YN: Evet, bu bölüm smut var... Fakat hasta halimle ancak bu kadar oldu. Zaten smut yazmayı beceremiyorum, bu konuda iyi yazarım iddiam da yok. Artık lütfen kusuruma bakmayın. okumadım, hatalarım olabilir.
Medya'da Francisco var...
Not: Yorum Yapmayan, Yorumsuz Kalsın.
*-*-*-*-*-*-*-*-*
Eve girer girmez Jongin, Sehun'u aniden kendisine çekerek açlıkla dudaklarına yapıştı. Sehun ise bu durumdan son derece hoşnuttu.
Bütün tüyleri diken diken olmuş, kasıklarında dehşetli bir hareketlenme başlamıştı. Bu cinsel anlamda birbirlerine ilk ciddi yakınlaşmalarıydı ve her şey ne kadar istekli olduklarının birbirlerine kanıtlamaya yetecek bir süratte gelişivermişti.
Bir şeyler söylemek istedi. Ama Jongin'in dudakları bunu yapmasına engel oluyordu. Çünkü Sehun ve Jongin uzun zamandır bu anı bekliyorlardı. İkisi de kendisinden geçmiş bir şekilde öpüşmeye devam etti.
Jongin dudaklarını Sehun'un tadını asla unutmayacağı dudaklarından güçlükle ayırarak, onun yakası açık tişörtünden görünen boynuna indirdi.
Elleri Sehun'un vücudunun her yerinde geziniyor ve üzerindekileri teker teker çıkartıyordu. Sehun'da onun üzerindeki kıyafetleri çıkarttığında, ellerini onun kaslı göğsünün üzerinde gezdirmek daha fazlasını istemesine neden olmuştu.
Jongin onu bacaklarından tutarak beline sarıp kucağına aldı. Gözlerini bir an olsun birbirlerinden ayırmadan, açık olan yatak odasından içeriye girdi.
Yumuşak bir şekilde sevdiği adamı yatağın üzerine yatırdı. Bir an durup sırılsıklam âşık olduğu adama uzun uzun baktı. Elini uzatıp onun yüzünü ve dudaklarını okşadı.
Sehun'un dudaklarından bir inilti yükseldiğinde, Vücutlarındaki tutku ateşi çoktan onları yakmaya başlamıştı.
Jongin'in elleri göğüs uçlarının üzerinde, zaten yaşanan haz yüzünden sertleşen pembelikleri okşarken, diliyle de arada onlara eşlik ediyordu. Elleri şimdi her yerindeydi.
Sehun aklını kaybetmek üzere olduğuna emindi. Üstelik daha sevişmenin başında beyni patlayacakmış gibi hissederken, sonrasında tadacağı zevkin hissettireceklerini tahmin bile edemiyordu.
Jongin'in okşadığı ya da diliyle gezindiği yerler de ateşler bırakıyor, daha da delirmesine ve onu daha çok istemesine neden oluyordu.
Kasıklarında hissettiği ıslaklıkla bir an irkilse de başını yattığı yerden kaldırıp baktığında, Jongin'in öpücükleriyle ve diliyle orayı mühürlediğini görerek gülümsedi.
Penisinde hissettiği sıcaklıkla gözleri kapanmıştı. Jongin onu tekrar öperken, dudakları onun öpüşüyle adeta yeniden şekilleniyor gibiydi. Sehun'un inlemeleri nabzını iyice hızlandırmış ve öpücüğü iyice derinleştirmişti.
Bir yandan onu okşuyor, bir yandan dudaklarıyla ona olan susuzluğunu gidermeye çalışıyordu. Sehun'un parmakları bütün vücudunda gezinirken, alev almıştı sanki tüm benliği.
Sadece onunla olmak istiyordu. Tüm ruhunu, benliğini ve kalbini tarumar eden bu adamla bir bütün olmak sadece o olmak istiyordu. Tek düşünebildiği buydu.
Tekrar baktı sevdiği adamın gözlerinin içine. O kadar tutku, sevgi ve şefkat doluydu ki birbirlerine bakışları, her şey silindi evrenden. Sadece o anda o zaman diliminde ikisinin kalp çarpıntılarının sesi vardı.
