SEZON FİNALİ "RENKLİ GÖZ PARÇAN ARTIK AİT OLDUĞU YERDE"

204K 9.8K 3.5K
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR💐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR💐

"Şşş, sessiz ol duyacaklar!"

"Ellerini çekersen duymalarına gerek kalmayacak."

Koridordan geçerken Melikşah ve Nida'nın sesini işitmiştim. Cilveleşmekten başka bir işe yaramadıklarını düşünüyordum. Normal bir şekilde bırakıp onlara arkamı döndüğümde bile kendilerinden geçebiliyorlardı. Dudaklarımı birbirine bastırarak kafamı biraz daha kapıya dayadım. Neden bunu yaptığım hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu fakat yapmak istiyordum. Bir şekilde kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı.

"Nida'm?"

"Hmm, efendim?" Sesi umursamaz gelmişti.

"Söylesene, neden bu kadar güzelsin sen?"

Nida kıkırdadı. "Sen bana aşkla baktığın için öyle görüyorsun sevgilim."

"Yavrum sen bakmasam da güzelsin. Boy desen var, fizik var. Güzellik var. Kızılsın bir de. Ulan ne şanslı hayvanım ben."

Nida kahkaha attı. "Hayvan olduğunu kabul ediyorsun yani?"

"Kızıl tek ona mı takıldın? Burada sana elli tane iltifat ettim. Anca iğneleyici olanı al."

"Sen benim her halimi sevmiyor musun? Sev beni işte." Suratımda içten bir tebessüm oluşmuştu. Sevmek... Birini koşulsuz şartsız sevmek. Her erkek yapabilir miydi bunu? Ya da her kadın? Sevmek yürek isterdi. İnsanlık isterdi. Sevmek herkesin harcı değildi. Gözlerini tüm insanlara yummak, sadece ona açmaktı. Onu görmek, yanında değilken bile hissetmekti. Ondan daha güzelini görünce aklına sahip olanı getirmekti. Bizim Mesih'le aramızda olan sevgi miydi? Benim hislerim tam olarak buydu. Mesih'i seviyordum... Deli gibi, koşulsuz şartsız.

"Sevmek ne demek? Senden başkasını gözüm görmüyor."

Cidden öyle miydi? Bu mümkün müydü? Kulağıma nedense çok uzak geliyordu. Bana göre her erkek aldatabilirdi. Fakat bu kavramı Mesih'le özdeştiremiyordum. Onun yapabileceğine inanamıyordum. Mesih'i hissediyordum. Oralarda bir yerde. İçindekini, gerçek Mesih'i...

"Oyarım senin o gözlerini sonra hiçbir yere bakamayacak hale gelirsin."

"Hiçbir yere mi?"

Nida onaylamadığını belli eden bir ses çıkardı. "Hiçbir yere."

"Kalçalarına da mı?"

Melikşah'ın aç bir kedi gibi mırıldanmasına Nida kıkırdadı. "Hayır, kalçalarıma her zaman bak."

Gözlerimi devirerek yoluma devam ettiğimde suratımda ufak bir tebessüm oluşmuştu. Aniden biri kolumu tutarak sırtımı duvara yaslayınca kuruyan dudaklarımı hızla ıslattım ve gözlerimi açtım. Buz mavisi gözlerini gördüğüm an okyanusun ortasında susuz kalmıştım sanki... Tüm bedenim sonbaharın ortasında kalan bir yaprak gibi titrerken, Mesih verdiği nefese kadar sakin ve tehlikeliydi. Nasıl olabiliyordu?

ADALETSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin