YN: Medya da Lucky Blue var....
Yabancı Sehun ve Jongin'in şaşkın bakışları altında, elinin birisini platin sarısı saçlarından geçirerek, davet edilmediği masaya oturmuş ve mavi delici bakışlarını Jongin'e doğrultmuştu.
"Vay vay vay... Kim Jongin'de buradaymış. Seninle burada karşılaşacağımı biliyordum... Ama bu sürtükle değil."
İşaret parmağını Sehun'a doğru tutmuştu. Hal ve davranışlarından çokta kendindeymiş gibi durmuyordu.
Sehun ve Jongin yabancının söyledikleriyle gerilmiş ona bakıyorlardı. Sehun neler olduğunu anlamaya çalışırken, Jongin yabancıya dişlerini sıkarak cevap verdi.
"Sözlerine dikkat et Lucky! Hem senin burada ne işin var?"
Sehun ortamın tuhaflığından dolayı daha da gerilirken ayağa kalkmak için hareketlendi. Fakat Jongin onu bileğinden tutarak durdurdu.
"Lütfen gitme..."
Sehun, Jongin'e gergin bir tebessümle baktı ve tekrar yerine oturdu.
"Bu gösteriyi benim için mi yaptınız? Aman ne dokunaklı... Jongin hâlâ beni hafife alıyorsun."
Sehun, Jongin'in kendisine Lucky dediği yabancının ne demek istediğini anlamaya çalışırken sormadan edemedi.
"Siz neden bahsediyorsunuz?"
"Lucky bizi rahat bırak! Üstelik alkollüsün... Daha fazla olay çıkarmadan git lütfen."
Luck sesli bir şekilde kahkaha atıp ikisine baktı. Bakışları sanki Sehun'u delip geçmek istermiş gibi sertti.
"Birazcık alkol almamın ne gibi bir zararı olabilir ki? Birazdan söyleyeceklerim de sizi oldukça neşelendirecek eminim... Hâlâ ona söylemedin mi Jongin?"
Yüzünde tuhaf bir gülümsemeyle Jongin'e bakıyordu. Yaptığı ve yapacağı şeyden büyük keyif aldığı belli oluyordu.
Sehun bu yakışıklı yabancıyla ilk defa karşılaşıyordu. Jongin ile ne gibi bir ilişkileri olduğunu henüz çözemese de son söylediği ile iyice meraklanmıştı.
"Neyi söylemedi mi?"
Jongin'in yüzüne baktı. Jongin sakin görünmesine karşın sinirliydi.
"Söyleyeceğin şeyi bende merak ediyorum."
Sert bir şekilde Lucky'nin gözlerinin içine bakıyordu. Sehun onun masanın üzerinde duran ellerini yumruk yaptığını gördü.
"Bence ne söyleyeceğimi ikimizde iyi biliyoruz. Ama küçük arkadaşın için büyük bir sürpriz olabilir."
"Kapa çeneni Lucky Blue! Sarhoşsun ve ne dediğini bilmiyorsun!"
"Bence bu kadar emin olma Jongin..."
Sehun'da sinirlenmeye başladığını hissediyordu. Ortada garip bir durum vardı ve Jongin ile bu yabancının aralarında bir şeyler dönüp duruyordu. Üstelik kendisi de bunu bilmemesine rağmen dâhil olmuştu.
"Lafı ağzınızda gevelemeyi bırakıp da ne söyleyecekseniz söyleyin artık."
Lucky bu sefer delici gözlerini Sehun'un kahverengi gözlerine dikti. Sehun o an onun yüzündeki tebessümü bir yumrukla silmeyi o kadar çok istedi ki, eğer kalabalık bir restoran da olmasalardı bunu rahatlıkla yapardı. Gazetelere malzeme vermek istemiyordu.