Yapacağımız toplantıda aslında belirsiz bi şeyin peşinde koşacağımızı biliyordum, birlikte toplanıp Alice halamın görüsünü engelleyen şeyin ne olduğunu -hatta böyle bi şeyin olup olmadığını- ve beklediğimiz savaşta kendimizi nasıl savunacağımızı konuşacaktık ve eminim Jacob, babam ve annem beni bu savaşa dahil etmemenin yollarını arayacaklardı tabiki de bi şekilde bu yolu bulacaklardı ve ben bu durumdan nefret ediyordum, onlar kadar güçlü olamamaktan nefret ediyordum, onlar benim için kendi canlarından vazgeçmeye hazırken ben savaştan tamamen uzak olacağımı bildiğim için kendimden nefret ediyordum.
Toplanmak için büyük evimizi tercih etmiştik, içimizde geçmişi tüm ayrıntılarıyla bilen sadece iki kişi vardı ; büyükbabam ve Billy...
Büyükbabam yüzyıllardır yaşadığı için her şeyi bilmesini anlayabiliyorum fakat Billy'nin nasıl bu kadar bilgiye sahip olduğunu hala bilmiyorum, daha önce bunu hiç bu kadar merak etmemiştim.
Doğrusu bu toplantı Billy'nin kabile efsanelerini anlattığı toplantılar gibi keyif verici değildi, bu toplantıda herkesin gözlerinden endişe okunabiliyordu, o bilge görüntüsünden asla ödün vermeyen Billy ve savaşmayı eğlence gibi gören Emmet amcam bile şimdi endişe dolu gözlerle bakıyorlardı etrafa, herkesin endişelenmek için bir sebebi vardı ; Billy'nin gözleri Jacob'ta, annem ve babamın gözleri birbirlerinde ya da bende, büyükbabamın gözleri tüm ailemizin üzerinde, Sam'in gözleri tüm kurtların üzerinde, Jacob'un gözleri bende ve diğer herkeste en sevdiklerinden ayırmıyordu gözlerini herkes en çok kimin için endişeleniyorsa ona odaklanmış durumdaydı, buradaki herkesin önceliği ben olmasam da önceliği başkaları olanlarda bir parça da olsa benim için endişeleniyordu bunun farkındaydım burada benim için endişe duymayan tek kişi bendim, benim endişelenme sebebim Jacob'a, anneme, babama, tüm aileme, kurtlara bi şey olmasıydı, hepsi ikinci kez beni korumak için tüm hayatlarını tehlikeye atacaklardı...Büyükbabam konuşmaya başladı "öncelikle herkesin bilmesini istediğim bi şey var şu an neyin peşinde olduğumuzu bile bilmiyoruz, yani bu zamana kadar Alice'in görüsünü sadece siz kurtlar ve Renesmee engelliyordu, şimdi Alice Volturi'leri sürekli göremiyor yanlarında bi şey olduğunun farkında ama ne olduğunu göremiyor siz kurtlar insan hayatını korumak için oluştuğunuza göre sizin gibi olan başka kimse Volturi'lerle iş birliği yapmaz, Renesmee gibi ölümlü birini de kendilerine koruma olarak almayacaklarını düşünüyorum ancak yarı insan yarı vampirlerin Alice'in görüsünü engellediğini bilselerdi böyle bi yola başvururlardı ama bunu bilmiyorlar." babam katıldı
"Aro bunu benim zihnimde duymuşta olamaz çünkü bunu hiç aklımdan geçirmedim."
"evet, o zaman şimdi hala soyu tükenmemiş olan bildiğimiz yaratıklar üzerinde duracağız, biliyorum bu kulağa oldukça tuhaf geliyor fakat şu an başka çaremiz yok... Şimdi Alice bize gördüklerini anlatabilir misin ?"
Halam biraz düşündü "ilk önce gelmeye karar verdikleri anı gördüm yanlarında birileri vardı fakat vampir değillerdi normal insan gibi duruyorlardı, daha sonra gelişlerini gördüm gece geldiklerine eminim ama görüntü çok bulanık ve tuhaf bi anda gelip bi anda gidiyor, yanlarında başka yaratıklar olduğunun farkındayım ama ne olduğunu tam olarak göremiyorum." halamın bu söyledikleri üzerine Billy ve büyükbabam gözlerini dehşetle açtılar sanki bi şey gelmişti akıllarına
"gece mi geliyorlar ? bu benim aklıma tek bir şey getiriyor." dedi Billy ve büyükbabamla birbirlerine baktılar, büyükbabam halama döndü "Alice odaklan, sadece geldikleri gecede dolunay olup olmadığını görmeni istiyorum, bunu yapabilir misin ?" halam dehşetle kafasını salladı "burdan uzaklaşmalıyım, bi şeyler görebilmek için odaya çıkmam lazım birazdan gelirim, umarım görebilirim." dedi ve hızla yukarı çıktı, herkes dehşete düşmüştü ne olduğunu bi tek ben anlamıyordum "hey, neler oluyor, biri bana da açıklayabilir mi ?" diye çıkıştım
"kurtadamlar." dedi babam
"kurtlar onlarla iş birliği yapmaz." bundan emindim
Jacob bana baktı "Hollywood versiyonundakiler Nessie, dolunayda dönüşenler."
"N-ne diyosunuz siz, onlar gerçek mi ?"
"Oldukça gerçekler Nessie, türleri yok olma derecesine gelmişti ama tahminlerimizde yanılmıyorsak demekki bitmemişler." şoka girmiştim
"iyi ama benim o filmlerde izlediğim kadarıyla bu kurtadamlar vampirlerden nefret ediyorlar, neden onlarla çalışsınlar ki ?" diye sordum
"Eleazar yıllar önce Chelsea diye birinden bahsetmişti, insanlar arasındaki bağı etkileyebiliyor, birilerinin Volturi'ye bağlanmasını sağlıyor." irkildim
"Aro'nun hiçbi şeyi Alice halam kadar istemediğini söylemiştin baba, peki neden Aro Chelsea'nın bu özelliğini Alice halam üzerinde kullanmadı ?"
"Çünkü Aro'yla Alice'in ilk karşılaşmasında Chelsea orada değildi, ikincisinde ise buna cesaret edemedi." diye açıkladı babam, olanları mantığım almıyordu bunun sebebini de anlamıyordum doğrusu ben bi yarı vampirken, ailem vampirken, sevgilim ve arkadaşlarım kurda dönüşebiliyorken kurtadamların varlığına şaşırmam oldukça anlamsızdı
"durun bi dakika, bundan henüz emin değiliz belki gece gelmelerinin başka bir sebebi vardır." dedi büyükannem
"sorun sadece gece geliyor olmaları değil Esme, benim bildiğim bizlerin dışında sadece iki tür daha var ; zombiler ve ayın çocukları zombiler tamamen yok oldular fakat aynı şeyi dolunayda dönüşenler için söyleyemeyeceğim." diye cevapladı büyükbabam Billy'de onu başıyla onayladı, gözlerimi devirdim "zombilerde mi vardı ?" dedim, artık şaşırmıyordum
"zombiler; vampirlerden, kurtlardan ve kurtadamlardan daha eskiler, onları aslanlar yok etti." dedi Billy, işte buna şaşırmıştım
"Aslanlar mı ?" diye sordum
"Kurtlar gibi; kurtlar insanları vampirlerden korumak için oluştular, aslanlar zombilerden korumak için oluşmuşlardı. Bununla ilgili efsanelerde var fakat pek ciddiye almamıştım, onlar başka kabilenin çocukları..." diye açıkladı Billy
"bunun doğruluğuyla ilgili bikaç hikaye bende duydum fakat şu an üzerinde durmamız gereken konu zombiler ve aslanlar değil, kurtadamlar." dedi büyükbabam
"Tabi sizin bile bilmediğiniz başka yaratıklar yoksa..." diye mırıldandı Jacob, büyükbabam ve Billy ona hak verircesine başlarını salladılar, onlarında bilmediği başka bi yaratık varsa eğer ona karşı kendimizi nasıl savunacağımızı da bilemezdik ve bu belirsizlik kurtadam ihtimalinden daha kötü olurdu. Oldukça ilginç bi gün yaşadığım kesindi, dolunayda dönüşen kurtadamlar, zombiler hepsi gerçekti ve bunlara ek olarak birde kurtların bi değişik versiyonu olan aslanlar vardı.
Ben bunları düşünürken birden odadaki herkesin yüz ifadesinin değiştiğini farkettim
"sizde benim aldığım kokuyu alıyor musunuz, yoksa ben mi kafayı yedim ?" diye sordu Jacob
Babam yanıtladı "şu an hepimiz aynı kokuyu alıyoruz ve herkesin zihninde aynı soru var Jacob..." tam bu sırada Alice halam yukarıdan uçar gibi aşağıya geldi "geldiler, buradalar."
"ne ?"
"Jane, Felix ve tanımadığım iki kişi daha şu an buradalar." dehşete düşmüştüm doğrusu burada bu kadar vampir ve kurdun içinde bana bi şey yapamazlardı fakat Billy bi insandı ve vampirlerin varlığını biliyordu onlar bu durumu kural ihlali gibi görebilirlerdi, Jacob'ta aynı şeyi düşünmüş olacakki benide eliyle hafifçe arkaya doğru ittirip Billy ve benim önüme geçti, evdeki herkes tetikteydi "Edward zihinlerini duyabiliyor musun ?" dedi büyükbabam
"Duyuyorum Carlisle, saldırmak gibi bi niyetleri yok gibi gözüküyor." babamın açıklaması üzerine büyükbabam kapıya yöneldi anlaşılan her zamanki gibi dostça davranacaktı, büyükbabam kapıyı açınca birden kapıda dört vampir belirdi
"kapıyı açmanı beklemiyorduk Carlisle..." dedi Jane o soğuk gülümsemesini göstererek
"hoşgeldiniz Jane, içeri girmek istemez misiniz ?" diye yanıtladı büyükbabam Jane'in tam zıttı olan sıcacık tavrıyla
"Ah, teşekkürler." dedi ve peşindeki üç vampirle birlikte Jane içeri girdi
"ooo ne sıcak bi aile tablosu, toplantı falan mı var ?" kinayeli bi şekilde sordu
"dostlarımızla bir araya gelmek istedik Jane." büyükbabam yanıtladı
"peki buradaki insanın neden burada olduğunu sorabilir miyim ?"
"Jacob'ın babası.." diye kısaca açıkladı babam
"bi kurdun babası olması bizim sırrımızı bilmesini gerektirmez değil mi ?"
"aynı zamanda eski bir kurt senin gibi insan hayatını emen sülükleri yok etmek için oluşanlardan, sanırım bu yeterince açıklayıcı olmuştur parazit..." diye kükredi Jacob oldukça sinirlenmişti,
Jane sırıttı "kendine fazla güveniyorsun kurt..." deyip kırmızı gözlerini Jacob'a dikti fakat bunun hiçbir işe yaramadığını gördüğünde yaşadığı hayal kırıklığı görülmeye değerdi, şimdi sırıtma sırası annemdeydi.
Büyükbabam sakin ifadesinden ödün vermeden "siz neden gelmiştiniz Jane ?" diye sordu
"kızı kontrol etmek istemiştik..." dedi umursamaz bi tavırla gözlerini benden ayırmadan
"bir sorun olmadığını gördünüz, sanırım şimdi gitseniz iyi olacak..." büyükbabam kibarca kovdu onları
"evet gidiyoruz, şimdilik..." dedi Jane ve diğerleriyle birlikte çıkıp gitti 'şimdilik' kelimesini üstüne basa basa söylemişti, geleceklerini zaten biliyorduk fakat Jane bunu tamamen kanıtlamış oldu.Jane gittikten sonra büyükbabam Alice halama döndü "bir şeyler görebildin mi Alice ?" Alice halam olumlu yönde kafasını salladı
"evet Carlisle, görüntüler bulanık fakat düşündüğümüz şey doğru olmalı..."
"ne gördün ?"
"yanlarındaki varlıklarla konuşuyorlardı dolunaydan bahsettiklerini gördüm."
"pekala şimdi diğer düşmanlarımızın kim olduğunu biliyoruz, onlara karşı kendimizi nasıl savunmamız gerektiğini konuşacağız."
"onların bizden farkı ne -görüntüsü dışında- ?" diye sordu Quil
"onlar dönüştüklerinde akıllarını tamamen kaybediyorlar, sadece saldırmaya odaklılar, çok saldırganlar fakat mantıklarını kaybettikleri için sizin bu yönden artınız var." dedi babam
"bu güzel." Jacob fısıldadı
"evet ama yinede tehlikeli, dikkatli olmamız gerekecek özellikle sizin..." dedi büyükbabam, Jacob ve Sam kendi sürülerine baktılar sessiz bi emir gibiydi tavırları, onlar kendileri için endişelenmiyorlardı çünkü ikisi de uzun yıllardan beri kurtlardı ve iki sürününde en yetenekli olanları onlardı, Jacob'un bi artısı daha vardı iki sürününde en güçlüsü oydu ama bu benim içimi rahatlatmaya yetmiyordu tabiki...Toplantı bittikten sonra Billy ve tüm kurtlar evden ayrıldı bi tek Jacob bizimle kalmıştı fakat sürüsüne Billy'yi yalnız bırakmama talimatını vermişti haklı olarak, şimdi her şey normale dönmüştü, sohbet ediyor şakalaşıyorduk hep birlikte
"Nessie, bu gece Charlie'de kalmayacak mısın ?" diye sordu Emmet amcam lafı nereye getireceğini biliyordum
"hayır amca bu gece sizinleyim." diye yanıtladım
"şaşırdım, ben dün geceden sonra hep orda kalmak istersin diye düşünmüştüm."
"amca bu konuyu uzatmasak ?" dedim utanarak, şimdi Emmet amcam, Jasper amcam, Jacob ve hatta babam bile gülüyordu
"bizim bilmediğimiz ne var ?" diye sordu annem
"ovv Edward, Bella'ya hala söylemedin mi ?" babam gülerek kafasını iki yana salladı
"Emmet lütfen, Bella hala yeni doğan sayılır tekrar dayak yemeye hazır değilim." dedi Jacob, hep birlikte kahkaha atmaya başladılar Rosalie halamda gülüyordu demekki Emmet amcam ona anlatmıştı gerçi bunun aksi düşünülemezdi zaten, annem gözlerini devirdi
"aynı şeyi bir daha asla yapmayacağım sana Jacob, meraklanma. Şimdi Emmet ne olduğunu hemen söylemezsen Jacob'un endişelendiği şey senin başına gelecek..."
"çok sert bi vampirsin Bella sakin ol kardeşim, anneanne olmak sana yakışacak..." işte şimdi yerin dibine girmiştim
"ne ?" dedi annem, babam yanına gitti ve elini tuttu
"sakin ol Bella, sana bunu söylemek oldukça ilginç ama onları anlaman lazım." annem kafasını salladı
"tamam o zaman bizim küçük kızımız sadece bundan sonra Charlie'de kalamayacak o kadar.." içimden 'o zaman Billy'nin evine gideriz' dediğimde babamın bana baktığını gördüm asıl yerin dibine girdiğim an bu andı işte, bilmiyorum daha fazla ne kadar utanabilirdim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Ay
Hayran KurguIsabella Marie Swan ve Edward Anthony Masen Cullen, kısaca Bella ve Edward... İkisinin aşk dolu hikayesini heyecanla ve merakla okuduk, sonuda çok güzel bitti fakat bir başrolümüz daha vardı seri boyunca en çok sevdiğim karakter ve seri boyunca en ç...