Sahte Sevgilim | Sahte Serisi #1

Bölüm 20 ~Gitmek mi sorundu, kalmak mı?

Herkes merhaba!
Finale az bir zaman kala benden yorum ve oylarınızı eksik etmeyin 😍😍
Fikirlerinizi benimle paylaşın ✌✌
İletişim:
Facebook Yazar Sayfası: Hayat-I Roman
Facebook Okur Grubu: Nurhayat Turna Okurları
Twitter: sonsayfasihayat
İnstagram: sonsayfasihayat

...

Fransa...
Demek benim iyiliğim içindi.
Peh... Kimi kandırıyorlardı ki!

Carl ile konuştuklarımın verdiği gazla eve gelmiş, ailemin benim iyiliğim için bu Fransa gezmesine yollanacağımı öğrenmiştim. Tanrım! okulun bitimine bir iki hafta kalmışken ve mezun olacakken bu erken verilmiş saçma bir kararla her şey allak bullak olacaktı.
Günler ise Edmond'an uzakta, yalnız ve sıkıcı şekilde geçip gidiyordu.

Sıkıca yumulu gözlerimi açmak, uyanmak istemiyordum. Son bir kaç gün olduğu gibi yine odama Deyck girecek ve beni haddinden fazla delirtecekti. Ben de bir lokma yemeden evden koşar adım kaçacaktım. Evet, kaçmaktı bu. Derin bir nefes alarak kimsenin beni uyandırmasına fırsat vermeden yatağımdan fırlayarak banyoya koştum. Yüzüme çarptığım soğuk su beni kendime getirmese de bu işlemi üç, dört kez tekrarladım. Zaman kaybı olmadan hızla odama döndüm, üzerime son zamanlarda hep giyindiğim koyu renk pantolonumu ve siyah uzun kollu tşörtü giydim, ayağıma spor ayakkabılarımı geçirdim. Ceketimi bir elime, çantamı diğer elime alıp hızla koşar adım merdivenlerden indim. Tam rahat bir nefes alıyordum ki, bana seslenen ince sesle çığlığı bastım.

"Tanrım.. Hala.. Aklımı kaçırmama sebep olacaksın.." dedim ceketimi tutan elimi kalbime koyarken. Benim korkmuş olmama başını iki yana salladıktan sonra ellerimdekileri işaret ederek güldü. Bense omzumu silktim.

"Seni okula ben bırakacağım bu gün, hazırsan hadi." dedi kısık sesle. Gülümsedim ve halamın peşine takılarak evden çıktık.

Aslında halamı çok seviyordum ama onun doğurdukları ile aram iyi değildi. Nasıl iyi olsundu ki! Hepsi istisnasız sapıktı ya da beni çileden çıkarmak için çamaşırlarımla oynayan delilerdi. Küçükken beni bodruma kapatıp annesinin tangasını gösterip giymemi isteyen bir kuzeni kim severdi ki? Ben severim diyen bir kız kesinlikle aklını kaçırmış olurdu. Önümde kuzu kuzu yatan siyah renkli son model Audi'yi görüpte yutkunmamak elde değildi. Salyalarımı silerek yolcu koltuğunda yerimi aldım.

"Sabah sabah hala neden beni.." lafımı yarıda kesti, söylediği sözler kesinlikle doğruydu.

"Mandy.. Kalbin kırıldı değil mi?" sustum diyecek bir kelimem dahi yoktu, nasıl olsundu? Evet aşık olduğum adam tarafından kırılmıştı. Oyun oynadığım sahte sevgilim kalbimi çıkarıp parçalamıştı. Bır iç çekişten sonra halam o sevecen gülümsemesiyle baktı gözlerime. "Senin yaşlarında ben de benzerini yaşamıştım bıcırık.. O zamanlar sadece oyundu fakat ben ve o, bunun oyundan öteye gideceğini çok iyi biliyorduk."

Tam ağzımı açmış konuşacağım zaman bana yönelttiği bakışlarıdan dolayı sustum.

Aslında bakarsanız halam çekici bir kadındı. Koyu renk saçları omuzlarında ve buna tezat oluşturan parlak mavi gözlere sahipti. Zayif ve fit vücudu ise kim ona üç çocuk doğurdu diyebilirdi ki. Güzelliği dillere destan kadınların başını çekiyordu halam . Keşke onun kadar ben de güzel olsaydım. Düşüncelerimden sıyrılarak halamı can kulağıyla dinlemeye karar verdim.

"Oyunumuza inat uğruna tutuşmuştuk. Onu peşimde perişan edecektim ve kıçına tekmeyi basacaktım ama olmadı." dayanamayarak lafa atıldım.

"Peki sonra ne oldu hala." sesim gereğinden fazla meraklı çıktı ve buna halam o meleklere yakışır kahkahasını bıraktı.

"Deyck , Derry ve Liena oldu tatlım..." eğilerek yanağıma koca bir öpücük bıraktı. Bense şaşkınca yutkundum.