YN: kısa bir geçiş bölümü....
Keyifli okumalar.
Jongin, Baekhyun'un kendisine bakışlarının farkındaydı. Buna rağmen Sehun'a bakıp limonatasını bir dikişte bitirip, Sehun'un yaslandığı masaya bıraktı.
"Ben çıkıyorum. Sonra görüşürüz."
"Daha yeni gelmedin mi? Nereye hemen böyle?"
"Donghae ile buluşacağız."
Jongin yanlarından ayrılır ayrılmaz; Baekhyun eliyle ağzını kapatıp Sehun'a baktı. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
"Tanrım... Jongin dediğin resmen taş çıktı. Büyükbaban bu çocuğu nereden bulmuş? Geldiği yerde bundan daha çok varsa adres bırakmıştır kesin. Avukatınıza bir sorsak da ben oraya mı gitsem? Tek kelimeyle bayıldım!"
"Hadi canım. Abartma istersen Baekhyun."
Baekhyun, Sehun'un bozulduğunu fark etmişti fark etmesine ama bir şey söylemek istemedi.
"Donghae kim? Sevgilisi falan mı yoksa? Eğer öyleyse desene treni kaçırdık."
"Yahu Baekhyun sen nişanlı değil misin? Elin adamına ne diye sarkıyorsun?"
"Peki, sen ne diye bozuluyorsun ki? Sen onun koruması mısın? Avukatı mısın hımm?"
"Ne bozulması ya! Saçmalama Baekhyun!"
"Hem sen nasıl oluyor da bu adamın farkında olmazsın? Görmeyeli gözlerin de mi bozuldu senin Oh Sehun? Pes diyorum sana! İnsanın morali bozulsa, sırf içi açılsın diye onu seyretmek ister."
Baekhyun inceden inceye Sehun'u sinirlendirdiğinin bilincindeydi. Onun Jongin'e ilgisi olduğunu, Jongin verandaya çıkıp da, birbirlerine baktıkları anda anlamıştı. Bu yüzden de Sehun ile uğraşmak, şu anda ona inanılmaz keyifli geliyordu.
Sehun dudaklarını büzmüş, belli belirsiz kaşlarını çatmıştı. Baekhyun gülmemek için kendisini o kadar kasıyordu ki, dudaklarını ısırmaktan yara yapmak üzereydi.
"Aslında sana önemli bir şey söyleyecektim. Ama Jongin'i görünce aklımdan tamamen uçup gitmiş."
"Neyi söyleyeceksin?"
"Lay burada... Benimle birlikte Jeju ya geldi. Onun da buradaki otellerden birinde kongresi varmış. Bir hafta kalıp gidecekmiş. Seninle görüşeceğimi söyleyince de benden telefon numaranı istedi. Bende eski günlerin hatırına kıramayıp verdim. Buna kızmayacağını düşündüm. Umarım yanlış bir şey yapmadım."
"..."
Sehun, Lay'in de Jeju'da olduğunu öğrenince ister istemez içi bir tuhaf olmuştu. Derin bir iç çekince Baekhyun onun bir anda değişen ifadesini gördü.
"Ne o daldın Sehun?"
"Demek Lay benimle görüşmek istiyor."
"Evet, ona kalsa benim peşime takılıp seninle görüşmeye gelecekti. Fakat ben senin verebileceğin tepkiyi düşünerek ona olmaz dedim. Seni daha sonra arayıp konuşmasını söyledim. Çünkü her ne kadar ben çat kapı gelsem de; emrivakilerden hoşlanmadığını bilecek kadar iyi tanıyorum seni."
"Doğrusu bunu beklemiyordum."
"Yüzünün ifadesinden belli zaten."
"Sen bir anda söyleyince şaşırdım sadece. Evlenmiş mi peki?"
