SES

131 32 7
                                        

Resimde gelecek bölümlerde gelecek karakterler de var. Umarım yeni bölümü beğenirsiniz :) Bölüm için seçtiğim müziği umarım beğenirsiniz. Bugün bu bölümü doğum günü olan yakın bir arkadaşa ithaf etmek istiyorum, pixiewo. Doğum günün kutlu olsun 😚🎂

Gözlerimi öksürerek açtım. Lanet olsun, ne olmuştu bana böyle? Tüm bedenim soğuktan titriyordu ve her yerim ağrıyordu. Masamın üstünden telefonumu aldım ve saate baktım. Saat 05.54'ü gösteriyordu. Yataktan kalktım ve etrafa bakmaya başladım, o sırada pencerenin açık olduğunu gördüm. Kendime kızarak pencereyi kapattım. Kendimi çok bitkin hissediyordum. Gözüm bileğime gittiğimde çığlık atacağım sırada sağ elimle ağzımı kapattım. Ben bu bilekliği ne zaman takmıştım hatırlamıyordum. Tam bilekliği çıkaracağım sırada bir şey kafama çarptı ve bende sırt üstü yatağa düştüm.

Lanet cam rüzgârdan dolayı açılmış ve kafama vurmuştu!

Öfkeyle tekrar doğrulup camı sertçe kapattım ve tekrar açılmaması için kolunu çevirdim ve fark ettiğim şeyle dona kaldım, ben az önce de kolu çevirmiştim. Peki, cam o zaman nasıl açılmıştı? Bunu sonra düşünmeye karar verdim çünkü burnum soğuktan dolayı sızlıyor ve bedenim aynı nedenden dolayı titriyordu. Hızla yatağımın içine girdim ve ısnımaya çalıştım. Çok uykum vardı ama aynı zamanda da sanki uykum yokmuş gibi hissediyordum. Bunu nasıl anlatabileceğimi bilmiyordum ama yaşadığım şey buna benzer bir şeydi. Bir süre sonra canım çok sıkıldığı ve uyuyamadığım için masamın üstünden telefonumu ve kulaklığımı aldım ve müzik dinlemeye başladım. Yavaş yavaş gözlerim kapanırken içimden sonunda diye geçirdim. Kulaklığımı çıkardım ve telefonu tekrar masamın üzerine koyup uyudum.

Sabah yine annemin o melodik sesiyle kalktım. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Uyumadan önce bile daha iyiydim. Yataktan kalkmaya çalıştım ama sanki kollarım benim taşıyamıyordu. Kendimi hiç bu kadar bitkin hissetmemiştim, ölü gibi hissediyordum.

"Anne." Diye bağırmaya çalıştım ama sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Tekrar denedim ama sanki fısıldıyormuş gibi çıkıyordu sesim. On dakika sonra annem bana seslenmeye başladı ama ben öylece yatıyordum. Hareket edemiyordum. Annem odama sinirle girince içimden şükürler ettim. Sonunda gelmişti!

"Adel, sabahtan beri sana sesleniyorum duymuyor musun?"

"Anne." Diye fısıldadım tekrar. Annem yanıma geldiğinde yüzüne baktım. Artık kızgın kaşları endişeyle bakıyordu.

"Neyin var?"

"İyi hissetmiyorum."diye fısıldadım ama konuşmakta git gide zorlanmaya başlıyordum.

"Atilla, buraya gelir misin?"

Babam yanımıza geldiğinde bana endişeyle bakıp ne olduğunu sordu.

"Kendimi çok bitkin hissediyorum. Kolumu kaldıracak gücüm yok. Sanırım pencereyi açık unuttuğum için." Dedim zorlukla. Babam ateşime baktıktan sonra bugün okula gidemeyeceğimi söyledi. Bir diş doktorunun bunu nasıl anladığından emin değildim ama fazla üstüne gitmedim.

Hadi canım, ciddi misin?

Beyimde duyduğum sesle adeta şoka girdim. Beyimde bir ses benden bağımsız konuşmuştu.

Bir süre öylece bekledim tekrar konuşur diye ama hiç sesini çıkartmadı. Babam birkaç dakika sonra odama tekrardan beni kontrol etmek için geldi. Saçımı okşayıp alnımı öptükten sonra dışarı çıktı. Tüm ev halkına hoşçakal dedikten sonrada evden ayrıldı.

Dilerim... #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin