Son zamanlarda gülmeye çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bu bölüm de sırf bu nedenle sıkıntısız, stressiz, tipik bir Numara 12 bölümü. Yüzünüzde ufacık da olsa bir gülümseme olması için.. Keyifli okumalar :)
Beyaz.. Bembeyaz bir ışık.
Hatta öyle bir beyaz ki kör olmak üzereyim parıltısından. Elimi gözüme siper etsem de sanki hiçbir şey yapmamışım gibi yakıyor gözlerimi. Kerem'in sesini duyuyorum hayal meyal. Çok uzaktan geliyor. Bu yüzden de ne dediğini pek kestiremiyorum. Kulaklarımda hafif bir uğultu yankılanırken adımın söylendiğini duyuyorum.
'Zeynep..' diyor biri ısrarla. Gözlerimi açıp ışığın arasından seçmeye çalışıyorum kim olduğunu ama ne kadar uğraşsam da başarısız oluyorum. Adımı tekrardan duyarken yavaşça ayağa kalkıp ışığa doğru yürümeye başlıyorum. Adımlarım hızlandıkça ismimi söyleyen sesi daha net duymaya başlıyorum. Bıkmadan usanmadan defalarca tekrar ediyor adımı.
"Geldim geldim. Patlama bi dur!"
"Zeynep.."
Hay Zeynep kadar başına taş düşsün emi!
Işığa doğru tıpkı Türk dizisi klişelerindeki yoğun bakıma girmiş, salak saçma rüyalar gören esas karakter misali yürüyorum.
Onlar da ne saçma bi hayal dünyasının ürünüdür ya. Yoğun bakıma giren herkes istisnasız ışık görüyor. Hep de beyaz.. Zaten üstlerinde de bembeyaz elbiseler oluyor hep, saçlar desen ölecek olan bir insana göre son derece havalı. Sanırsın ölmeye değil de ablasının düğününe gidiyor haspam.
"Zeynep.." diyen ısrarcı ses yeniden kulaklarıma dolduğunda bir adım daha atıyorum ama aklıma gelen bir gerçekle ayaklarım olduğum yere çakılıyor.
Lan ışığa gidersem kesin ölürüm! Biriniz de uyarmıyor ama aşk olsun. Pisi pisine mefta olacaktım şuracıkta.
E ne olacak şimdi? Düşün kızım Zeynep düşün. Ölmemek için ne yapmak gerekiyordu?
Heh! Buldum!
Kerem'i bulmam lazım benim. Evet evet Kerem. Kerem'e doğru gidersem o zaman ölmem. Sonuçta dizilerde hep öyle oluyor.
Işığın tam aksi yönüne doğru koşar adımlarla gidip, bir yandan da Kerem'i ararken kalbim küt küt atmaya başlıyor. Nerdesin be adam? Normal zamanda olsa dibimden bi saniye ayrılmaz, şimdi tam ihtiyacım olduğu zaman adam ortada yok. Hay tüküreyim ben benim şansıma!
"Zeynep?"
Adımın tekrardan seslenilmesiyle birlikte gözlerimi kapatıp korkuyla derin bir nefes veriyorum. Al işte. Ak sakallı dede yakaladı kesin beni, bok yoluna öleceğim. Ah bee.. Gencecik, sevimli bir kızdım ben, neden böyle oldu?
Neyse. Ak sakallı dededen bari giderayak sayısal loto numaralarını isteyeyim. En azından ölmezsem zengin olurum. Ben ölürsem de Kerem'e musallat olur numaraları veririm bi şekilde.
Evet, çok mantıklı(!) bir fikir kızım Zeynep. Sen de Ruhsar'dın çünkü!
"Zeynep?"
Eşhedü en laa..
Kesin zebaniler geldi beni almaya. Keşke beni zorla spora götürmeye çalışan Melis'e o kadar sövmeseydim. Sayesinde bir sürü günah birikti, bu bonuslarla cehenneme giderim ben kesin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NUMARA 12
Hayran KurguBir kadın.. Bir adam.. Bir ev.. Peki bu üçü bir araya geldiğinde neler olacak dersiniz? Merak ediyorsanız Cihangir 'Numara 12'de buluşalım.