19.Bölüm3 Saat Önce
Zeynep~~
Odamda ders çalışıyordum. Yaprak yine bir yerlere gitmişti.
Seçil desen o başka bir alemdeydi. Gün geçtikçe onu görmeye tahammül edememeye başlamıştım.
Cenk ile onu yan yana düşünmek bile beni çileden çıkarmaya yetiyordu. Bu nedenle onunla arama bir süredir mesafe koymaya çalışıyordum. Fakat başarılı olduğum söylenemezdi.
Sürekli yanıma gelip bana iyi olup olmadığımı soruyordu. Eskiden olsa bu halleri çok hoşuma giderdi. Ama şimdi sanki bunu bir zorunluluktan ötürü yapıyormuş gibiydi. Bu hiç hoşuma gitmiyordu.
Cenk'e nedense karşı konulmaz bir ilgim vardı. Oysa beraber o kadar çok zaman bile geçirmemiştik.
Onu ilk gördüğümden beri garip duygular içerisindeydim. Buna bende bir anlam veremiyordum.
Her şeyin kendi kafamın içinde olduğunu biliyorum. Fakat geçen defa benden yardım istemesi filan çok hoşuma gitmişti.
Onu kütüphane de çalışırken izlemek ayrı bir duyguydu. O, benim derse gittiğimi sanıyordu. Halbuki ben gitmemiş ve uzaktan onu izlemiştim.
O andan itibaren de anlamıştım. Ondan gerçekten çok hoşlanıyordum. Seçil ile sevgili olmalalı umrumda değildi. Uzaktan da olsa ondan hoşlanmaya devam edecektim.
Aşağı su içmeye giderken Seçil'in odasından garip bir ses duydum. Kapıyı açtım. Çalışma masasında Cenk'in ona hediye ettiği telefon duruyordu.
İstemsizce gidip onu elime aldım. Cenk mi arıyordu acaba?
Bir saniye bile olsa onun sesini duymak bana iyi gelecekti. Bu yüzden telefonun üstündeki düğmeye bastım. Fakat karşımda Cenk yerine daha önce görmediğim bir çocuk duruyordu.
"Merhaba!" dedi kuşkuyla.
"Merhaba!" dedim gözlerimi kısarak.
Kimdi bu? Sanki beni duymuş gibi:
"Ben Duman, Cenk'in arkadaşıyım. Seçil oralarda mı?" diye sordu merakla.
"Hayır, Papatya ile dışarı çıktı" dedim doğruyu söyleyerek.
"Hımm o zaman ben sonra arayayım" dedi ve telefonu kapatmaya yeltendi.
"Bir dakika kapatma. Ne için aramıştın? Cenk'e bir şey mi oldu? Ben Seçil'in ev arkadaşı Zeynep. Eğer ona bırakacak bir mesajın varsa iletebilirim" dedi korkuyla.
"Yok, Cenk'e bir şey olmadı. Ben sadece o hazır yokken Seçil'i arayıp biraz konuşmak istedim" dedi iç çekerek.
"O yokken mi? Varken arasan ne olurdu ki? Arkadaş değil misiniz sonuçta?" diye sordum merakla.
"Şey... Demek istediğim..." dedi kaldı.
Yüzündeki ifadeye bakılırsa Seçil'e karşı arkadaştan öte bazı duygular hissediyor olmalıydı.
"Sen Seçil'den mi hoşlanıyorsun?" diye sordum birden pat diye gülümseyerek.
"Nereden anladın?" diye sordu endişeyle.
"Bu hoşlandığını belli etmeyi istememek. Fakat elinde olmadan ondan hoşlanmayı devam edilen halleri ben çok iyi bilirim" dedim iç çekerek ve ekledim:
"Çünkü bende Cenk'ten hoşlanıyorum" dedim pat diye.
"Öyle mi?" diye sordu şaşkınlıkla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Zaman (TAMAMLANDI)
Ciencia FicciónBilmediğimiz gerçekler vardır, olmadıkları anlamına gelmez ve en önemlisi inkâr etmek bunu değiştirmez... Hayatımız her an maf olabilir. Çoğu zaman bu bizim elimizde değildir. Sadece bir 'ayna' sizi yok edebilir. Gelecek bizi korkutur ama aniden ken...