Bölüm 16 ~Belayı çağıran bendim, o kendi başına gelmiyordu!

485 19 5
                                    

Herkese merhaba, ben geldim!! Geldim, gelebildim. Hoş geldin 😜😜 Gelmişken de Sahte Sevgilim'e bölüm getirdim. 😏😏
Ne sevilesi bir yazarım değil mi? 😍😍
Arayı fazla açtım kabul ama bu sefer sık sık geleceğim.
Benim sizden küçük bir isteğim olacak. Benimle fikirlerinizi paylaşın. Sevip sevmediğinizi ifade edin ki ben de anlayabileyim. Bir de şu ufak yıldızı parlatın 😘😘
Keyifli okumalar 😉😉

İletişim:
Facebook Yazar Sayfası: Hayat-I Roman
Facebook Okur Grubu: Nurhayat Turna Okurları
Twitter: sonsayfasihayat
İnstagram: sonsayfasihayat

Not: beni İnstagram'da da takip edin 😉😉

İster son deyin buna, isterseniz yeni bir başlangıç

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İster son deyin buna, isterseniz yeni bir başlangıç. Bulutların üzerine atılan boş adımlarla ilerleme hissi vardı benliğimde.
Etrafımdaki koşturmaların bilincinde, tedirgin bağırışları duyuyordum. Hissettiklerimin arasında korkunun verdiği heyecanla karışık baygınlık ve ayık olma arasında bir yerdeydim. Beni yığıldığım yerden kaldırıp kucaklayan tanıdık kokulu bedene sokulurken, taşımasına sessiz kaldım. Nerede ve hangi zaman diliminde olduğumu kavrayamıyordum. Ve bir kez daha zaman kavramı kayboldu ben de.

Gözlerime dolan beyaz ışıktan, yine hastanede olduğum gerçeğiyle yüzleşmem uzun sürmedi. Kulağıma ulaşan sesler, yine tüm aile fertlerini başıma topladığımı anlamama yetti. Bu gerçeklikle baş başa, odada yalnızdım. Ürkekliği üzerimden atmak için bir kaç saniye kendime zaman tanıdım. Gözümün tekini açarak temkinli bakışlarlarla etrafımı incelemeye başladım. Görüş alanıma giren tanıdık yüzün kararmış bakışlarıyla yalnız olmadığımı anlayarak bir an irkildim. Yatağımdan hafifçe doğrulurken Martin'in burnundan soluduğu açıktı.

"Ah! Korkuttun beni," dedim yutkunurken.

"Sen," dedi dişlerini gıcırdatıp, "Kendini öldürtmek için neden bu kadar çok çırpınıyorsun! Ölmek istiyorsan, seni ben öldürebilirim. Korkutmaktan zevk mi alıyorsun sen? Cansız gibi yerde öyle görünce aklımdan neler geçti, haberin var mı?" diye koluma sağlam bir yumruk attı. Gülüşüm kaybolurken acıyla inledim.

"Beni taşıyan sendin, tabi ya," dedim şaşırırken. İçini çekip tısladı. Yutkundum. Dudaklarımı çiğnerken kendimi acındırmak için baygın bakışlarla baktım. Yemedi.

Doğrulup geriledi, uzun uzun baktı bana. "Kes şunu," dedi, kollarını göğsünde bağladı.

Dışarıdan gelen sesler artarken kendimi zorlamayı bırakıp, yattığım yere geri uzandım. Kapı savrularak açıldı, sarının çirkin bir rengindeki duvara çarptı. İçeri giren her kimse sert adımlarla yatağa doğru ilerledi. Bir şeyim yoktu ama sahte inlemeler ve sayıklamalar eşliğinde titremeye başladım.
Tedirgince yanıma gelip, saçlarımı okşayanın Edmond olmasıyla içten içe sevinç naraları atıyordum.

"Şhhhh buradayım sevgilim, buradayım. Ah Mandy! Neden hep kendine zarar verecek davranışları yaparsın ki?"

Al işte... Birdiler, iki oldular. Gözlerimi açarak Edmond'a dik bakışlarla bakarken açık kapıdan içeri giren doktoru fark ettim. Tanıdık ses tonu odayı doldurduğu sırada içimi anlamsız bir korku kapladı.

Sahte Sevgilim | Sahte Serisi #1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin