esen rüzgara eşlik ettiğinde hayallerim, yalnızlığın acısını hissettiğim o zorba geceyi yaşadım ben...
kelimelerle anlatamayacağım o güzel yüzü aklıma geldiğinde sadece yazmak geliyor elimden sessizce, dünya duruyor sanki o ezberleyen beynim sayıklamaya başlıyor adını dilim kanayana kadar, sonra birer birer doğuyor kelebekler içimde, yavaş yavaş mutluluk melodileri kulağıma hoş bir ırmağın sesini fısıldıyor... kocaman bir tebessümüm varken eskiden şimdi aynalar bile boş bir kağıt benim için belki başından beri kendimi kandırdım, uykusuzluk, yıkılan hayaller, umutsuzluk hepsi miras kaldı sanki ondan...
biliyordum sonunda benim oturup kalacağımı o sallanan eski bankta,
yalnız ben
giderken bakar sadıklarım hep koşarak uzaklaşsada be hep oturduğum yerdeyim, inanıyorum onlar kaybedecek o kaybedecek ben karakterimden ödün veremem kalkıp gidemem arkasından bunu yaparsam yazamam bir daha, giderken söyledikleri geiyor geceleri aklıma, hoşçakal derken içime saplanan o buz gibi sesi hala üşütüyor beni uyurken hala saçlarını omuzlarımda hissediyorum,
gecenin ayazında ettiğimiz sohbetler belki biraz ısıtıyor içimi, aklına gelmesem bile birgün mutlaka dokunacak yazdıklarım tenine, gözleri kızaracak bir sonbahar gecesinde veda şiirimi okurken, defalarca gözyaşları düşücek satırlar arasına kelimelerimle sarılmak istesemde tek güzel bi söz olmayacak o satırlarda belki yakıcak o kağıdı belki atıcak ama yazdıklarım da onu yakıp kavuracak her gece ben kaç kere öldüysem oda ölücek benim kadar zira ben hala ölüyorum düşündükçe........
öylesine yazılanlar öylesine acıtırlar....
#medya
"şarab-ı ızdırap Pera "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA ASTIĞIM ŞİİRLER
Poesía"şiir ki bu bi devrim, gülümsemek gibi tertemiz" -A.BİLGİN-