9. BÖLÜM

68 32 0
                                    


Saatler karıştı uzaya
Rekabet Nightfall'ların arasında
Ruhlar geri çağrılıyor
Dragon Meclisi'nin çöküşü yaklaşıyor.
***A*** N***

"A-adın ne-e?"
" Bilmiyorum."
"Benim yüzümden!"
Bağrışı irkilmeme neden oldu. Elimi saçlarına daldırmak, parmaklarımı yüzünde gezdirmek istiyordum. Kızıl, alev saçan gözleri üzerimdeyken gözyaşları... Ona doğru bir adım atmamla yok olması bir oldu. Karanlık pusun arasında son gördüğüm alev saçan kırmızı gözlerdi. " Hayatımın değişmesine izin veremen Adrian. Bu sefer ben senin hayatını değiştireceğim."
---------------

Adrian

Ellerimde bütün Nightfall'ların kanı, bedenime sıkışan ruhları varken, ben öldüğümde hepsi yeniden hayata dönecek. Ama şöyle büyük bir gerçek var ki ben ölürsem bu savaşı kazanamazlar.
Dudaklarımdan Linkin Park'ın Numb şarkısının nakaratı dökülürken küfretmemek için kendimi zor tutuyordum. Boktan bir olayın içine yine sıçmışlardı ve ben bu bok çukuruyla ne yapacağımı bilmiyorum. Yllar sonra karşıma çıkan bir Nightfall daha var. Ve yıldızlar hizzalandı. James ve diğerlerinin ne yaptığını bilmiyorum. Ying ve yangın en güzel rengiydi bir Nightfall. Benim yüzümden ying ve yangın düzenide bozuldu. Üstelik...sonsuza...kadar. Indra... İlk adı buydu. Indra Dragon. Tek varis. Öldürmem gereken ama sırıl sıklam aşık olduğum, onun için Dragon Meclisi'ne savaş açtığım kız. Onun için düzeni bozdum. Aslında her şey bizim suçumuz. Ben ve onun suçu. Bizim suçumuz.

"Adrian!" Sesin geldiği yere döndüğümde bu hayatta ki tek dayanağıma baktım. James. Birkaç saniye içerisinde birbirimizi sıkıca kucaklamıştık. Bu güç her şeyi başarabileceğimi, bu savaşı onunla kazanabileceğimizi hissettirmişti.
" Tabiki yanılıyorsun Nightfall!" Öldürücü sesi kulağıma geldiğinde kalbimi çıkarmak için hamle yapan elinide hissetmiştim. "Sen Amanda ve John'un oğlu değilsin!"
-----------
Elinde Adrian'ın kalbi, üstü başı onun kanıydı. Ne olduğunu anlamamıştı. Onu özlemiş, sarılmış... şimdiyse onu derin bir uykuya mahkum etmişti.

"Her şey planlandığı gibi gidiyor efendim." Beyaz Pelerinli ağır adımlarla ona döndü. Kendinin yapamadığı işi bir meclis üyesi, bir Siyah Pelerinli yapmıştı. Kısa sürelide olsa James onlarındı ve savaş başladığında tamamen onların olacaktı.
Ama Adrian.

Tırnaklarını avuçlarına olabildiğince batırdı. Bir başkasına sinirlendiğini belli etmek istemiyordu. O her zaman liderdi. Liderlerin iradeleri her zaman daha kuvvetli olur. Liderler korkusuz olurlardı. Herkesten daha güçlü olurdu.
---------
Dünyanın düzeni ellerimizde aslında. Tek bir dokunuş değiştirebilir benliklerimizi. Tek bir hata sürükleyebilir uçuruma. Tek bir hata yok olmamıza neden olabilir ya da var olmamamıza. Ya da tek bir Nightfall vardır bütün herkesin arkasında.

ARAYIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin