17.BÖLÜM "ÇALAN ERKEKLER"

287K 13.8K 6.5K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Yerden destek alarak ayağa kalkıp elime bir tane iris çiçeği aldım. Odadaki koltuğa oturup iris çiçeğini incelemeye başladığımda ne kadar çok güzel göründüğünü düşündüm çok güzel ve temiz kokuyordu. Ben gerçekten de bu kadar güzel mi kokuyordum? Annemin topuklu ayakkabısından çıkan sesleri duymak bende pek etki etmemişti.

Sesler yaklaştı ve en sonunda koltuğun önünde duran sandalyeye oturdu. Bu neydi şimdi bir nevi psikolog odası falan mı? Benimle terapi mi yapacaktı? Benimle konuşmak için bile resmiliğe prosedürlere uyan bir kadına anne diyordum. İç çekerek kafamı iki yana salladım. İris çiçeğinin kokusu tekrardan burnuma dolunca biraz olsun rahatladım. Rahatlatan, aynı anda mayıştıran bir kokuya sahipti.

"Bugün seninle konuşacağız." Bir şey söylemedim, "senin yaptığın hatalar hakkında." Kafamı kaldırdığımda suratında sert bir ifade yoktu, bu zamana kadar hiç görmediğim bir ifade vardı, farklıydı.

"Seni almaya geldiğimiz gün, ismini haykırdığın erkek kimdi?" Suratına boş boş bakmaya devam ettim. "Ona koşacak kadar yakınsınız demek? Ne kadar yakınlaştınız? Söyle?" Annem ve hassas olduğu konular. Bir erkekle yakınlaşmama hiçbir zaman izin vermemişlerdi. Babam beklide o an bana bu yüzden tokat atmıştı. Ellerinden kaçıp Mesih'e koşmuştum. Bir erkeğe kaçacak kadar çok güvenmiştim. Bu gerçeğe katlanamamışlardı. Hatta adım kadar emin olabilirdim ki annemle bu konu hakkında defalarca kez konuşmuşlardır. Gözlerimi kısarak ifadesini izlemeye devam ettim.

"Bu seni ilgilendirir mi?" Kaşları şaşkınlıkla havalandığında gözleri büyümüştü.

"Aranızda bir şeyler olmuş," dedi hayretle. O an içim titremişti. Evet... Aramızda birçok şey olmuştu. Tarifi imkânsız, isimlendiremeyeceğim şeyler... Omuz silktim.

"Söyle, ne kadar ileriye gittiniz?" suratımı buruşturdum.

"Cidden bunu sormaya utanmıyor musun?" Hayretle yerinden kalktı.

"Elis sana inanamıyorum! Sana dokunmasına nasıl izin verirsin?" Hayal kırıklığıyla ve sinirle konuşmuştu.

"Benden izin istemedi ki" karşımda saçlarını çekiştirerek dönerken birden durdu ve panikle bana döndü.

"Sana zorla mı dokundu?" Annemin şu an verdiği tepkiler öylesine hoşuma gitmişti ki sinir oluyordu ve kontrolünü elinden kaybediyordu. Disiplinli olamıyordu aramızda olanları öğrenmek için tıpkı bir zavallı gibi sızlanıyordu.

"Çoğu zaman öyle yaptı fakat şikâyetçi olduğum anlar çok az." Evet, şikâyetçi olduğum anlar hep daha çoktu ve ileri gitmesine izin vermemiştim ancak annemin bunları bilmesine gerek yoktu.

"Aferin kızıma..." Kulağımda birden onun fısıltısını duymuştum. İrkilerek etrafa bakındığımda öfkeden deliye dönen annem dışında kimseyi görememiştim.

ADALETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin