8.BÖLÜM "KÖPEKLERDEN DAHA SADIK"

324K 13.4K 7K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Bakışlarımı defalarca kez kırpıştırdığımda neye uğradığımı şaşırmıştım. O an sanki bedenim kanatlanarak gökyüzüne çıkmıştı. Her bir milimim uyuşuyorken kulaklarımda sirenler ötüyordu. Uyanmalıydım, ayılarak karşı koymalıydım.

Eli yukarıya doğru çıkarak göğsümün altında durduğunda irkilerek boynumu dudaklarının arasından çekmiştim. Etim dudaklarının arasından çıkarken ki ıslak sesi işitmiştik sessizliğin hâkim olduğu karanlıkta. Ani hareketim canımı acıtsa da umursamadan ona doğru döndüm. Yorgun bakışlarımı çekingen bir ifade ile gözlerine diktiğimde buz mavisi gözleri uyuşmuştu sanki.

Keskin bakışları tehlikeli bir şekilde bedenimde dolaşırken iç çektim. Bu hal hiç de iyi değildi, özellikle sevgilisi içerideyken!

"Sen ne yapmaya çalışıyorsun?" Ne dediğimi bile bilmiyordum, sadece üzerime bir zırh giyerek kendini korumaya almam gerektiğinin farkındaydım.

"Asıl... sen ne yapıyorsun?" Bakışlarımı hızlı bir ritimle etrafta gezdirdim. Mesih'i izlemen amacıyla kendimi sokağa atsam da buraya yanlışlıkla gelmiştim. Yani onları röntgenliyor olamazdım.

"Ben, bir şey yapmıyorum." Bakışları inanmaz bir hal alınca konuyu fazla uzatmak istememiştim. Kanıma karışan alkol beni daha da kontrolsüz bir hale getirebilirdi, eve gitmeliydim.

"Çekilir misin?" Kıpırdamamıştı. Kafamı aşağıya eğerek göz temasını kestim. Konuşmadan bakışmak beni rahatsız ediyordu. "Pekâlâ." Onu ittirmeye çalıştığımda başarılı olamamıştım. Elini belimin arkasına yerleştirdiğinde bugün ki maceramın daha yeni başladığını anladım.

"Nereye, Elis? daha yeni geldin." Boğazımı temizledim.

"Çok bile durdum." Dokunuşları ve bakışlarındaki farkı en başından beri fark ettiğim için diken üzerinde duruyordum sanki. İlk defa bu kadar çok rahatsız olmuştum. Mesih bir farklı dokunuyor ve bakıyordu. Farklıydı.

"Biraz daha durabilirsin." Deyince verdiğim çabayı durdurup bir iç çektikten sonra kafamı kaldırarak gözlerine baktım. Ona meydan okuyordum. "Bu aralar fazla konuşuyorsun." Tepkisiz bir şekilde lafımı bitirmemi bekleyince devam ettim. "Değişiyor musun ne?" Belimdeki elini sıkılaştırdığı an kemiğimi kırmaya çalıştığını falan düşünmüştüm. Dişlerimi birbirine bastırarak ifademi sabit tuttum.

"Belki de seni içeriye alıyorumdur, Elis?" Sözlerinin anlamını tam olarak kavrayamadığım için boş bir ifadeyle gözlerine baktım.

"Ne demek istiyorsun?" Derin bir nefes aldığında gözlerindeki ışıltılar kararmıştı.

"Dışarıdaki insanlar gibi olmadığını anlamış olman gerekirdi. Benim için herkes değilsin." Kaşlarım belirgin bir kavisle havaya kıvrılınca kafasını varla yok arası iki yana salladı. "Bu güzel bir şey değil. Belki de senin zararınadır." Diyerek devam etmesi tamamen hüsrandı.

ADALETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin