15.BölümSeçil~~
Aynaya tam dokunmuştum ki birden Cenk'in odasının kapısı açıldı ve içeri Papatya girdi.
Göze gelmiştik ama artık çok geçti çünkü ben çoktan aynadan geçmiştim.
Ne yapacaktık? Cenk şimdi kardeşine ne açıklama yapacaktı? Hemen geri dönmeli ve açıklama yapmasına yardımcı olmalıydım.
Arkama dönüp aynama geri dokundum ama hiçbir şey olmamıştı. Niye geçemiyordum?
Bir daha denedim. Yine olmuyordu. Odamın kapısı bu sırada çalındı.
Otamatikman:
"Gel!"dedim.
"Seçil! Sonunda gelmişsin. Allah aşkına neden bu kadar çok sürdü?" diye sordu Zeynep heyecanla içeri girerken.
Galiba bana karşı takındığı soğuk tavrı artık geçmişti.
"Bir şeyler çıktı. Ne oldu, bir şey mi oldu yoksa?" diye sordum endişeyle.
"Baban aradı. Yaprak'la seni idare edeceğiz diye uyku uyuyamadık valla" dedi iç çekerek.
Babam! Allah bilir bana ulaşamayınca ne yapmıştır?
"En son ne zaman aradı? Ve siz ne dediniz?" diye sordum korkuyla
"Az önce. Senin biraz üşüttüğünü ve odanda dinlediğini söyledik" dedi ve bana telefonumu uzattı.
Telefonumu elime aldım ve babamı aradım. İki saat boyunca iyi olduğumu ona ikna etmeye çalışmıştım. Annemin ara girmesiyle telefonu sonunda kapatabilmiştik.
Annem olmasa herhalde bir iki saat daha konuşabilirdik.
Zeynep bizim konuşmamıza dayanamayıp çoktan odayı terk etmişti.
Saat oldukça geç olmuştu. Cenk'i ziyaret edip neler olduğunu öğrenmem için zamanım kalmamıştı. Sabah erkenden dersim vardı. Artık yarın okuldan sonra ona uğrayıp neler olup bittiğini öğrenecektim.
Üzerimi değiştirerek aşağı indim. Kızlar akşam yemeğini oturma odasındaki yemek masasına hazırlamışlardı.
"Bakın kim gelmiş? Aşk böceği. Kızım sana vur dedik öldürdün. Bu zamana kadar ne yapıyordun oralarda?" diye sordu Yaprak merakla.
"Cenk'in arkadaşlarıydım. Biraz ondan şundan çene çaldık. Zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım"dedim ve masadaki yerimi aldım.
"Gece de onlarda mı kaldın?"diye sordu Zeynep tabağıma çorbamı koyarken.
"Evet, Okyanus'un ailesi bir iş gezisindelermiş. Yalnız kalmak istemedi biz de en yakın arkadaşı Yeşil ile onunla birlikte onlarda kaldık. Eee siz anlattın biraz da. Ne yaptınız ben yokken?" diye sordum suyumdan bir yudum alarak.
"Ne yapacağız senin arkanı toplamak ile meşguldük"dedi Yeşil iç çekerek.
"Onun için gerçekten teşekkür ederim. Aslında benim kastdettiğim ben yokken önemli bir şeyin olup olmadığı" dedim merakla.
"Garip hiçbir şey olmadı. Bunu demek istiyorsan" dedi Zeynep ve yerine oturdu.
Eski zamanlardaki gibi uzun zaman sonra böyle yeniden bir aradaydık. Güzel bir akşam yemeği yedik.
---
Cenk~~
Papatya'ya gerçeği anlatmak zorunda kalmıştım. Sandığımdan daha iyi karşılamıştı durumu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Zaman (TAMAMLANDI)
Ficção CientíficaBilmediğimiz gerçekler vardır, olmadıkları anlamına gelmez ve en önemlisi inkâr etmek bunu değiştirmez... Hayatımız her an maf olabilir. Çoğu zaman bu bizim elimizde değildir. Sadece bir 'ayna' sizi yok edebilir. Gelecek bizi korkutur ama aniden ken...