1.Bölüm

5.8K 287 21
                                    

20 Mart...

Yaklaşık yarım saattir Luhan sinirden avukatın odasında bir oraya bir oraya yürüyor, sinirini nereden çıkaracağını bilemiyordu.

"Bu söylediğiniz hayatta olmaz! Siz ne dediğinizin farkında mısınız?"

Luhan o kadar sinirliydi ki normalde otokontrolünü iyi sağlayabilen biriyken, şimdi ses tonunu ayarlamakta güçlük çekiyordu.

Yaşlı avukat burnunun üzerine düşen siyah kemik gözlüklerini düzelterek Luhan'a endişe dolu bir bakış daha attı.

"Bakın Bay Oh, tepki göstermenizi anlıyorum ama Büyükbabanızın vasiyeti bu şekilde ve benim bana verdiği vekâlet neticesince, bunu uygulamak dışında yapabileceğim bir şey ne yazık ki yok. Şimdi sakin olup vasiyet şartlarını okumama devam etmeme izin verirseniz eminim ki daha iyi olacağı kanaatindeyim. O yüzden lütfen bitirmeme izin verin."

"Bunu kardeşime nasıl açıklamamı bekliyorsunuz Avukat Jung? Üstelik kendisi henüz Kore'ye dönmedi. Öğrenince kesin kıyamet kopacak."

Ellerini sinirli sinirli ovuşturarak odanın içinde ileri geri yürümeye devam ediyordu. Avukat Jung deneyimlerine dayanarak, yaptığı işin getirisinden ötürü soğukkanlı ifadesini sabit tutuyordu.

"Bay Oh, lütfen rica ediyorum sakin olun. Kardeşinize de durumu aynı size anlattığım şekilde açıklayacağım. Belki sizin korktuğunuz gibi bir tepki vermeyebilir."

"Kusura bakmayın Avukat Jung ama siz Sehun'u benim kadar iyi tanımıyorsunuz. Bu yüzden lütfen bana sakin olmamı söyleyip durmayın."

"Kendisi Kore'ye ne zaman döneceklerini size bildirdiler mi acaba Bay Oh?"

"Yarın sabah uçağıyla Gimpo havaalanına varacak. Bu nedenle benim hemen Seoul'e dönmem gerekiyor. Bu olanlara hala inanamıyorum..."

"Bu duruma ne kadar çabuk adapte olursanız, şartları gerçekleştirmek eminim ki daha da kolaylaşacaktır Bay Oh."

Luhan giderek daha da çok umutsuzluğa kapılıyordu. Ellerini birbirine sürterek buz gibi olan parmaklarını ısıtmaya çalıştı. Gerçi sadece elleri değil tüm vücudu duydukları yüzünden buz kesmişti.

"Peki, bu vasiyet şartlarını tersine çevirmenin ya da geçersiz kılmanın bir yolu yok mu Avukat Jung? Yani bunca şey için değer mi bilmiyorum."

Yaşlı adam derince bir iç çekip tekrar burnunun üzerine düşen gözlüğünü düzeltti. Karşısında ki genç adamın uysal bir yapıda olduğunu biliyordu. Fakat asıl sıkıntılı durumu küçük kardeşin çıkaracağı konusunda o da Luhan'la hem fikirdi. İkisini de bebekliklerinden beri tanıyordu.

Hem bu kadar benzer hem de bir o kadar zıtlıklarla dolu iki kardeş daha görmemişti.

"Deminde size anlattığım üzere Büyükbabanız vasiyet üzerinde kati bir yaptırım öngörüyor. Ölmesi ve vasiyetin yürürlüğe girmesi halinde, hem holding bünyesindeki şirketlere, hem de bankada ki hesapların dondurulmasıyla ilgili genel müdürlüklere kesin talimatlar verdiler. Yani aksi bir tutum sergilerseniz durum lehinize işler."

Luhan hala bir umut kırıntısıyla tabiri caiz ise çırpınıyordu. Parlak gözlerini olabilecek en masum şekliyle yaşlı adamın gözlerinin içine dikerken, her şeyin yoluna gireceğine dair bir şeyler söylemesini bekliyordu.

"Vasiyete itiraz için dava açamaz mıyız? Eminim bir yolu vardır Avukat Jung."

"Sizde Büyükbabanızı benim kadar iyi tanıyorsunuz Bay Oh, Bu nedenle ne yazık ki bu mümkün değil. Dava açarsanız her şeyi kaybetme riskiniz var. Bunu göze alabilecek misiniz?"

Davetsiz MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin