~~Chapter Eight~~

6.1K 193 23
                                    

Uykusuz kalmak hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı. Bree ile sabahlara kadar hem ders çalışıyor hem de eğleniyorduk. Ertesi sabah sınav olduğu için son gece biraz dinlenmeye karar verdik. Yemekhanenin mutfağından aşırdığımız hindili sandviçleri götürdükten sonra bir de büyük bir kova dondurma aşırmaya karar verdik.

"Biri görürse ne olur?" dedi Bree sessizce. Dudaklarını tutup konuşmasını engelledim. Okulun gece bekçisi devriye geziyordu. Gölgede kalıp onu da yanıma çektim. Elimle ağzını kapattım. Vücudu bana değiyordu. Kıkırdamayı bırakamıyordu. Vücudu hafifçe titriyordu. Adam çok yakınımızdan geçti ama bizi fark etmedi. Yemekhaneden aldığımız kovayla odamıza dönerken Gabriel'i gördük. Üstü giyinikti ve okulun arka bahçesine doğru hızlı hızlı yürüyordu. Bir an için peşinden gitmek istesem de vazgeçtim. Ne yaptığı beni ilgilendirmezdi.

"Sence sınava hazır mıyız?"

Dondurma kovasının sonuna geldiğimiz ikimiz de yere yatmış mide krampı geçiriyorduk. Odada sadece birkaç küçük mum yanıyordu. Bree'nin kafası hemen benimkinin yanındaydı. Saçlarıyla oynuyordum.

"Bence daha fazla hazır olamazdık. Hayatımda bu kadar ders çalıştığımı hatırlamıyorum." dedim gülerek. Saat gece yarısını biraz geçmişti. Diğer odalar çoktan karanlığa gömülmüştü. Kafamı çevirip ona baktım. Huzurlu görünüyordu. Onu seyrettiğimi fark edince o da bana döndü.

"Mezun olmanı istemiyorum. Biliyorum. Bu çok bencilce. Ama hep benimle kalmanı istiyorum." dedi Bree gözleri dolarak. Onu arkada bırakacak olmaktan ben de hoşlanmıyordum. Ama elimden bir şey gelmiyordu.

"Hafta sonları birlikte olacağız. Okulun bittikten sonra beraber yaşayacağımız bir ev buluruz. Her şey yoluna girecek. Söz veriyorum." dedim onu rahatlatmak için. Uzanıp onu alt dudağından öptüm. O da karşılık verdi. Bree ile yaşadıklarımın hepsi bu kadardı. Birkaç içten öpücük, bol bol sarılma, birlikte uyuma. Cinsel hiçbir şey yoktu. Bu, sanki çok doğal bir şeymiş gibi hiç garipsememiştim. Durumdan çok hoşnuttum. Sonuçta Bree'nin yaşı küçüktü. Ben reşit olmak üzereydim ama eğer bu kadar erken onunla bir şeyler yaşarsam bu istismara girerdi. Bu yüzden seviyeyi koruyordum. İkimiz de koruyorduk.

"Artık uyuyalım mı?"

Elinden tutup onu yerden kaldırdım. Etrafı toparlamayı bana bırakmasını söyledim ve o yatağa gitti. Ben de etrafı toparlayıp üstümü çıkardım. İç çamaşırlarımla kalınca yatağa, yanına girdim. Beni iyice kendine çekti ve ona sarılmamı sağladı. Çıplak omzuna minik bir öpücük kondurdum ve huzurla gözlerimi kapattım.

Sabah alarmın sesiyle hep önce Bree uyanıyordu. Alarmı kapatıyor, kedi gibi geriniyor, sonra da beni uyandırıyordu. Beraber yatağı yapıyor, sırayla banyoyu kullanıyorduk. Dolapları birleştirmiştik. Ama ne o ne de ben bir diğerimizin eşyalarını giyme konusunda hevesliydik. Bree benimkileri fazla erkeksi buluyordu. Bense onunkileri Barbie'nin kıyafetleri gibi. Üniformamızı giymemize gerek yoktu. Sene sonu sınavlarında forma zorunluluğu yoktu. Bu yüzden o pembelerini giyerken ben de sade bir tişört ve kot pantolon giydim.

Okulda el ele gezmeye başlayalı birkaç gün olmuştu. Hala tuhaf tuhaf bakanlar ve arkamızdan fısır fısır konuşanlar oluyordu ama biz umursamıyorduk. Müdür, hem kendi çenesini kapalı tutmayı başarıyordu hem de diğer öğretmenlerin üstümüze gelmesini engelliyordu. Onu tehdit etmekle hata etmediğimi biliyordum. Herkesin bir zayıf noktası vardır. Ve ben bunu kullanmaktan çekinmemiştim. Hem de hiç.

Kahvaltı ederken Bree sessizdi. Bense ne kadar saçma sapan şey varsa gevezelik ediyordum.

"Gabriel'in annesi söylemişti." dedim. Sonra Bree'nin yüzünün asılmasını izledim. Evet, Gabriel ile uzun yıllar birlikte olmuştum. Annesi ve babası ile tanışmıştım. Beni kendi kızları gibi sevmişlerdi. Bu yüzden hayatımda bir yer edinmişlerdi. Ama şimdi Gabriel'in annesinden bahsetmek için hiç de iyi bir zamanlama değildi. Belli ki.

Yatılı Okul《girl♡girl》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin