Bölüm 17 ~Kalbinin sesini dinlemak bazen iyi bir sey değildi.

340 14 2
                                    

Herkese merhaba, yine arayı açtım değil mi? Ama dopdolu bir bölüm ile beraber geldim. Hikâyeyi düzenlerken ekleme yaptığımı vurgulamak istiyorum, bunun haricinde eski halini okuyanlar yeni halindeki değişimi fark edebilir 😏😏
Her neyse, umarım seversiniz ve beğeninizi kazanırım.
Bu arada benden oylarınızı, en önemlisi yorumlarınızı eksik etmeyin 😘😘
Sizleri seviyorum, keyifli okumalar 😘😘
İletişim:
Facebook Yazar Sayfası: Hayat-I Roman
Facebook Okur Grubu: Nurhayat Turna Okurları
Twitter: sonsayfasihayat
İnstagram: sonsayfasihayat

Not: beni İnstagram'da takip etmeyi unutmayın 😉😉

...

"Mandy," diyen Julia'nın sesiyle dalmış olduğum sisli düşüncelerden sıyrıldım. Kolları göğsünde, bir katili çağrıştıran duruşu ve bakışıyla Edmond ile Joe'yu göz hapsine alan Julia'ya baktı. Gözleri öyle kısılı ifadesi öyle sertti ki, ben bile korkmuştum. "Şuraya bak!" dedi. Kelimeler dudaklarından tıslarcasına dökülürken, dört bir yanı kızlarla sarılı Edmond'a baka kaldım. Bir kaç saniye duraksama ardından sinirle inledim.

"Ne yaptım ben!"

Julia duruşunu bozup bana doğru hamle yapınca geriye kaçtım. "Sus! Zaten sinirliyim sana."

"Ama..." diyerek başladığım cümlemi bitirmeme olanak tanımadı. Uzanıp bacağıma vurdu. Tıslama dökülürken dudaklarımdan gözlerime takılan rakip takımın oyuncusuna kilitlendim. Çocuk bize odaklanmış duruyordu. Pek bir şey yaptığı da yoktu, sağa sola koşup duruyor terlemiş gibi formasının eteğini kaldırarak anlını siliyordu. Sanki amacını anlamayacaktım. Tanrı vergisi kaslarını gözümüze soktuğu yoktu tabi. İç çektim. Yakınına gelen arkadaşına kafasını bizim olduğumuz tarafa eğerek işaret verdi. Bizi göstererek bir şeyler mırındandı. Tabi olan biten benden kaçamazdı.

Sinsi bir gülüş dudaklarımı yoklarken "Şuna bak,"  dedim Julia'ya o çocuğu göstererek.  "Sanırım bir planım var."

Edmond ve Joe'nun eksikliği hissedilen karşılaşma başlamışken, biz bağıra çağıra tezahurat ediyorduk. Dikkatimi çekmeyi başaran rakip takımdaki çocuğa arada kaçamak bakışlar atmayı ihmal etmiyordum. Tüm kızların ağzını sulandıran sevgilim yaptığımın farkına varmasına imkan yoktu. Bu da tabi ki benim için kaçınılmaz bir fırsattı. Top taca çıkınca maç boyu bakıştığım çocuk bizim tarafa koştu. Yüzüme yayılan gülümsemeyle birlikte Julia'yı dürttüm. Beraber gülüp önümüze döndüğümüzde kızgın bakan mavi gözlerle karşılaştım. Güzel, Edmond küplere binebilmişti!

Hakemin görmediği zaman diliminde çocuk bana bakarak, "Güzel kostüm," dedi. Tekrar güldüm. Bir iki adım atıp öne çıktım. "Farklı zamanda karşılaşmış olsak daha güzel olurdu," diyerek karşılık verdim.

İddia, ilk temasta son bulacak -çok yakın temas kesinlikle yasaktı!- iki gruptan biri kazanacaktı. Kendinden emin bir şekilde gülümserken bir adım daha atmak istedim. Olmadı, kostümün azizliğine uğrayarak ayağımın takılmasıyla düşüşe geçtim. Çocuk topu bırakıp bana hamle yapacağı sırada başka biri olaya el attı. Güçlü bir el yardımıyla kıl payı kurtuldum. Beni kurtaranın kim olduğuna baktığımda ise Max'in sinir bozan gülümsemesiyle karşılaştım.

"Sen düz yolda yürüyemez misin?" üzerime eğilirken içimi kaplayan panikle yutkundum.

"Kostüm büyük," diye çıkıştım. "Beni bırakırsan ayaklarımın üzerinde duracağım."

Nefesi yüzüme çarptığında içim tuhaf oldu. Bulanan midem ayaklanırken kusma isteği baş gösterdi. Sarhoştu, yeterince içen Max'in elinden kurtulmak için çırpınmam işe yaramadı. Başımı çevirip Edmond'un olduğu tarafa baktım, yardım etmesini ummam boşaydı. Karşımda kızgın ama en çok kırgın bakışlarla bana bakarken buldum onu. Nitekim Max'in dudakları çenemi bulduğunda delirdim. Kırdığım dizimi kıymetlisine acımadan geçirdim. Ah, zevkle onu ezdim.

"Ahhh!" acıyla yerde kıvranan Max'e tepeden bakışlar atarken çenemi elimin tersiyle sildim.

"Aklın başına gelir böylece," dedim tiksinirken. "İstenmeyen olduğunu anlaman gerek!"

Sonrasındaysa olaylar çok çabuk karıştı. Nereden çıktığını anlamadığım Carl, Max'in üzerine atlarken Sera yanımda bitti. Kesiştiğim çocuk da düşen omuzlarıyla uzaklaştı. Plan suya düştü, iddia iptal oldu. Üstelik Edmond bana hala anlamadığım bakışlarla bakıyordu. Edmond'un yanıma gelmesini istedim. Bana sarılmasını, benim bir tek ona ait olabileceğimi söylemesini istedim. Ama öyle olmadı. Carl, Max'i patakladı ve kolumdan tuttuğu gibi beni beraberinde sürükledi. Edmond ise hiçbir şey yapmadı. Öylece baktı. Ben de bir parça mahcubiyetle evimin yolunu tuttum.

***

Yatağıma yüzüstü uzanıp olan bitenleri kafamda toparlamaya çalışıyordum. Ne olmuştu da Edmond benden uzak durabilmişti. Tanrım! Başımı ne tür bir belaya soktumuştum yine. Kendi kendime mırındanırken kapımın tıklanmasıyla yattığım yerden doğruldum ve oturur pozisyon aldım.

"Gel," sesimin kendinden bıkmış şekilde çıkmasına engelleyemedim. Kapı açılıp içeri Sera ve son zamanlarda yanımdan ayrılmayan Julia ile beraber odama girdi. Kendimi boşlukta hissediyorken yalnız kalmamın iyi olmadığına karar vermişken kurtarıcılarım beni bırakmadı.

"Mandy..." Endişeyle beni süzen Sera'ya inandırıcılıktan oldukça uzak bir gülümseme yolladım.

"Geldiğiniz için teşekkürler."

Saatlerce öyle kalabilirdim. Bıkkın ruh halim, düşük omuzlarım, ağlamak için fırsat kollayan acıyla bakan gözlerim... Kimsesiz gibi öylece kalmıştım. Edmond yoktu, Carl ise yüzüme bakmamıştı. Sanki ben demiştim, Max'e beni öpmeye kalmasını. Tanrım! Ağlamak istiyordum.

"Yanında olmamız gerekir," diyerek konuşmaya başladı Julia, "Biz arkadaşız, unuttun mu?"

Sera her ne kadar aynı fikirde olduğuna inanamasa da Julia'a küçümser bir bakış attı. "Doğru söylüyor," dedi. Ardından sıcacık bakışlarını bana çevirdi. "Biz arkadaşız."

Gülümsedim. Bozulan görüşümle gözlerimi kırpıştırdım. Neden ağlayayım? "Edmond yok."

Elbette yoktu. Ne zaman var olmuştu. İkisi de sessiz kaldı. Julia bakışlarını kaçırırken, Sera omuz silkti. Yutkundum ben de.

"Dışarı çıkalım mı kızlar?" diye sordum sonrasında. Benden gelen teklife balıklama atlarken içimdeki ses bu fikrin iyi bir şey olmadığını avaz avaz bağırıyordu.

Sahte Sevgilim | Sahte Serisi #1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin