Müziği başlatın diyince başlatın lütfen. Bu arada bu bölümde simirna_12 ile birleştirecektik ama konularımız aynı olmadığı için yapamadık. simirna_12 Siyah adlı hikayesini okumayı unutmayın . Umarım beğenirsiniz. Matematik sınavından da maalesef 79 aldım 😔 neyse, ikinci sınavda düzelteceğim 👊
Derin bir nefesle gözlerimi açtım. Çok ama çok üşüyüordum. Öncelikle ben neredeydim. Etrafıma şöyle bir baktığımda her yerde ölü insanların olduğunu gördüm. Boynuma giren acıyla ister istemez inledim.
"Günaydın uykucu."
Boynumu sesin geldiği yere doğru hareket ettirip baktım. Ying metal bir şeyin üzerinden bana bakıyordu.
"Uzun zaman oldu. Senin için çok uğraştılar ama sen "0" dediğin zaman iş işten geçmişti. Ölümün an meselesiydi."
"Ben... öldüm mü?"
"Ölmüş olsaydın şuan benimle konuşabilir miydin? Duyduğuma göre bir insan öldüğünde hayali arkadaşlar da görmeyi de kesiyormuş."
"Ama sen dedin ki..."
"Çok konuşuyorsun!"
Birden içinde bulunduğu metal şeyden çıktı ve karşımda üç boyutlu hale geldi. Ama nasıl?
"Yapmamız gereken çok işimiz var Adel, işe yeni kıyafet bulmakla başlayabiliriz." Dedi ve ellerini çırpmaya başladı.
"Sallanma artık, birazdan seni otopsiye alacaklar. Bu sefer gerçekten ölmek istiyorsan öyle beklemeye devam edebilirsin."
Uzandığım yerden kalktığımda vücudumda hissettiğim ani acıyla düştüm.
"Ne bekliyordun Adel, üçüncü kattan düştün. Çoğu kemiğin hala kırık. Bunlardan biri sağ ayak bileğin. Sol kolun da kırık."
"Yürüyemiyorum!"
Kadın tam önümde durdu ve yüzümü ellerinin arasına alıp başımı kaldırdı. Ağlamak üzereydim.
"Şimdi dediklerimi tekrar etmeni istiyorum Adel."
Başımı onaylarcasına salladım.
"Şimdi tekrar et, dilerim vücudumdaki tüm yaralar ve kırıklar iyileşir."
"Ne?"
"Sadece dediğimi yap!" Diye bağırdığında hafifçe yutkunup dediğini yaptım.
"Dilerim vücudumdaki tüm yaralar ve kırıklar iyileşir."
Bir anda bilekliğimde siyah küçük parıltılar çıkmaya ve vücudumu sarmaya başladı. Bileklik sol kolumda olduğu için ilk rahatlamayı hissettiğim yer sol kolum oldu. Sonra kalçam ve ayak bileğimde rahatlama hissettim. Aynı rahatlamayı en son yüzümde hissettim. Sonra küçük siyah parıltılar havaya karışıp yok oldu. Ayağa kalktığımda canımın hiç yanmadığını fark ettim.
"Ama... nasıl?"
"Konuşmak için vaktimiz yok. Adamlar kapının önünde ve her an gelebilir. Zamanın durmasını dile."
"Ama..."
"HEMEN!"
Korkuyla yutkunup dediğini yaptım.
"Dilerim zaman durur." Etrafa şöyle bir baktım ama hiçbir farklılık yoktu.
"Ne duruyorsun öyle, hemen buradan gitmeliyiz!" Dediğini yaptım ve morgun kapısını açmaya çalıştım.
"Açılmıyor!" Diye bağırdım ona.
"O zaman açmanın yolunu bul!" Diye o da bana bağırdı. Ona döndüğümde burnu kanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilerim... #wattys2016
FantasíaBunun sıradan bir aşk hikâyesi ya da mutlu sonla biten mükemmel bir hikâye olması gerekirdi. Ama bu, bildiğimiz o hikâyelerden tamamen farklı bir hikâye. Güzel kızların ve yakışıklı oğlanların olduğu basit veya sıradan bir hikâye değildi. Çünkü gerç...