13. BÖLÜM

128 10 0
                                    

Arkadaşlar multimedyada Kaya ile Duru'nun halleri var.
Lütfen yorum ve vote vermeyi unutmayın :) umarım beğenirsiniz...

Elimde ki kumanda hızla çekilirken daha deminden beri olduğu gibi sinirle ve aynı zamanda bezginlikle gözlerimi Kaya ' ya çevirdim. Ben aradıktan tam bir saat sonra eve gelmiş ve televizyon izlemek için oturmuştuk. Aslında ben zaten oturuyordum ama o da salonda oturup televizyon izlemeye başlayınca beraber oturmuş olduk işte.

"Ya maçı zaten izliyorsun, bir daha neden yorumlarınıda dinliyorsun ki. Kendi kendine yorumlayamıyormusun kafanda"

" Sanane "

"Ama ben o kanalı izlemek istiyorum"

" Banane "

Evet işte tam bir saattir ben yalvarıyorum ve o da bana tek kelimelik cevaplar vererek sinirlerimi hoplatıyor.
Bir anlık gaflet ile yanımda duran yastığı yüzüne fırlattım. Aslında tam fırlattım sayılmaz çünkü Kaya ' nın refleksleri düşündüğümden daha hızlı çıktı.
Fakat bu beni kurtarır mı tabi ki hayır. Çünkü şuan karşımda duran bu yakışıklı fakat ürkünç adam bana ölmem için dua edeceğimi fısıldar gözlerle bakıyordu. Allahım, ölümümün bu adamın ellerinden olacağına neredeyse eminim. Bir gün ya benim yaptıklarım yüzünden ya da sırf Kaya ' nın siniri yüzünden öbür tarafı boylayacağımı düşünürken , kafama gelen sert darbe ile neye uğradığıma şaşırdım. Ilk önce gözlerim şaşkınlıkla kucağıma düşen yastığa ve hemen ardından hızla Kaya ' ya çevrildi.

O demin bana yastık atmıştı değil mi ? Yani Kaya beni öldürmek ile tehdit etmek yerine bana yani bana yastık atmıştı. Eee bu ne demek , ben seninle kavga etmek istiyorum demek değil mi ? Eh o zaman çetin bir savaşı başlatmış bulunuyor çünkü benim attığım yastık onun kafasına bile değmemişken , o resmen benim kafamı havaya uçurmuştu. Hiç adil değil... Hayır , hayır hemde hiç adil değil. Tek kaşım tehditkar bir tavırla havaya kalkarken bende hızla yastığı tekrar fırlattım. Tam bu sefer yüzüne geleceğini düşünürken yine havada yakalamasıyla hüsrana boğuldum.

Fakat daha üzülmeme bile izin vermeden yüzüme doğru gelen yastık ile çığlık atarak hemen kaçtım. Kafama gelmeyince tam zafer ile gülümsüyordum ki , aniden bir darbe daha geldi. Sinirle gözlerimi ona çevirdim ve aynı şekilde bakan gözlerle karşı karşıya geldim.

Artık ikimizde fazlasıyla sinirli olmalıydık çünkü , birbirimize aynı öfke ile bakıyorduk. Bu adama hiç adil savaşmıyor ki , yani ben onun yüzüne gelmeyince bir daha atıyor muyum.
Birden açtım ağzımı yumdum gözümü.

"Hayırdır , neden bu kadar sinirlisin sen ..... yoksa gece gece bir şeyleri böldüğüm için mi ha " ağzımın kenarı sinir bozucu bir şekilde kıvrılırken elimin teki de belimdeydi. Bir dakika ben neden şimdi böyle bir şey söyledim ki ya. Onun adil savaşmadığını söylecek ve onu sinir etmeyecek miydim. Her neyse fark etmez çünkü bu söylediklerim de sinir bozucu şeyler diye düşünürken tekrar hem şaşırdım hem de tekrar hüsrana boğuldum.

Çünkü Kaya ' nın sinirinin daha çok artacağını düşünürken birden yarım ağız gülümsedi ve ayağa kalkıp üzerime doğru yürümeye başladı. Elleri cebinde gayet rahat bir şekilde yavaş adımlar atıyordu.

Onun bana yaklaşmasından yararlanıp hızla yastığı yüzüne vurmaya çalıştım. Yastık boşluğa denk gelirken , aniden ellerini belime yerleştirdi ve yere yatırdı. Belime yerleştirdiği elleri ile tikim yüzümden beni bir gülme tuttu ve kahakaha ile çığlık karışımı elinde çırpınmaya devam ettim. Şuan can korkum olmasa onun kaslı kollarında olduğum için sevinç çığlıkları atıyor olabilirdim fakat ben şuan hem tikim yüzünden hem de korkudan beni bırakması için çığlık çığlığa bağırıyorum.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin