Sahte Sevgilim | Sahte Serisi #1

Bölüm 18 ~Sorunun başlangıcı; tutamadığım çenemdi.

Herkese merhaba! Nasılsınız millet? Bu sefer arayı fazal açmadan geldim. Bir önceki bölüm için beklediğim tepkileri alamadım ama hikâye düzenlemenin bitti. Bu yüzden fazla bekletmeden düzenlenmiş bölümleri bir an önce paylaşmaya karar verdim. Zaten siz okudukça beğenip yorum yapacaksınız 😊😊
Bu bölümü ve hikâyenin tamamını umarım seversiniz.
Bu arada benden oylarınızı, en önemlisi yorumlarınızı eksik etmeyin 😘😘
Sizleri seviyorum, keyifli okumalar 😘😘
İletişim:
Facebook Yazar Sayfası: Hayat-I Roman
Facebook Okur Grubu: Nurhayat Turna Okurları
Twitter: sonsayfasihayat
İnstagram: sonsayfasihayat

Not: beni İnstagram'da takip etmeyi unutmayın 😉😉
...

2 Gün Öncesi

Çoğu insan ya yaptıklarından ya da söylediklerinden pişman olurdu, benim gibi! Ağzımı her açışımda paçalarıma bulanan beladan nasıl kurtulmam gerektiğini düşünmekten yaşlanmıştım.

"Kafanı bir yerlere vurmadın değil mi?" diye soru soran Joe'nun şaşkın bakışlarına hedef olurken, sıkıntıdan saçmalama rekoru kırıyordum. Hastane vukaatı sonrası okulun ilk günü ille de başımı derde sokmam gerekirdi. Julia'nın ikazlarına kulak tıkayıp, Sera'nın verdiği gazla Amanda ile kavga etmiştim. Edmond'un beni omuzlayıp okuldan kaçırmasıyla antrenmana gidememişti. Böylece ceza almıştık. Joe ve Julia ise peşimize takıldıklarının kefaretini ödüyordu. Kısaca, cezalıydık ve benim canım sıkılıyordu. Tuttuğum nefesı bıkkınca bırakırken Edmond'un keskin gözleriyle buluştu gözlerim.

"Ne iddiasıymış bu? Yine ne dertler açacaksın başımıza Mandy." Sevimsiz çıkışına bozulsam da, anlamaz gözlerle beni süzmesine kıkırdadım. Gözleri kıvrılan dudaklarımın takibindeydi.

"Konuyu siz belirleyin," dedim pimini çektiğim bombadan habersiz, "Ben ve Julia bir takım oluşturduk, Joe ve sen, bir takım olarak kazanmaya bakın. Kaybedense kazananın istediğini yapacak," dedim.

"Daha açıklayıcı olur musun?" Bu sefer lafa Julia da katılmıştı.

"Pekala," dedim, ulusa seslenen Başkan misali. "Anlatıyorum," iç çektim. "Son zamanlarda epey bir gerginlik yaşadık. Biraz olsun nefes almaya ihtiyacımız var, diye düşünüyorum. Ufak bir oyun. İki takım, aldığımız bu cezayı eğlenceli hale getirebiliriz. Etkileyeceğimiz birini seçer başını döndürürüz." dedim. Edmond'un sert bakışlarına maruz kalınca "Asla temas yok!" diye ciyakladım.

Joe fikrimden hoşlanmış gibi sırıtırken, Julia uzanıp kolumu çimdikledi. "Aa acıdı ama," dememle birlikte "Aptal mısın?" dedi. Şaşkın bakışlarımla daha da sinirlenirken "Yarı çıplak kızların onlarla ilgilenmesi seni rahatsız etmeyecek mi?" dedi.

Siktir.
Bu yönden hiç düşünmemiştim oysa ben. Karışmış duygularla Edmond'a dönmemle, sevgilim kabul etti. Avuçlarımın arasında pimini çektiğim bir bomba tutuyordum ve evet, şu an fark edebildim. Başlarını sallayan Joe ve Edmond'a bakarken bedenime yayılan kıskançlık tohumlarını süpürüp konuşmama devam ettim.

"Kaybeden kazananın dediği her şeyi harfi harfine uygulayacak," Derinden gelen bir yutkunmayla konuşmamı sonlandırdım, bir tepki vermelerini bekledim.

Tehlikeli parıltılar saçan mavi gözlerini gözlerime diken Edmond "Her şeyi... Mandy... Her şeyi yapacak mısın?" diye sordu. Bir kez daha siktir! Edmond'un gözlerini kaplayan yaramaz pıurıltılara yutkunarak cevap verdim. Benim tepkime sadace gülümseyerek karşılık vermesi onun bu durumu memnuniyetle kabul edeceğinin yegane kanıtıydı.

Ah Tanrım... Ben yine neye bulaşmıştım böyle...

2 Gün Sonrası

İçimde garip bir şeyler kıpırdanırken üzerime düzgün bir şeyler giyinmek için dolaba yöneldim. Kızların üzerine baktığımda dışarının soğuk olduğunu kavramam zamanımı almadı.