"Zaman geçiyor bizden dostlar, sular çekiliyor yalnızlık diyarına doğru çoktan yola çıktık, yanımızda anılarımız var, gerçekleşmeyen hayaller var gökyüzüne çizdiğimiz resimler var... Ama ellerimizde keskin bir bıçak izide var gülen gözlerimizin altında ağlayan bir şehir var öldük te gidiyoruz buradan, en karanlığa en derine, ne kadar da yorulmuşuz kollarında hayatın dünya çok hızlı dönmüş meğer, rüzgara kapıldık sonunda savrulduk sesimiz gırlağımızda, acının kocaman taneleri kursağımızda, paçalarımız ıslak, çamur... Bi müzik çalıyor tam giderken nekadar yorgun bi müzik ne kadar ağlayası, kimseler yok titreşimler kalbimizde son buluyor, ben her yalnızlığı yazdığımda her geç kaldığımda hayata, bu şarkı çalıyor kulaklarımda önce hoş bir çello ardından tatlı bir keman sesi tam büyülenmişken gecenin kollarında yükselerek giren piyano beni kollarımdan tutup bırakıyor pembe bir bulutun üzerine, zaman geçerken benden geriye baktığımda kırmızı bisikletimi görüyorum... Dar sokaklarda resital yaptığım arabalara inat son sürat gittiğim şehrin pedallerimin altında olduğu günler geliyor aklıma.... Sonra son yıldıza kadar gidip yıldızın prensesinden aldığım mavi tüy kalemim beliriyor avuçlarımda, günlükleri geliyor aklıma bütün günümü teker teker yazdığım masum çocukluk sayfaları.... Üzerime çamur sıçratan araba yüzünden saatlerce azar işittiğim anlar geliyor aklıma kızamıyorum ki anneme kimseye kızamıyorum ben zaten tokatını yediğim herkes en sevdiğim, paramparça olsamda ah etmedim ki bi defa... Sonra gecede tanıdığım üzgün kalpler geliyor aklıma Ben yavaş yavaş tanrının ışığına doğru yürürken, bu hikayemde geç kalmışlık var, bu hikayemde zamanın ızdırabı var, iliklerime kadar hissettiğim gecenin soğuğu var, beni düşünme git kendini düşün ben bu satırlarda nefes alabilirim peki sen yapabilir misin bunu meydan okuyabilir misin saniyelere saatleri kovalayabilir misin dakikalardan kaçarken,,, sen yorulursun matmazel bana bakma sen, sen pozitif yaşa ben bardağın dolu tarafını içen bir aptalım sen dokun ona gör onu,,, hesabını sor geçen zamanının ben yapamadım bunu sen yap sen dokun yelkovana sen dokun saatlere zaman seni de yok etmesin saçının teline ak düşürmesin... Şimdi git uyu ben affettim seni zamanda affedecek sen masumsun,,, " seni seviyorum satırlarımın arasındaki güzel insan iyiki varsın....
yazdıklarımın süsü bunlar
10 yılın değerini anlamak için,
yeni boşanmış çifte sorun.1 yılın değerini anlamak için,
Sınıfını geçemeyen bir öğrenciye sorun.9 ayın değerini anlamak için
yeni doğum yapmış bir anneye sorun.1 ayın değerini anlamak için,
Dünyaya prematüre bebek getiren bir anneye sorun.1 haftanın değerini anlamak için,
Haftalık derginin editörüne sorun.1 saatin değerini anlmak için,
buluşmak için birbirini bekleyen aşıklara sorun.1 dakikanın değerini anlamak için,
uçak,tren,veya otobüsü kaçıran birine sorun.1 saniyenin değerini anlamak için,
Kaza geçirmiş bir insana sorun.1 milisaniyenin değerini anlamak için,
Olimpiyatlarda gümüş madalya almış birine sorun.(Alıntıdır.) zamanın değeri ni zaman ölçer....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA ASTIĞIM ŞİİRLER
Poesía"şiir ki bu bi devrim, gülümsemek gibi tertemiz" -A.BİLGİN-