4. BÖLÜM

536 124 20
                                    

Multimedyada Kaya ve Duru var. Umarım beğenirsiniz arkadaşlar iyi okumalar...

Ben ne zaman yalnız kaldım , bilmiyorum ama , her zaman yanlızdım bunu biliyorum.
Şimdi de karşımda ki adamın bana sunduğu teklifi düşünüyordum.
Eğer yalnız olmasaydım , sunduğu teklifi kabul etmek zorunda kalmazdım. Dediklerinden sonra eve girmiştim.Karşılıklı oturmuş ve ciddiyetle konuşmaya başlamıştı.
Biriyle meselesi vardı ve planında beni de kullanmak istiyordu.
Tabiki de kabul etmemiştim.
Çalışıp para kazanırım daha iyi deyip kalkmış ve kapıya yönelmiştim. Ama tam çıkacakken, evinde de kalmama izin vereceğini söylemişti , kalacak yer hemen bulamazdım ve bir daha dün yaşadığım şeyleri yaşamayı göze alamazdım.
" Benden ne istiyorsun " diye mırıldandım.
Zafer gülümsesiyle bana baktı.
" Bir adamı kendine bağlayacaksın " dedi ürkütücü bir sesle.
" Ne " diye bağırınca yüzünü buruşturdu.
Onu takmadan konuşmaya devam ettim.
" Saçmalama , ben böyle bir şey yapmam " ben yapamazdım ki , benim bu zamana kadar hiç sevgilim bile olmamamışken nasıl birini kendime  bağlayabilirdim ki , ayrıca o kişinin duyguları ne olacaktı.
" Sen bilirsin ama bir daha kendini kurtaracak birini bulamayabilirsin "
dedi ukalalıkla , kaşlarımı çatarak ona baktım.
Ama doğruyu söylüyordu bir daha bu kadar şanslı olmazdım. Sinirle içime bir soluk çektim.
Başka şansım yoktu sanırım. Gözlerimi ona çevirdim. Ama aklıma gelen fikirle duraksadım.  Daha bir kaç dakika önce dikkatini çekmediğimi , yani güzel olmadığımı söylüyordu . Şimdi neden başka bir kız bulabilecekken hatta benden çok çok daha fazla güzelleri varken  neden benim olmam istiyordu.
"Neden ben yani benim bir  kaç dakika önce güzel olmadığımı ima ediyordun şimdi ne değişti de benim gibi güzel olmayan bir kızı böyle bir işte kullanmak istiyorsun. " dedim tek kaşımı kaldırarak.
Dudakları yukarı doğru kıvrıldı ve konuşmaya başladın.  "Düşündüğümden daha zeki çıktın . Evet ama bir şey atlıyorsun ben benim ilgimi çekmediğini söylemiştim ama onun ilgisini değil . Tam da onun istediği gibi saf ve salak bir görüntün var . Eminim seni gördüğünde yanına gelecektir. " dedi kendinden emin bir tavırla.  Dişlerimi sıkarak sakin kalmaya çalıştım , resmen bana hakaret etmişti.
"Sen ... sen  kendini ne zannediyorsun. Sana kim benimle böyle konuşma hakkı veriyor. Bir ayıdan , bir öküzden bir... bir   . " dedim ve tıkanıp kaldım . Ellerimi saçlarımdan sertçe geçirerek tekrar sakin kalmaya çalıştım . Bir süre sessizliği dinledim . Ne o konuştu ne ben konuştum .
" Bitti mi " dedi ve devam etti.
"Eger bittiyse daha fazla uzatmanın bir anlamı yok cevabını alayım. "
Söylediklerim onu etkilememiş gibi hala rahat bir şekilde oturuyordu.
Ona gözlerimi devirdim ve bir süre düşündüm.  Sonunda " Tamam " dedim nefesimi dışarı vererek.
" Ama yakınlaşma yani temas falan olmayacak " diye uyardım kesin bir dille.Omuzlarını silkip konuşmaya başladı.
" Orası senin zevkine kalmış. Oyun bittiğinde hamile olma yeter " dedi.
Hayretler içerisinde ona baktım.Nasıl bu kadar açık sözlü ve terbiyesiz olabiliyordu.
" Edepsizlik etme " dedim söylediklerinden dolayı kızaran yanaklarımı saklamaya çalışarak başımı önüme eğdim.
Keşke beyaz tenli olmasaydım.En küçük bir şeyi bile belli eden bir tenim vardı ve ben bundan nefret ediyordum.
Kafamı kaldırmadan gözlerimi yukarı kaldırdım ve yüzüne baktım.
O ise elindeki telefona kaşlarını çatarak bakıyordu.Derin bir nefes alıp kafamı kaldırdım , elindeki telefona o kadar dalmıştı ki bir an beni unuttuğunu düşündüm.Ayağa kalkınca gözlerini bana çevirdi.
Utanarak ona baktım. Her ne kadar çıkarı için olsada yinede bir erkeğin evinde kalmaktan rahatsız olmuştum.
" Şey... ben nerde kalıcam " dedim.
" Uyandığın odada kalabilirsin " dedi rahatını bozmadan.
Kafamı aşağı yukarı sallayıp koltuğun yanında ki çantamı aldım.
Arkamı dönüp uyandığım odaya doğru yürüdüm. İçeri girip kapıyı arkamdan kapattım. Az önce girdiğim banyoya girdim ve çantamı ayaklarımın dibine bıraktım. Üstümdekilerden tek tek kurtulup duşa kabine girdim. Sıcak suyu açtım ve alışık olmadığım şekilde banyo yapmaya başladım.
Alışık olmadığım çünkü bizim yurtta sıcak su bu kadar bol olmazdı. Şampuan olmazdı , sabun kullanırdık.Yada saçımızı tam durulayamazdık. Kenarda duran renkli şeyi aldım. Üstünde duş jeli yazıyordu. Avucuma biraz döktüm ve kokladım vanilya kokusu burun deliklerimi doldurunca vücuduma sürmeye başladım.
Bu kokuyu sanırım o kullanmıyordu çünkü onun kokusu daha sert bir kokuydu.
Hızla durulanıp duşa kabinden çıktım. Askılığa doğru gidip beyaz havluyu aldım. Kurulanıp çantamdan pembe iç çamaşırlarımı aldım. Pandalı kalın pijamamıda giyinip üstüme kalın eşofman üstümü geçirdim. Aslında ev sıcaktı ama ben kalın giyinmiştim. Ne kadar sıcak olursa olsun hep üşürdüm belki de yurt soğuk olduğu için oradan kalan bir alışkanlıktı bilemiyorum. Belki de psikolojik çünkü onun incecik bir tişörtle evde gezmesi dikkatimi çekmişti.
Saçlarımı lavabonun kenarında duran tarakla taradım.
Hızla taradığım saçlarımı yan tarafıma alıp ördüm ve tokayla tutdurdum.
Giymiş olduğum kıyafetleri kirli sepetine topladım ve çantamı alıp banyodan çıktım.
Odaya girip çantamı yatağın kenarına bıraktım ve odadan çıktım.
Seslerin geldiği yöne doğru gidince bir kapının önüne geldim.Öncelikle kapıyı çalmak ve çalmamak arasında kaldım.
Çünkü evi henüz tam bilmediğim için buranın onun odası olma ihtimali vardı. En sonunda kapıya hafif vurdum ve girdim.
Kapıyı açınca buranın mutfak olduğunu gördüm ve mutfağı incelemeye başladım. Dolapları siyah ve beyaz modern bir görüntüye sahipti. Gözlerimi bıçak sesinin geldiği yöne çevirince onun tezgahta bir şeyler doğradığını gördüm. 
Farkettim de ben daha onun adını bile bilmiyordum.
" Bu arada benim adım Duru" dedim. Önündeki tezgahdan kafasını kaldırmadan salladı.
" Kaya " dedi ilgisizce sanırım ben bu adamla pek anlaşamayacaktım
yüzüme bile bakmıyordu gerçi benim için daha iyiydi ama yinede insan yerine koysaydı iyi olabilirdi.Elindeki kesme tahtasının üzerindeki etleri tavaya boşalttı.
Beni yandan bir şekilde süzdü ve dudağının kenarı yukarı kıvrılır gibi oldu belki de ben yanlış görmüştüm bilemiyorum.Tekrar ciddiyetle işine devam etti gerçi genelde hep ciddi bir duruşu vardı sanırım geldiğimden bu zamana tebessüm bile etmemişti.
Tavada ki sebzeleri karıştırıyordu.
İlk defa yemek yapan bir erkek görmüştüm.
Ve çok farklı gelmişti.
"Beni izlemeye devam mı edeceksin" sesiyle yerimden sıçradım.
Yakalanmanın verdiği utançla hemen başımı başka tarafa çevirdim.
" Şey... yardım edeyim mi ? " dedim.
Bana bakmadan sebzeleri etin üzerine boşaltırken konuştu.
" Masayı hazırla " dedi.
Kafamı aşağı yukarı salladım daha sonra göremeyeceği aklıma geldi.
" Peki " diye mırıldandım. Aslında emir vermesine epey sinirlenmiştim ama adama yardım isteyip istemediğini soran ben olduğum için sesimi çıkarmadım.
Çekmecelere bakmaya başladım. Ilk çekmeceden bulduğum kaşık ve çatalları masaya dizdim. Ikinci çekmecede bulduğum bardakları da dizdikten sonra tabaklara bakmaya başladım. Üst tarafa uzanıp zor da olsa tabakları aldım ve masaya koydum.Oda yaptığı şeyden kendi tabağına koydu ve tavayı masaya bıraktı. Gözlerimi devirip tavayı aldım ve kendime biraz koydum.
Zaten ondan bana da servis yapmasını beklemiyordum.
Yemeğimizi yemeğe başlayınca ortamda ki sessizlik rahatsız edici olmaya başlamıştı. Kafamı kaldırıp ona bakınca yemeğiyle ilgileniyordu.Kendisine baktığımı hissettmiş gibi kafasını kaldırmadan bana baktı.
" Ihmm kimden intikam almak istiyorsun , yani bu kişi sana ne
yaptı " dedim ilgiyle kaşığımı kenara koyarak ona baktım.
Çünkü intikam meselesinden bahsederken koyu gözleri dahada koyulaşıyor ve gözlerini nefret bürüyordu .Ayrıca beni de bu işe bulaştırıyordu ve ben nasıl bir işe bulaştığımı haliyle merak ediyordum.O da kaşığını tabağın kenarına bıraktı ve bana baktı.
Derin bir soluk çekip konuşmaya başladı.
" Bu seni ilgilendirmez , sana söylediklerimi yap yeter " dedi ürkütücü bir sesle.
" Beni de bu işe bulaştırıyorsun ve ben nasıl bir şeyin içine düştüğümü merak ediyorum "
Bana ciddi bir bakış attı.
" Seni zorlayan yok. İstemiyorsan kapı orada ama kalacaksan bir daha bu konuyu açmıcaksın. "
Bana ciddi ve uyarıcı bir bakış attı. Tabağına bir daha dokunmadan ayağa kalktı ve mutfaktan çıktı.
Derin bir soluk çektim içime , onu neyin bu kadar sinirlendiğini merak etsemde öğrenemeyeceğimi anlamıştım. Kalkıp masayı toplamaya başladım.Sarı bezi tezgaha serip bulaşıkları yıkayıp üzerine dizdim.Masayı da sildikten sonra odaya geçtim.
Yorganı kaldırıp altına girdim ve ilk defa bu kadar rahat bir yatakta gözlerimi kapadım.

*

Duyduğum sessizlik ve hissettiğim rahatlıkla gözlerimi açtım.
Etrafıma bakınca dünkü olaylar aklıma geldi , derin bir nefes aldım ve yataktan doğruldum.
Ayaklarımı yataktan sarkıttım ve kendime gelmek için biraz zaman tanıdım zihnim açılınca ayağa kalktım ve lavaboya gittim.İşlerimi halledip odaya döndüm ve saçımı açıp tekrar ördüm. Odadan çıkıp salona doğru gidince evde kimsenin olmadığını anladım.Karnımın guruldamasıyla mutfağa yöneldim. Normalde kahvaltı yapmazdım ama sanırım rahat yataktan dolayı fazla uyumuştum ve saat epey ilerlemişti bu yüzden de karnım guruldamaya başlamıştı. Buzdolabına açıp içine bakınca hayretle gözlerim büyüdü.
O kadar çok şey vardı ki ilk defa bu kadar dolu dolap görmüştüm.
Kahvaltılıkları masaya koymaya başladım ve meyvesuyunu da masaya çıkarttım .Dolaptan bardak çıkarıp masaya koydum.
Oturup yediğim en güzel kahvaltının tadını çıkardım.
Karnım tıka basa dolunca kalkıp masayı toplamaya başladım. Salona gidip koltuğa oturdum ve kumandayı aldım.
Koca ekran televizyonu nasıl açacağımı bilmediğim için kumandanın üzerindeki kırmızı düğmeye bastım. Televizyon açılınca rastgele bir kanal açtım ve rahat koltukta daha çok yayılarak oturdum.
Duyduğum kapı sesi ile gözlerimi zorlukla açtım ve kafamı sesin geldiği yöne çevirdim.
Kaya yanındaki sarışın kızın omzuna kolunu atmış içeri giriyordu. Sanırım uyuyalı epey olmuştu. Çünkü evin içi kararmış ,televizyonun ışığı loş bir şekilde odayı aydınlatmıştı , tekrar onlara bakınca Kaya nın odasına doğru yürümeye başladıklarını gördüm.
Kız bir anda Kaya nın dudaklarına yapıştı ve öpüşmeye başladılar . Odaya kadar dayanamayacak ne vardı anlamıyorum. Yüzümü buruşturarak bulanan midemi es geçtim ve hızla bu görüntüye daha fazla dayanamayacağımı anlayıp odama girdim. Her zaman öpüşmeyi mide bulandırıcı bulmuştum.
Ben başkasının bardağından su bile mecbur kalmadıkça içmezdim ki.
Yorganın altına girdim ve rahat yatakta daha da yayılarak gözlerimi kapattım.Kulaklığımı yan odadan gelebilecek sesleri duyup hem uykudan hemde midemden olmamak için kulağıma taktım ve sevdiğim bir şarkı açıp ne kadar  uykunun pek bana uğradığı olmasada kendimi müziğe odaklamaya  çalışarak karanlığın etrafımı sarmasına izin verdim.

Belki gelecekte ne olacak bilmiyordum, ama ilk defa düşünmeyi boşverdim.
Ve zamana bıraktım her şeyi...

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin