KEYİFLİ OKUMALAR💐
"Elis, sen... Bana ait olmalısın."
Hayır, hayır! Kesinlikle yanlış duymuş olmalıydım, belki de duymamıştım. Belki de yine rüya görüyordum şu an burada değilimdir Eraylarla yemeğime devam ediyorumdur.
O an gözlerimin önüne bakışları, kulaklarıma sözleri ilişince duraksadım. Dişlerimi birbirine bastırarak sertçe yutkundum. Her ne kadar beni öyle görmediğini söylese de söz ağızdan bir kez çıkardı!
Neden başka sesleri duyamıyordum? Neden neden! Sadece kokusunu alabiliyordum. Ferahtı, insanı rahatlatıyor, mayıştırıyordu... Sığınma hissi oluşturuyordu... Ellerimi yumruk yaptıktan sonra kaşlarımı çatarak rahatlamak için derin bir nefes aldım.
Sinirle dişlerimi daha sert birbirine bastırıp dudaklarımı araladım. Onunlayken burnumdan nefes almayacaktım! Sağ elimi enseme atıp ovuşturduktan sonra tek kaşımı kaldırarak Mesih'e baktım. Şu an tam anlamıyla ifadesizdi.
"Sen ne saçmalıyorsun?" Dedim cılız çıkan bir sesle. Sesime lanet okuduktan sonra gözlerimi yumup derince yutkundum. Sesime kavuşmam gerekiyordu. "Beni boşu boşuna yemeğimden etmişsin." Dediğim an gözleri parlamıştı. Tek kaşını aheste bir biçimde yukarıya doğru kaldırdığında içim kıpır kıpırdı. Bir şey söylememesine binlerce kez küfretmek istiyordum. Kendi kendime konuşmak hiç de eğlenceli değildi! Sessiz kalarak söz hakkını Mesih'e bıraktım.
Bana, hadi az daha saçmala der gibi bakıyordu resmen. Bakışlarında büyük bir alay ve küçümseme oluşunca damarlarımda gezen kanım iyice kızışmıştı. Dudaklarımı birbirine bastırarak öfkeli bir bakış fırlattıktan sonra bir şey demeden arkamı döndüm.
Evet sadece dönmüştüm, gidememiştim! Tek adım dahi atamadan beni çevirdiğinde sırtım duvarda kalmıştı. Tek elini duvara yaslayıp omzuma bakarak nefes alıp vermeye başladı. Az önceki hareketim onu sinirlendirmiş olmalıydı.
"Devam et?" Dedi net bir sesle. Kaşlarım geniş bir kavisle havalanırken ne diyeceğimi bilememiştim. Ben konuşacaktım, o da susacaktı demek.
"Diyecek bir şeyim yok." Dedim sert bir sesle. "Şimdi beni rahat bırak." Çenesindeki kaslar seğiriyorken zevkten dört köşe olmam ne kadar normaldi? "Vaktimi harcıyorsun." Dedikten sonra dudaklarımın kenarlarının yukarıya doğru kıvrılmaması için yanağımın iç kısmını dişlemeye başladım.
Birden geri çekilince afallamıştım. Şaşkın bir şekilde Mesih'e baktığımda suratındaki tüm gerginliği toparlayarak eski buz haline büründüğünü görmek nedense canımı sıkmıştı. Elini cebine atıp bir sigara paketi çıkartıp biçimli ve erkeksi parmaklarıyla içinden bir dal aldıktan sonra sigarayı dudaklarının arasında bırakıp paketi cebine attı.
Çakmağını da çıkartıp boşta kalan elini sigaranın önünde tutarak rüzgârı engellemeye çalıştığında gözlerim tırnaklarına takılmıştı. Parmaklarına çok yakışan tırnakları vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADALETSİZ
Teen FictionAilesinin baskısından bunalıp evden kaçan kuzeninin yanına yerleşmeye başlayan Elis Aktaş gittiği şehrin kuralsız davranışlarına ayak uyduramamışken, bulaştığı Mesih Dinçer den ve hissettirdiklerinden kaçmak isterken kendisini iyice duygusuz buz mav...