10. BÖLÜM

169 15 2
                                    

Arkadaşlar multimedyada Duru ' nun resmi var. Model Sarı - Kurdeleler Duru' nun söylediği şarkı söylediğim yerden dinlemeye başlayın lütfen :)))

Gecemiydi insanı hüzünlendiren , yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen ? Belki de asıl önemli olan hüzünlendirendi duygularımızı. Gecenin bir suçu yoktu belki , tek suçu karanlık olmasıydı. Bugün yine başbaşaydık ikimiz . Ben anlatıyordum , o anlatıyordu. Döktüm tüm içimi gözlerimden. Ben anlattıkça gökyüzü karardı, yıldızlar terk etti geceyi sanki. Dinledi beni hiç sorgulamadan saatlerce. Neden diye sormadı , niçin diye sorgulamadı!
Sonra.....

Sessizlik geldi yanımıza , susturdu tüm herkesi. Kendi hakimiyetini kurdu üzerimizde.
Gözlerimi aldım sessizlikten ve sonsuz karanlıkta ki geceye çevirdim yalvararak. Tüm sırlarımı aynı kötülükleri kapattığı gibi kapatması için.
Şimşekler çarptı birden ve yıldızlar kayboldukları yerden tekrar çıktılar gün yüzüne.
Gece tüm sırlarımı örterken , sessizlik kaldı elimde. Daimi dostumlarımdan biri olan sessizlik! Onların herbirinde farklı bir sırrım , farklı anılarım var.

Düşüncelerim elimde ki bardağın yere düşmesiyle bölündü. Ayaklarımın dibine düşen bardakla birlikte odada ki sesziliği böldü ondan çıkan kırıklar. Eğilip cam kırıkları toplarken birden kapı açıldı. Kafamı kaldırmadan cam parçalarını toplamaya devam ettim. Beril'in ayak seslerini duyabiliyordum ama kafamı kaldırıp bakmıyordum. Göz ucundan hafif sarsak yürüdüğünü görünce , uykusunun bölündüğünü anladım. Açıkçası hafif bir şaşırmadım desem yalan olur. Çünkü uyuduğunda çok çabuk uyanamayan ve uykusuna düşkün bir insan. Sanırım daha yeni yeni uykuya dalmaya başlamıştı. Önüme konulan poşetle birlikte kafamı kaldırdım. Poşeti bırakır bırakmaz , dizlerinin üzerine çöktü ve kırılan camları toplamaya başladı.

Ben hala ona bakarken önüne düşen saçlarını arkaya attı ve gözlerini bana çevirerek " Ben tek mi toplayacağım " söylediklerinin üzerine gözlerine bir kaç saniye daha baktım ve ben de başladım tekrar toplamaya.
Beni tanıyordu , hatta beni çok iyi tanıyordu. Kan bağımızın olmasına gerek yoktu , o benim ailemdi. Beni bırakmayacağını biliyordum , her ne olursa olsun.
Sonunda halıyı da temizledikten sonra , yatağımın üzerine oturdum. Yan tarafımda bir ağırlık hissedince Beril'in de yanıma oturduğunu anladım. Bir süre ikimizde sustuktan sonra " Ne yaşadığını bilmiyorum ama , iyi olmadığını biliyorum. Senden sadece tek bir şey istiyorum , o da bundan iki üç yıl önce ki Duru olma lütfen " dedikten sonra üstünde ki hırkayı çıkarttı ve yatağıma yattı. Kolunu benim tarafıma uzattı ve " Hadi gel yatalım artık , uykumun içine sıçtın " dedi. Söylediklerine gözlerimi devirdim ve yanına yattım. Bu kızın ani değişimlerine ben ayak uyduramıyordum artık. Diğer kolunu belime sardıktan sonra yine en sinir olduğum şeyi yaptı. Ayaklarını bacaklarımın üzerinden atmış gayet rahat görünüyordu. Ayağına tekme atınca , hızla tekrar koydu üzerine. Nefesimi dışarı verdim ve kafasına bir tane geçirerek
"Ya sen ne cins bir hayvansın. Çek şu ayaklarını bacaklarımın üzerinden " dedim. Oflayarak ayaklarını üzerimden çektikten sonra " Duru " dedi. Evet , işte bu sesi bekliyordum bende " Efendim " dedim.
"İki şey söyleyeceğim şimdi ; birincisi bugün okula neden gitmedin ? "
Bunu eninde sonunda soracağını zaten biliyordum. Ayrıca benim tavırlarımdan da şüphelenme ihtimali fazla yüksek.
" Canım istemedi " dedim gayet rahat bir tavırla.
"O yüzden mi dün akşam Anıl denen çocuğun kucağında bacakların ve kollarında ki izlerle geldin " sesini yükseltmişti. Derin bir nefes aldım ve ondan kaçamayacağımı
bildiğim için dün ki olaylardan bir kısmını anlattım. Tabi ki kolumu Kaya'nın yaptığını söylememiştim. Cem 'in bana çarpmasıyla olduğunu zannediyor bütün yaraların sebebi olarak. Zaten o olayda bile Cem ' e bir kaç küfür etti ki ,onu susturmama rağmen içinden devam ettiğine eminim.
" Tamam o zaman , şimdi sıra diğer söyleyeceğim şeye geldi " merakla ne söyleyeceğini beklerken " Bir hafta yokum " bir çırpıda söyledikleriyle kaşlarım havalandı. "Ne , nereye gidiyorsun "
" Hoca bir ödev verdi de , grup ödevi olduğu için topluca bir arkadaşta toplanıp bitirmeye çalışıcaz " dedi. Kafamı sallayarak " Tamam , ama kendine dikkat et " dedim. Bir süre sesi çıkmadı ama en sonunda " Beni dert etme , asıl sen tek kalabilecek misin " dedi ilk başlarda titreyen sesiyle. Ona ne zaman böyle öğütler versem ya da onu düşünsem hep duygusallaşıyordu. Üstüne gitmedim ve " Bana bir şey olmaz merak etme sen ödevine bak " dedim. Kafasını salladı ve esneyerek " Tamam be tamam uyu artık " dedi. Nefesimi dışarı verdim ve gözlerimi kapattım.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin