ÇATLAK

69 23 10
                                    

Media da Eylül. Bu arada benden yaşça büyük birinin geçmiş doğum gününü kutlamak istiyorum. Doğum günün kutlu olsun Hamide abla 😙🎂. Benden sana doğum günü hediyesi, 2 haftalık bölümü bugüne yetiştirmeye çalıştım. Umarım beğenirsin. Bu yüzden bu bölümü doğum günü kızı olan sana, hamidesen e ithaf ediyorum. Nice yaşlara!

Okuldan çıktım ve arabaya binmeden önce son kez çiçeğe baktım ve arabaya bindim.

Bunu nasıl yapabildin?

Aynen bu şekilde yaptı.

Bunun yanlış olduğunu biliyorsun!

"İkinizde şu lanet çeneninizi kapatın!" Diye bağırdım arabanın içinde ama kimse bana tuhaf tuhaf bakmadı. Arabanın koltuğuna iyice yaslandım ve düşünmeye başladım. Acaba yanlış mı...

Sen doğru şeyi yaptın Adel. Onlar birçok insanın canını yaktılar.

Peki ya masumlar?

Başkanlarının arkasından konuşan biri ne kadar masum olabilir ki?

Gözlerimi yumdum ve şuanki ruh halimle alakasız bir cümle kurdum.

"Ben çok acıktım. McDonald'sa gidebilir miyiz?" Araba aniden dönünce kafamı cama çarptım.

"Bu ani haraketim için özür dilerim Leydim." İnledim.

Bu mahluk bizim canımızı yakmaya nasıl cüret eder!

Sakin ol dostum, gördüğün üzere bilerek yapmamış.

Sen sus!

"Sorun değil." Dedim camdan dışarı bakmaya devam ettim. McDonald'sa geldiğimizde kapıların kilitli olduğunu gördüm. Pijamamın şortuna sıkıştırdığım asayı çıkardım ve iki kere kapıya vurunca kapı sessizce açıldı ve ışıklar yandı.

McDonald'sın içine girip masalardan birine oturdum.

"Ne bekliyorsunuz kızlar? Ben bir tane double burger ve büyük boy patates kızartması istiyorum. Yanına da 5 numaralı oyuncağı istiyorum. Canlanın biraz!"

200 kişiden 195 kişi otururken 5 kişi benim hamburgerimi ve patatesimi hazırlıyordu.

Sonunda istediklerim önüme geldiğinde iştahla yemeye başladım. Tanrım, nefisti!

Önüme Sebastian oturdu ve kollarını birbirine bağlayıp konuşmaya başladı.

"Şimdi nereye gidiyoruz Leydim?"

Hamburgerimden bir ısırık alıp boş boş ona baktım.

Bence aileni ziyarete gidebiliriz Adel.

Önce sınıf arkadaşların, şimdi de ailen mi? Ailen sana ne yaptı ki?

Ne yapmadı demek daha kolay! Seni ablanla, sınıf arkadaşlarınla, her şeyinle kıyasladılar Adel! Notlarına eminim senden daha çok önemsiyorlardır. Kızım sınavdan kaç aldın, en yüksek not kimin, adı ne, sen neden en yüksek notu almadın, sana her sınav çıkışından bir gün sonra sana bu soruları soran birinden ne bekleyebilirsin ki?

Onlar seni sevmeseydi seni özel okula göndermez, senin için çabalamazlardı! Eğer seni sevmeselerdi seni önemsemezlerdi, karnını doyurmaz veya yatacak yer vermezdi! Sana şiddet uygularlardı!

En azından seviyor gibi davranmazlardı. Duygularını hemen beli etmeleri daha iyi. Özellikle de ablan olması gereken kişi! Sanki seni üzmek için elinden geleni yapıyordu!

Adel, ona katılmıyorsun, değil mi?

Bu sorunun cevabı basitti. Hamburgeri yuttum ve Sebastian'a baktım.

"Annemlere ziyarete gideceğiz."

Adel... Bunu neden yapıyorsun? Eğer bunu yaparsan kendi benliğini yok edeceksin!

Acı çekmekten daha iyidir.

Beni yok edeceksin, kendi benliğini yok edeceksin! KENDİNİ ÖLDÜRECEKSİN!

Sen zaten bir ölüsün Adel ve ben seni tekrar hayata döndüreceğim.

Hamburgerimi ve patates kızartmamı yedikten sonra ayağa kalktım. 195 kişi daha benimle ayağa kalktığında gülümsedim ve McDonald'stan çıkıp arabaya bindim. Araba hareket etmeye başladığında gözlerimi kapattım ve eve varıncaya kadar hiç açmadım. Apartmanımın önüne geldiğimde gözlerimi açtım. Yağan yağmurunda buna etkisi vardı. Arabadan çıkınca yağmur beni hemen ıslatmaya başladı. Dileğimi dilemeden önce derin bir nefes aldım. Islak toprak kokusunu çok seviyordum.

"Dilerim zaman durur."

Bir anda yağmur taneleri durunca derin bir nefes alıp arkama baktım. Bizim arabanın arkasında bir sürü siyah arabalar vardı ama zamanı durdurduğum için onlarda durmuştu. Arabanın bagajını açıp bir koli bandı çıkardım.

"Dilerim annemlerin yanına ışınlanırım."

Etrafta anlık bir beyazlık oluştu. Bir saniye sonra evimizin salonundaydım. Ailemdeki herkes buradaydı. Amcam, teyzelerim, kuzenlerim, herkes. Salondan çıkıp mutfağa gittim ve bir ekmek bıçağı aldım.

Adel, bunu yapamazsın! Lütfen.

Gözümden yaşlar geliyordu ama umursamadım. Sanki annemleri öldürmek zorundaymışım gibi hissediyordum.

Salona geçip sırayla herkesin ellerini ve ayaklarını bağladım.

Yapma... Lütfen...

"Dilerim zaman tekrar akmaya başlar."

Önce tekrar gülmeye başladılar ama elleri ve ayakları bağlı olduğu için gülmeleri kısa sürdü. Sonra hepsi bana bakıp aynı anda bağırdılar.

"ADEL?"

-Tanrısal bakış açısı-

Adel gülümseyip elindeki ekmek bıçağıyla oynamaya başladı.

"Bende sizi çok özledim ama şuan bu tür dokunaklı konuşma yapmanın hiç sırası değil bence."

"Sen... yaşıyorsun..." dedi Eylül.

"Evet yaşıyorum ama buraya gelmemin nedeni size yaşadığımı göstermek değil."

Hepsi sırayla bağlandıkları şeylerden kurtulmaya çalıştı ama işe yaramadı.

"Bizi sen mi bağladın?" diye sordu Adel'in kuzeni.

"Evet, ben bağladım." Dedi Adel ve annesinin arkasından onlara yaklaştı. Sonra bıçağı annesinin boynuna doğru kaldırdı. Bir anda herkes deli gibi çırpınmaya başladı.

"Adel, ne yapıyorsun! İndir o bıçağı!" Diye bağırdı Adel'in babası. Annesi ise korkudan deli gibi nefes alıyordu.

"Yoksa ne yaparsın babalık? Bilgisayarımı mı alırsın yoksa?" Herkes deli gibi çırpınırken Eylül elindeki ve ayağındaki koli bantlarından kurtuldu ama Adel onu fark etmedi bile.

"Hazırlıklı olsanız iyi olur. Çünkü birazdan burası kan gölüne dönecek."

Adel'in beynindeki sesle beraber herkes hayır diye bağırdığında Eylül sandalyeden kalkmış ve kardeşini sertçe duvara itmişti. Adel ve Ying aynı anda acıyla bağırdılar. Çünkü bileklik sert darbeyle duvara çarpmış ve çatlamıştı. Adel'in sağ gözü aşırı derecede parlarken herkes öylece Adel'e bakıyordu. Adel onlara baktığında sağ yanağından aşağı mavi-beyaz renkte bir sıvı akıyordu ama sağ gözü, normal bir insanın göz rengine dönmüştü ama sol gözü hala parlıyordu.

"Seni küçük..." dedi Adel ve ablasının kolundan tutup bıçağı kaldırdı.

----------------

Bölüm biraz kısa oldu, üzgünüm. Yeni bölüm biraz geç gelebilir çünkü (söylemiştim) hala sınav haftasındayım. Ama yetiştirebildikçe yeni bölüm yayınlayacağım. Yeni bölümde görüşmek üzere 😘

Dilerim... #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin