İyi /kötü yorumlarınızı bekliyorum. Benden fikirlerinizi ve şu, ufak yıldızı parlatmanızı esirgemeyin :)
Çokça öptüm!***
İletişim:
Facebook Yazar Sayfası: Hayat-I Roman
Facebook Okur Grubu: Nurhayat Turna Okurları
Twitter: sonsayfasihayat
İnstagram: sonsayfasihayat...
Sakin sakin duruyordum, iç dünyamdaki kargaşaya rağmen. Ayaklarım kendiliğinden canlanıp sakinliğimi bozarak volta atmaya başlamışken, avuç içi kadar odada bir orayı bir burayı arşınlıyordum. Biraz önce dip köşede gördüğüm pantolonum ve yanından ayrılamayan tişörtümün yerinde olmayışı, aksine yerinde yellerin esmesi beni düşüyordu. Nereye gitmişlerdi ki? Cana gelip, ayaklanarak firare mi karar vermişlerdi?
Sakinliğim tozu dumana katarak benden uzaklaşırken sinir sinsi bir yılan gibi kanıma sızıyordu, hissediyordum. Kızgınlığımın muhatabı benken, sinirle yanağımdan süzülen tek damla yaşı hızla sildim. Aynı hızla sağıma soluma bakamadan odadan çıkarken kapının çalan zilini çok sonradan fark edebildim. Evin içine çekirge sürüsü gibi doluşan Edmond'un arkadaşları ve benim Bay Ukala'm gözlerine fener tutulan tavşan gibi dikmiş mavilerini bana bakıyorlardı. Kapı kolundaki elim yanıma süzülürken çıplak bacağıma düştü. O an ki aydınlanmayla üzerimde yalnızca çamaşırla sap gibi dikilmekte olduğum gerçeğiyle yüzleştim. Beni iç çamaşırlarıyla gören Edmond birden yerinden ok gibi fırlayıp önümde set kurarkan kaşıyla gözüyle arkadaşlarını bakmamaları için ikaz ediyordu. Öfkeden koyulaşan gözleri beni bulduğunda yutkunmadan edemedim. Bileğimi sertçe kavrayıp ardına bakmadan benle beraber odaya dalarken boynumu koparacağından korkmaya başladım.
"Sen! Sen beni katil mi etmeye uğraşıyorsun? Söylesene, bu halin de ne!" Şaşkınlıktan açılan ağzımı zapt etmek için uğraşırken, dik başlılık edip çenemi açmaya korktum.
"Kıyafetlerimin nerede olduğunu soracaktım ben," diye sorarken, sesim esrarengiz çıkmıştı. Önce bir duraksadı. Sonra gözleri bedenimi turladı. Ardından daha da koyulaşan -mümkünmüş gibi!- gözleri, odak noktası olarak gözlerime kenetlendi. Ben ecel terleri dökerken Edmond, başını iki yana sallayarak halime güldü! Ama öyle bir güldü ki aklım da kalbim de durdu. Sadece soluklarım kaldı. Edmond sessizliğimden faydalanıp poposunu dönerek yatağa yönelirken ben hala aynı pozisyonda şaşkınca kala kalmıştım. Sonra şey oldu. O güzel poposunu havaya dikerek dizlerini kırıp eğildi. Yatağın altına baktı. Bendeyse devreler yandı.
"Mandy?" Bakışlarımı Edmond'un poposundan çekip merakla parlayan mavi gözlere çevirirken kocaman gülümsemeyle karşılaştım. "Nereye bakıyorsun sen?"
"Hı?" Ne? Kim nereye bakıyordu. Gözlerimi kırpıştırmaya başlarken kendime gelmem için kalçamı çimdikledim. Ellerim belime yerleştiğı sıra, Edmond'a doğru eğilerek kaşlarımı çattım. "Edmond, önümde popo gösterisi yapmanı istemedim senden. Sadece kıyafetlerim nerede olduğunu sordum." İç çekti. Dudaklarımı büzüp duruşumu düzeltirken Edmond önüne çoktan dönmüştü. Bu 'seninde uğraşamam' mesajının en açık haliydi. Bir kaç dakika sonrasında elini yatağın altından çıkarttı. Bana tam dönmeden kolunu arkaya uzattığında çıkarmakta olduğu kıyafetimi fark etmemle sırıtmaktan kendimi alamadım. Oda sıcaklığı normalden biraz daha fazla olmasına rağmen üşümüş gibi titreme almıştı beni. Beklemeyip tek adımla Edmond'a yaklaştım ve uzandığım gibi elindekileri kaptım. Benim bu ani hareketime cevap vermek adına başını kaldırmaya teşebbüs ettiği sırada sertçe yatağa çarptı. O çıkan ürkütücü sese dayanamayarak ağlamaklı surat ifademi değiştirip yanına sokuldum.
"Lanet olsun! Mandy sen beni gerçekten öldürmeye yeminlisin. Üzerini giyin lütfen."
"Ya! Hayır, özür dilerim. Edmond iyi misin?" Uzanmış kolunu tutacakken benden kaçtı. Yatağa çarptığı başını tutarak ayaklanırken yüzüne aval aval bakıyordum. Çatılan kaşlarına eşlik eden homurdanmalarla hızla yanımdan ayrılırken ben hala şaşkındım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Sevgilim | Sahte Serisi #1
Teen FictionBen; Bana kurduğum Dünya'da sahteliklerle doluyum... Gerçek olmasını canla başla istediğim tüm karmaşalarıyla beraber 'sahte' bir oyunda başrolüm! -Nurhayat Turna