Mutluluk ve macerayla geçen 18 yıl kısa bir dönem gibi gelir 100 yaşını görmüş bir ihtiyara, kaç yıl yaşadığımız önemli midir sizce? Bence önemli çünkü bazı şeyleri yaşamak için o günü beklemek zorundasın bu ; büyük bi acı, huzur dolu bir saat veya kalbinizden atamayacağınız bi aşk olabilir.
Bi gün yaşlı bi kitapçı amca bana şunu söylemişti:
"İnsan insanın kilidi ve anahtarıdır." tabi ben ne demek istediğini anlamamıştım amcaya tekrar sordum ve o amca anlattıklarıyla kendine hayran bırakmasını bildi bana neler mi anlattı... Size bunları yazmak isterdim ama vaktim yok sadece şunu bilin; doğru insan için uğraşın yanlış kapıyı zaten açamazsın hırpalanır, acı çeker, ve üzülürsün...
Doğru insanı bulmakta kolay değildir onu ararken yine acı çekeceksin yine üzüleceksin,
Evet bu biraz saçma yani her türlü üzülecek olmak bunu bende anlayamıyorum ama bunu nasıl aşabileceğimi de çok iyi öğrendim.
Ben kendimi şuna koşulladım; "1 ay acı çek 1 gün mutluluğu, huzuru doyasıya yaşa" emin ol bu sana yetecektir mutluluğu düşünmek bile sizi tebessüme zorluyorsa onu yaşamak tabiki de paha biçilemez. Sonuç;
Hayatı bi pastaya benzetirsek, Mutluluk içindeki kek ve üzerindeki acı çikolatada o mutluluğu tatmadan önce yaşaman gereken hüzün dür...
Fakat Beyler yanlış anlamayın güzel,saf, onurlu bi kadın için önce kötü kadınlara sahip olmak gerekmiyor :-)
Aslında bu yazıyı yazmaya başlarken bu kadar felsefik gitmeyi düşünmüyordum. Benim bu yazıdaki asıl amacım odasından hiç çıkmayan evde karamsarlığa köle olmuş bazı insanlara güneşin ışığındaki huzuru anlatmaktı. Peki karamsarlık nedir biliyormusunuz? belki biyoloji dersinden hatırlarsın "parazitler" kısaca sizden güç alan ve sonra size zarar veren bi yaratık, doğru onlar nankördür sizi kullanırlar işte Karamsarlık ta bu parazitler gibidir çünkü o da sizin sayenizde hayat bulur, güçlenir büyür ve sonra size zarar verir, Anlayacağınız karamsar olmayın içe kapanık olmayın bunlara ne gerek var ki hayatını sen yaşanabilir yapmalısın kimse seni o odadan çıkarmak için uğraşmaz sen perdeni çekmezsen, tenini suyun soğukluğu na teslim etmezsen, güneşe çıplak gözle korkmadan bakmazsan kusura bakma ama o odada bok gibi kalırsın. Daha kaç yıl yaşayacağını sanıyorsun matmazel sonsuza kadar mı?, ölümü düşündün mü hiç, mezarda zaten tek başına olacak sın kimse gelip kapını tıklatmayacak kimseden "Nasılsın?" diye mesaj gelmeyecek onun için uyan artık aç gözünü ve bir günün ne kadar uzun olduğuna bi bak at kendini sokağa kokusunu çek içine senin için yaratılmış koca evrenin,
yağmurda yürü ıslanmaktan korkmadan, pencereden yağmuru izleyen o çocuğa bi göz kırp,
toprağa ayaklarını sok ve üşü biraz,
bağıra bağıra şarkılar söyle hiç kimseden utanmadan...
Tabi bunları ben biraz abarttım sen abartma...
Yani güzel kardeşim seni huzursuz eden şeyleri unut biraz, sende insan oğlusun boşver demeyi bil bi kez de,
senden mutluluğu çalan o dertleri salla, düşünme önce mutlu ol sonra zaten halledersin sen... hallolur yani ;-)
Devamı elbette gelicek ama yazmak için yaşamak gerek...
Huzur ve mutluluk sizinle olsun Sevgilerle... @rambobilgin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA ASTIĞIM ŞİİRLER
Poesia"şiir ki bu bi devrim, gülümsemek gibi tertemiz" -A.BİLGİN-