12. BÖLÜM

111 11 4
                                    

Arkadaşlar lütfen yorum ve vote vermeyi unutmayın:)

Ketılden çıkan tık sesiyle kendime geldim. Sıcak suyu bardağa boşaltıp ardından süt tozlu nescafeyi ekledim. Masaya oturup yavaş yavaş yudumlarken, sabah ki görüntüler bir bir düşmeye başladı aklıma.

Elimin altında inip kalkan ve sert nefes alış veriş sesleri ile gözlerimi araladım. Ağrıyan boynumu yavaşça koltuk başlığından kaldırdım ve dün gece kucağımda yatan adama baktım. Onu kaldırmadığım için şuan benim canım fazlasıyla acıyordu. Üzerimden tır geçse heralde bu kadar harabeye dönemezdim. Bacaklarım altıma kıvırdığım için muhtemelen uyuşmuşlardı ,çünkü onları da şuan itibariyle hissetmiyordum. Her yerim uyuşmuş ve acıyordu. En azından bacaklarımı rahata kavuşturmak için onları bir şekilde Kaya ' yı uyandırmadan serbest bırakmam gerekiyordu.
Bir kaç kez ayaklarımı çıkarmaya çalışsamda uyuşmuş olmaları ve Kaya ' nın kafası hiç yardımcı olmuyordu. Bacaklarımı kendi kendime çıkaramayacağım için bu sefer ellerimden yardım almaya karar verdim.
Bir elimi bacağımın altına koydum ve destek vererek yavaşça aşağı sarkıttım. Benim ayağımı çıkarmamla birlikte Kaya ' da ağzında bir kaç mırıltı çıkartınca anında hareket etmeyi kestim. Aslında şuan onu uyandırabilir ve yaptığım şu saçma şeyden hızla kurtulabilirim fakat sanırım bu kadar tatlı uyuması onu uyandırmamı engelliyor. Ah bu arada engel demişken sadece bir ayağım kalmıştı. Hemen elimi diğer bacağımın altına koydum ve onu da yavaşça aşağı sarkıtacaktım ki , Kaya' nın ağzından çıkardığı ses ile yanaklarını sıkıp ısırmamak için kendimi zor tuttum.
" Immm... " sonrasında dilini bir kaç kere damağına vurması tam yemelik. O hareketi aynı bir bebeğin meme istemesi gibiydi. Bu adamın uyurken ki her hali tatlıydı. Bu sefer daha yavaş hareket ederek ayaklarımı altımdan çıkartınca rahatladım. Ama bu sefer de ayağıma birden kan gitmeye başladığı için karıncalanmaya başladı. Ah işte bu geçene kadar insanı sinir ediyordu. Geçmesini beklerken bakışlarımı kucağımda yatan adama çevirdim. Tekrar onun hakkında ki düşünceler beynime dolarken , bunu yapmanın bana ne kadar güzel geldiğini farkettim. Yüzümde oluşan tebessümle ilk başta sertliği hakkında düşünmeye başladım.

Büyük cüssesi ve heybeti insana bir metre öteden korku salıyor sanki. Herkes gibi bende ondan korkuyordum fakat aynı zamanda içimde ona karşı bir güven olduğu için korkmuyordum da. Aynı hissi iki farklı şekilde de hissediyorum.
Sonra bir de yürüyüşü var tabi... sert ve emin adımlarla yürüyor her zaman dışarda. Yüzünde ki ciddiyeti bir kere olsun bozduğunu görmedim. Elini cebine yerleştiriyor bazen, bazen ise hiç birini cebine koymadan yürüyor. Tahminim , elinin tekini cebine koydu zaman rahat ve sinirli olmuyor fakat iki eli birlikte dışarda olduğu zaman ciddi ve öfkeli bir hal alıyor. Gözlemlerimden bunları çıkardım fakat yanlışta olabilir tabi. Kaya ile ilgili kesin bildiğim tek şey öfkesi , siniri, kızgınlığı....
Diğer şeylerde kapalı bir kutu gibi. Kaya ' nın her ne kadar dış görünüşü mükemmel olsa da , kalbinin de öyle olduğunu düşünüyorum bazen.
Evet bazen düşünüyorum çünkü Kaya sanki bunu düşündüğümü anlar gibi hemen kalbimi kırıyor. Bağırıyor , tersliyor , emirler yağdırıyor...
Aklıma yine yaptığı öküzlükler gelince artık düşünmekten vazgeçerek bakışlarımı tekrar kucağımda yatan adama çevirdim ve oradan da bütün yüzünde dolaştırdım. Sonra aklıma bulunduğumuz durum ile ilgili bir soru takıldı. Kaya acaba sevgilisininde hiç böyle kucağında yatmışmıydı ? Hatta belki sevgilisi saçlarını okşamış ve sonra da dudaklarına küçük bir öpücük kondurmuşmudur. Kafamı hızla iki yana sallayarak saçma düşüncelerimden sıyrıldım. Sevgilisi olsa şuan benim yanımda değil onun yanında olur ve ona ben değil sevgilisi bakardı hastayken. Eh bu durumda sevgilisi de yoksa eğer sabahtan beri yapmak istedigim şeyi yapmamak için hiçbir engelim kalmamış oluyor.
Elimi yavaşça saçlarına götürdüm ve okşamaya başladım. Parmaklarım saç tellerinin arasından yavaşça geçiyor ve yumuşaklığını parmaklarımda bırakıyordu. Ben saçlarını okşadıkca ,o güzel koku yine burnuma gelmeye başladı hafif hafif. Bu nasıl bir kokuydu böyle ki insanı kendine tutsak bırakıyordu.
Saçlarının yumuşaklığı , kokusu , gözlerinde ki o karanlık kuyu hepsi ama hepsi insanı kendine tutsak bırakıyordu. Biran kendime böyle şeyler düşündüğüm için sinirlensemde hemen vazgeçtim. Çünkü eminim her kız kucağında böyle bir adam yatsa böyle şeyler düşünürdü.
Belime giren sancı ile artık kalkamam gerektiğinin farkına vararak elimi saçlarından istemeyerek çektim. Kafasını nasıl kaldırıp yastığa onu uyandırmadan koyacağımı düşünürken kulağıma çatallı ve kısık bir ses doldu.
" Devam et " ne zaman uyanmıştı ki acaba. Neye devam etmememi kastetmişti şimdi bu.
Heralde başını okşamamı söylemişti. Ay o neysede resmen adama rezil oldum. Eh tabi yüzüne bakarak düşüncelere dalmıştım bir de. Allah bilir neler düşünecekti hakkımda. Kucağımda ki kıpırdanmayla kendimi topladım ve "Şey ... aslında ben kalksam iyi olur. " yüzümü buruşturarak (neden olduğunu sormayın çünkü bir sebebi yok ) söylediklerimden sonra yüzüne cevap vermesi için bakmaya devam ettim.
Vücudunu yan çevirip " biraz daha " hah işte şimdi tam şeker isteyen çocuklara benziyordu. Onun böyle istemesine kıyamayarak heyecandan titremeye başlayan elimi saçlarına götürdüm.
Sanırım daha demin ki rahatlığım uyuyor olduğunu düşünmemden kaynaklanıyordu ki adam uyumuyormuş. Ince ve kemikli parmaklarım yumuşak kahverengi saçlarına dolanırken şuan daha heyecanlıydım. Kalbim resmen çığlık çığlığa nâralar atıyordu. Ortamda ki sessizliğe tek eşlik eden kalbimin ritimleriydi. Oda da resmen davul çalınıyormuş gibi sesler kulağıma gayet net geldiğine göre heralde şuan kalbime yakın yatan Kaya 'da sesleri duyuyordu. Yanlış anlamasının korkusu ve endişesi sardı biran tüm vücudumu. Yüzüne bakınca ifadesinden birseyler çözmeye çalıştım , ama normal uyuyordu işte. Hiçbir şey anlaşılmıyordu. Ya duymuyordu kalbimin atışlarını , ya da önemsemiyordu. Elim hala saçlarında küçük küçük oynamalarla masaj yaparken nefesi düzelmeye başladı. Sanırım uykuya dalmaya başlamıştı. Onun biraz daha uyumasını bekleyip öyle ayağa kalkmayı ve sonra kendime bir kahve koymayı aklıma not ettim. En azından beni biraz daha kendime getirirdi. Kalbimin ritimleri yavaşlamaya ve içimde ki heyecan silinmeye başladı yavaş yavaş Kaya ' nın düzene giren nefesiyle birlikte. Elimi saçlarından çektim ve yan tarafta duran yastığı elime aldım. Kafasını kaldırdığım gibi altına yastığı koyacaktım fakat cesaret edemiyordum ki. Ya uyanırsa diye bir kaç dakika daha bekledim ve düşündüğüm şeyi gerçekleştirdim. Hafif öksürüksede arkasını benim olduğum tarafa yani kapı tarafına dönerek uyumaya devam etti. Şuan onun tam tepesinde duruyor ve kıpırdamıyordum. Arkamı dönecekken aklıma dün gece ateşinin olduğu geldi ve tekrar arkamı dönerek yavaşça elimi anlına yerleştirdim. Fazla sıcak değildi fakat hala biraz ateşi vardı. Uyandığında ona ıhlamur veya nane limon yapar ayrıca yanına da bol acılı çorba yaparsam eminim hiçbir şeyi kalmaz. Içimden ' sanane kızım adama hasta olduysa sen neden bu kadar dert edindin ' aslında bu soruya cevap tabi ki belliydi. Ama neydi cevap şuan hatırlayamadım iç ses sonra müsait olduğun bir zaman gel ben sana söyleyeceğim diyerek böylelikle aklımda ki düşünceleri kovdum!

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin