23.BÖLÜM "DENGELERİ YIKMAYA HAZIR MISIN?"

215K 8.7K 3.3K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR💐

ŞELENAY AKTAŞ

"Alaz çabuk buraya gel!" Masanın kenarından sıyrılarak karşıma geçtiğinde nefes nefese kalmıştım. En sonunda pes ederek ellerimi yanlarıma koyarak bakışlarımı kıstığımda ayıplarcasına onu izliyordum.

"Giymedin değil mi?" Dudaklarımın kenarları aşağı doğru kıvrıldığında tezgâhın hemen arkasında kalmıştı. Tek kolunu yaslayarak ağırlığını bir ayağından diğerine bıraktı.

"Bebeğim. O babaanne işi atletleri giymemi nasıl bekleyebilirsin?"

Üzerindeki siyah pantolonu, deri ceketi beyaz teninde çok güzel parlıyordu. Siyah saçları ve gözleriyle o kadar güzel gözüküyordu ki kızmalara da kıyamıyordum ancak kendini hasta ediyordu sürekli.

Kafamı hayal kırıklığıyla yan yatırdım. "Bak sesin nasıl kırık çıkıyor, neden söylediğim gibi evinde kalmadın da çıkıp dışarlarda sürttün?" Tek kaşı eğlenircesine yukarı kıvrıldığında ifadesi dalgalanmıştı ve o tam bir... Piç gibi gülümsemişti. Evet. En yakıcı ve dayanamadığım gülümsemesiydi bu.

"Hastasın sen hasta. Şu önünü de kapat. Yarın kontrol edeceğim atlet giyip giymediğini bak bakalım o zaman ben sana ne yapıyorum." Yanakları iyice dalgalandığında konuşmamdan çok keyif alıyordu. Tişörtünün önünü eliyle kavrayarak yavaşça yukarı kaldırdı.

"Şimdi de kontrol etmek ister misin?"

Gözlerim dehşetle aralandığında inanılmaz derecede sıkı ve şiş olan baklavalarına hayretle bakakaldım. "A-Alaz!" Açık kalan ağzımı elimle örterek ona doğru koşturup tişörtünü indirdim. "Ne yapıyorsun ya biri görecek! İndir çabuk şunu!"

Ufak bir kahkaha atarak kafasını hafifçe geriye yasladığında çenesi yukarı doğru kalkmıştı. "Sinir ediyorsun beni ya!" Dayanamadan göğsüne küçük gelen yumruğumu üzerine indirdim.

Avuçlarıyla ellerimi kavrayarak yavaşça yanlarına indirdi. "Ya sen? Ya sen ne yapıyorsun bana biliyor musun?" Kafasını hafifçe yan yatırıp parlayan siyah gözlerini üzerimden ayırmadı. "Beni çıldırtıyorsun. Bayılıyorum şu küçücük boyunla bana kafa tutmana."

"Ne?" Bakışlarımı kıstım. "Küçücük mü?" Ellerimi güçlükle ondan kurtarsam da geri çekilmeme engel oluyordu. "Sen fazla uzunsan ben ne yapabilirim? Ayrıca sen boyuma değil işlevime bak. Beni fazla sinirlendirme yoksa fena olur."

Kafasını sallayarak ufak kahkahasına devam etti ve yatıştırırcasına karşılık verdi. "Tamam, tamam uslu bir sevgili olacağım ve aldığın pamuklu atletleri giyeceğim. Baklavalarımı da olur olmadık yerlerde açmayacağım, sen ne dersen onu yapacağım."

Bakışlarım daha da kısıldı ve kınarcasına ona bakıp tekrar göğsüne vurdum. "Mesih'le de arana mesafe koy. Götle don gibisiniz bir türlü ayrılmıyorsunuz."

ADALETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin