24.BÖLÜM "MESİH, BEN SENİ..."

259K 9.9K 5.2K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Dudaklarımı ıslattığımda içim içime sığmıyordu sanki. Soğuk rüzgâr suratıma çarptıkça saçlarımı savurarak geriye doğru itiyordu. Geçen sefer teker teker atladığımız uçurumdan bu sefer birlikte mi atlayacaktık? Kafamı çevirerek güçlükle gözlerine baktığımda her zamanki gibi kendinden emin ve dik duruyordu. Elimi kavrayarak yanımda durunca ne yapacağımı şaşırmıştım. "Korkma..." O an her ne olduysa soğuk havada ısınmıştım sanki. Güven verici duruyordu. "Bu sefer birlikte atlayarak..." dediğinde dudaklarımda hafif bir tebessüm oluşmuştu. "Birbirimizin dengelerini yıkacağız?" Gözlerini kısarak dudağını dişlerine aldığında tavrımdan gurur duyar gibi bir hali vardı. "Beni şaşırtıyorsun," diğer elini kavrayarak tam karşısına geçtiğimde, bu sefer rüzgâr ikimizin arasından esip gürlüyordu. "Tıpkı senin de beni şaşırttığın gibi."

"Bana güveniyor musun?"

Gözlerim buz mavilerini bulduğunda içim tekrar titremişti. "Aksine izin verir misin?"

"Asla."

Kavradığım ellerini sıktım. "Asla güvenmemezlik etmeyeceğim."

Gözleri daha fazla kısıldığında kalbim sıkışıyordu. O kadar karşı konulmaz ve harika gözüküyordu ki her şeyi unutarak onu saatlerce izleyebilirdim. "Bu sefer de seni atmamdan korkmuyor musun?"

Boğazımı temizledim. "Korkmuyorum. Geçen seferini küllerimden doğmam için yapmıştın, onu tek başıma yapmam gerekiyordu. Bu seferki farklı."

Kaşları hafifçe yukarı kıvrılmıştı. "Peki, tekrar tek başına atlamanı istesem?"

Yüreğime bir korku hançeri saplansa da tereddütle kafamı geriye çevirerek ardıma baktım, korkutucu gözüküyordu.

"Yaparım."

Suratımı tekrar ona döndüğümde suratında oluşan gülümseme tüm benliğimi eritmişti sanki. "Benim kızım!" Kollarını belime sararak bedenimi kendine yapıştırdığında yuvasına dönen bir kuştan farkım yoktu, ait olduğum yerdeydim. Tıpkı, olması gerektiği gibi... Suratımız birbirine yaklaştığında dudaklarımızın arasında milimlik mesafeler kalmıştı. İç ekerek dudaklarına bakmaya devam ettim. Onu öpmek istiyordum. Hemen, şimdi. "Beni öpmek mi istiyorsun?"

  Yutkundum, sertçe. "Evet."

"Şimdi mi?"

"Şimdi."

Dudaklarının kenarları yukarıya doğru kıvrıldığında gözlerim gözlerini bulmuştu. Belimdeki kollarını çekerek serbest kalmamı sağladığında tüm planlarım bozulmuştu. "Rahat dur, İris, yapmamız gereken başka şeyler var."

Uçuruma ilerleyerek tam önünde durduğunda afallayarak ardında kalakalmıştım. "Öpücük?"

Mesih omzunun üzerinden çıra gibi bir bakış fırlatınca az önceki isteğim çok daha fazla körüklenmişti. "Belki başka zamana, hadi gelsene..."

ADALETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin