Bu bölümü şuana kadar tüm bölümlerime oy vermiş insanlara ithaf ediyorum. simirna_12, peyase, hamidesen ve mavilisirin (eğer adını unuttuğum biri varsa özür dilerim) . Şuana kadar tüm bölümlerime oy verdiğiniz için teşekkürler.
30.11.2014
Kendimi yorgun hissetmeye başlamıştım şu aralar. Bunu nasıl tarif edebilirim bilmiyorum ama sanki günden güne eriyip gidiyorum. Bir şey enerjimi adeta emiyor, kendimi şu Ay Savaşçısında ki enerji emen çiçeklerden birini takmış gibi hissettiriyordu. Ama ben o çiçeği göremiyordum, keşke görüp onu alsam ve kendimden uzaklaştırsam.
Yarın Leyla'nın doğum günü. Bu canımı yakıyor, neden mi, sınıftakiler onun için bir grup kurdular ve doğum gününde ne yapılacağı hakkında konuşuyorlar. Pastasına kadar her şey hazırdı. Tamam, ben doğum günümü bir hafta önceden söylememiştim ama küçücük ve üstünde mum olan bir keke bile hazırdım. Bu bile beni mutlu ederdi. Kocaman bir pastaya ya da hediyeye ihtiyacım yoktu. O gün içerisinde alınmış bir kekki bile kabul ederdim. Keşke onlarda bunu bilseydi.
Günlüğümü kapatıp derin bir nefes aldım. Saat 22.59 du ve annemler yan odadan yatmam için bana bağırıyorlardı. Sinirle derin bir------- nefes aldım tekrar ve günlüğümü masamın üstüne bırakıp odaYing ışığını kapatmak için ayaklandım. Işığı kapattıktan sonra el yardımıyla yatağımı bulup kendimi sıcak yorganların içine bıraktım uykuya daldım.
Sabah uyandığımda içimde sanki bir boşluk vardı. İstemeye istemeye yataktan kalktım ve tuvalete gittim. Elimi yüzümü yıkayıp apareylerimi çıkardım. Bugün hem matematik sınavı, hem de Leyla'nın doğum günü vardı. Kızlar pastadır hediyedir hepsini almıştı. Ben sadece pasta için para vermiştim. Hediye almayı düşünmüştüm ama annem bana hediye almayan birine hediye almama gerek olmadığını söylemişti. Haklıydı.
Mutfağa geçip yerime oturdum ve her zamanki kahvaltımı yaptım. Ekmek, krem peynir ve en sevdiğim(!) şey olan kahve. Kahvaltımı yaptıktan sonra kıyafetlerimi almak için yukarı katta çıktım. Annem dün kıyafetlerimi ütülemişti çünkü. Onları alıp odama geçtim ve üstümü değiştirmeye başladım. Bir yandan da wattpad de bulunan hikâyelerden birini okuyordum.
Üstümü değişmem bitince her zamanki işlerimi yaptım. Saçlarımı tarayıp atkuyruğu yaptım ve dişlerimi fırçalayıp apareylerimi taktım. Sonra ise aşağı inme saatimiz gelene kadar salondaki koltuklardan birine oturup servis gelene kadar okuduğum hikâyeye kaldığım yerden devam ettim. Kitabı okuduğum siteyi bana Beril önermişti. Sekizinci sınıfımı cehenneme çevirmişti o kız. Hayatımda hiç o kadar ağladığım bir yılı hatırlamıyordum.
Annem aşağı inmemizi söyleyince istemeye istemeye telefonu kapattım. Gerçek dünyadan tek kaçış yolum o hikâyelerdi, bazı insanlar gibi bende gerçek dünyadan nefret ediyordum çünkü gerçek dünya acımasız bir dünyaydı. Montumu ve botlarımı giydikten sonra aşağı indim ve servisi beklemeye başladım.
Bugün çok güzel bir gün değil mi Adel. Senin doğum gününü unutan bir kızın doğum gününü kutlayacaksın.
"Kapa çeneni!" Diye fısıldadım kendi kendime.
Annemler gelirken beynimde duyduğum ses beni öfkelendirmek için çabalıyordu sanki belki de şizofrene dönüyor ya da deliriyordum, uzun bir dokuz yılda yaşadıklarımdan sonra kim delirmezdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilerim... #wattys2016
FantasyBunun sıradan bir aşk hikâyesi ya da mutlu sonla biten mükemmel bir hikâye olması gerekirdi. Ama bu, bildiğimiz o hikâyelerden tamamen farklı bir hikâye. Güzel kızların ve yakışıklı oğlanların olduğu basit veya sıradan bir hikâye değildi. Çünkü gerç...