İcat (16.Bölüm)

78 10 0
                                    


16.Bölüm

Seçil~~

Birkaç kişi gizli bir şekilde bir şeyler konuşuyorlardı. Ne konuştuklarını dinlemek dinlememek arasında tereddütle kaldım.

Kendime her şeye burnumu sokmamam gerektiğini hatırlattım. Yanlarından geçerken sadece bir cümle kulağıma çalınmıştı:

"O aynaya bulacaksın! Sana iki gün müddet. Buldun buldun! Yoksa olacakları biliyorsun!"

Ayna mı? Hangi ayna? Bizim aynamızdan mı bahsediyorlardı? Korkuyla kafeye girdim. Derin derin nefes alıyordum.

"Seçil, iyi misin?" diye sordu Yeşil birden yanıma gelerek.

"İyiyiim" dedim sesim titrerken.

Herkes buradaydı. Bana meraklı gözlerle bakıyorlardı. Boş sandalyelerden birine oturdum. Sakinleşmeye çalışarak az önceki konuşmaları yeniden zihnimde canlandırdım.

Bu adamlar kimdi? Ve niye aynayı arıyorlardı? Gerçekten bizim aynamızdan mı bahsediyorlardı?

Biraz daha iyi olduğum da onlara duyduğum konuşmayı anlattım.

Hepsi şaşırmıştı. Cenk gözlerimin içine bakıyordu. O da benim gibi biraz korkmuştu sanki.

"Hemen bir sonuca varmayalım. Belki de sizin aynanızdan bahsetmiyorlardır" dedi Okyanus soğukkanlılıkla.

"Olabilir ama yine de bu kadar tesadüf olamaz değil mi?" diye sordum endişeyle.

"Haklısın. Eğer sizin aynanızı arıyorlarsa o zaman her ikinizde tehlikedesiniz" dedi Barut başını sallayarak.

"Hem de ne tehlike!" dedi Duman canı sıkkın bir şekilde.

"Seçil, seni korkutmak istemem ama geçen gün hani bahsetmiştin ya. Evine gizlice birileri girmişti. Acaba bunu sebebi de onlarında senin aynanın peşinde olması mıydı?" diye sordu aniden Yeşil korkuyla.

"Bu dediğin doğru olabilir. Fakat o zaman ayna için gelmişseler niye alıp gitmediler?" diye sordum mantıklı olmaya çalışarak.

"O da doğru" dedi Yeşil iç çekerek.

Herkes bir süre sessizliğe gömüldü.

"En iyisi bir süre göze batmamak. Birilerini dikkatini yoktan yere üstümüze çekmek istemeyiz" dedi Cenk üzgün bir şekilde.

"Bence de" dedim başımı sallayarak.

"Hadi o zaman gel. Ben seni eve bırakayım" dedi Cenk ayağa kalkarak.

Elini bana doğru uzatmıştı. Elini tutarak beni ayağa kaldırmasına izin verdim.

Kafeden çıktık.

"Sen iyi olduğuna emin misin? Sanki başka bir şey daha olmuş gibi" dedi merakla.

"İyiyim gerçekten. Sadece bu ara aklıma takılan çok fazla şey var" dedim gerçeği söyleyerek.

"İstersen bir süre görüşmeyelim" dedi ve hemen ekledi:

"Yani sular duruluğuna kadar" dedi düşünceli bir şekilde.

"Hiçbir şeyden emin değiliz ki. Niye görüşmeyelim?" diye sordum endişeyle.

"Haklısın saçmaladım. Başka şeylerden konuşalım. Bugün neler yaptın mesela?" diye sordu merakla.

"Okula gittim. Sonra da antika dükkanına uğradım. Biliyor musun? Sahibi bir süreliğine şehir dışına çıkmış" dedim iç çekerek.

"Sence de garip değil mi? Aynanın sırrını öğrendiğinden beri adam resmen ortalıklarda yok. Gerçekten bir şeyler biliyor olabilir mi?" diye sordu düşünceli bir şekilde.

Yanlış Zaman (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin