YN: Yorgunum, okumadım. hatalar olabilir. kusura bakmayın. (***Bu bölüm geçiş bölümü, o nedenle beğenmeyebilirsiniz.)
Keyifli okumalar.
Seviliyorsunuz. <3
Sehun tekrar başını kaldırıp Jongin'e baktı. Göz göze gelince tekrar kızarmıştı.
"Ve?"
Sehun, Jongin'in kendisiyle ilgili gerçekte neler düşündüğünü merak ediyordu.
Jongin tam onun merakını gidermek üzere dudaklarını araladığında, beklenmedik bir sesle irkildi.
"Sehun hayatım ne yapıyorsun burada? Seni aramadığım yer kalmadı."
Kris bunları söylerken bir yandan da Jongin'e ters bakışlar atıyordu.
"Buradayım Kris... Sen Tao ile meşgul görünüyordun. Bende kafamı dinlemek için buraya geldim. Jongin'de sağ olsun bana eşlik ediyordu.
Gözleri Jonginle buluştuğunda Sehun, Kris ile Jongin'in arasındaki gerginliği hissederek ayağa kalkmıştı.
Jongin, Sehun'un da ortam yüzünden huzursuz olduğunu görünce arkasını döndü.
"Ben sizi yalnız bırakayım."
"Bence de..."
Kris ters ve soğuk bir şekilde onu cevaplayınca Sehun müdahale etmek istedi.
"Jongin!"
Jongin arkasını dönüp Sehun'un gözlerinin içine bakmıştı. Bakışları o kadar yoğundu ki Kris rahatsız olmuştu.
"Evet?"
"Teşekkür ederim..."
"Lafını etmeye değmez..."
Jongin tekrar arkasını dönüp oradan hızla uzaklaştı. O gider gitmez Kris, Sehun'un yanına gelerek ona sarıldı ve öpmeye çalıştı. Fakat Sehun ona karşılık vermekten son derece uzaktı. Onu hızla itti.
"Hayatım neyin var? Gerçekten tuhaf davranıyorsun."
Sehun sinirlenmeye başladığını hissediyordu. Sakinleşmek için derin bir nefes alıp bıraktı.
"Neyim mi var? Bunu sorduğuna inanamıyorum Kris!"
"Sehun ne olduğunu, bana kızgınlığının sebebini söyler misin? Yoksa Jongin pisliği seni rahatsız edecek bir şey mi söyledi? İstersen hemen gerekeni yapabilirim."
Sehun'un cevap vermesini bile beklemeden hareketlenmişti. Fakat Sehun onu kolundan sertçe tutarak durdurdu.
"Yeter artık! Kes şunu! Her şeyin faturasını Jongin'e kesmenden ve her sorun olduğunda onu bahane etmenden bıktım artık! Burada kabahatli biri varsa o da sensin! Jongin değil!"
"Ne demek istediğini inan bana anlamıyorum."
Kris şaşkınlıkla Sehun'a baktı. Onun Jongin'i bu şekilde korumaya çalışması çok tuhafına gitmişti.
"Peki, senin anlayabileceğin şekilde anlatayım o zaman. Geldiğinden beri benimle doğru düzgün ilgilenmedin. Bugün abimin en mutlu günü ama sen bana destek olmak yerine yanımda bile değilsin! Üstelik hiçbir şey yokmuş gibi keyifle sohbet ediyorsun... Nasıl bu kadar değiştiğine şaşırıyorum inan... Üstelik kendi yaptığın kabahatlerinin üstünü örtmek için de Jongin'i öne sürüyorsun... Artık bunu yapmaktan vazgeç Kris!"