Söz (14.Bölüm)

114 15 1
                                    


14.Bölüm

Seçil~~

Okyanus sayfayı bize daha da yaklaştırmıştı.

"Bak, orada. Kayıtlara 2020 yılının kasım ayında kayıp olarak geçmişsin" dedi Yeşil ve sonra derin bir nefes alarak ekledi:

"Hakkında ondan sonra da hiçbir kayıt yok..."

Ne dediğini anlamam bir iki saniyemi almıştı. Bu de ne demekti? Hakkımda nasıl bu yılın kasım ayından itibaren bir kayıt olmazdı? Şaka mıydı bu?

"Ne?" diye sordum ilk şaşkınlıkla sonra ekledim:

"Nasıl kaybolmuşum yani?"

"Onun hakkında da bir kayıt yok" dedi Okyanus iç çekerek.

Okyanus ve Yeşil birbirilerine kaçamak bakışlar atarak yüzüme bakmamaya çalışıyorlardı. Onlarında benim gibi canları sıkılmıştı. Bir süre sessizlik oldu. Bu yeni bilgiyi sindirebilmem için derin bir nefes aldım.

"Kızlar, bu konu şimdilik aramızda kalsın tamam mı? Cenk'e bir şey söylemeyin. Daha orta da bir şey yokken boş yere endişelenmesin"

"Tamam, söz ama sende kendine dikkat edeceksin tamam mı?" diye sordu Okyanus endişeyle.

"Söz" dedim ve yeniden derin düşüncelere daldım.

---

Gece bir türlü uyuyamamıştım. Bütün gece neden ortalıktan kaybolacağımı düşünüp durmuştum. Bu dalgınlığımı Cenk'ten nasıl saklayacaktım?

Eve gitmem için en az bir defa onunla görüşmeme gerekiyordu. Hem nereye kadar ondan kaçacaktım? Cesaretimi toplayıp onunla yüzleşmem gerekiyordu.

İçimde tarif edilmez bir sıkıntı vardı. İki farklı teorim vardı. Hangisinin doğru olduğunu bilmiyordum. Eğer ikinci teorimi seçersem bir daha buraya ayak basabileceğimi düşünmüyordum.

Kahvaltıdan sonra kızlarla birlikte evden çıkmıştık. Yeşil yolda bir süre sonra işe gitmeden hemen önce eve uğrayacağını söyleyerek bizden ayrıldı.

Okyanus'la birlikte yolumuza devam ettik. İkimizde konuşmuyorduk. Konuşacak bir şey bulamıyorduk desem daha doğru olurdu. Birden bir sokaktan Barut ortaya belirdi.

Okyanus, onunla konuştuktan sonra bana dönerek labautuvarın yolunu tarif etti ve onunla birlikte biraz uzaklaştı.

Biraz tek başıma kalmak aslında bana çok iyi gelmişti. Kendi kendimi dinleyebiliyordum. Neden ortadan kayboluyordum?

Geçmişte başıma gelen şey yüzünden mi yoksa burası yüzünden mi? Eğer burası yüzündense buraya gelmeyi bırakmam gerekiyordu. O zaman Cenk'i bir daha nasıl görecektim? Onunla ayrılmam mı gerekiyordu?

Of! Bilmiyordum. Ne yapacaktım?

Derin düşüncelerle labaotuvara varmıştım. İçeride Duman'dan başka kimse yoktu. İyiki de yoktu çünkü şu an Cenk'le görüşmek istemiyordum. Daha bir karar vermemişken onun yüzüne bakıp nasıl sakin kalabilirdim?

"Günaydın" dedi Duman gülümseyerek.

"Günaydın" dedim iç çekerek.

"Canın mı sıkkın senin?" diye sordu pat diye merakla.

Şaşırmıştım. Daha önce hiç beraber muhabbetimiz olmamıştı. Bu samimiyet de nereden geliyordu?

"Ne yalan söyleyeyim? Evet, biraz. Neden sordun?"diye sordum şaşkınlıkla.

Yanlış Zaman (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin