4

273 92 13
                                    

Siz insanlar anlamıyorsunuz beni...
İlkbaharın gelişiyle kendimi çimenlere atıp
Gökyüzünü, kuşları hayranlıkla izleyişimi,
Uğur böceklerini beneklerinden öpüşümü
Ve sersem yürüyüşünden aç olduğunu anladığım bir kedi için minibüsten inişimi anlamıyorsunuz mesela.
Masum hayvanlar yerine insanları sevemeyişimi.
Karnı doyan kedinin kucağıma yatışını
Ve orada güvenle uyuyuşunu.
Anlamıyorsunuz be, ölümün yakın olduğunu.
Bu dünyanın geçici, oyalayıcı olduğunu.
İyilik yapmanın tadını bilmiyor bazılarınız mesela...
Kanser hastası bir çocuğun solgun yüzüne renkli gülücükler serpiştirmeyi,
Bir palyaço olup çocukları güldürmeyi...
Evet renkli bir palyaço olup,
Hastanelerin hematoloji-onkoloji bölümlerine şöyle bir uğramak...
Oradaki acı dolu, üzgün yüzleri bir gülümsetmek...
Lezzet çikolatada, tatlıda, baklavada değil...
Asıl lezzet gözyaşlarıyla dolmuş yanak çukurlarını yürekten gülücüklerle renklendirmekte...
Bir tutam sevgi, bir avuç öpücük, biraz hoşgörü, biraz da duygu...
İnanın bana hepsi bu...
HEPSİ BU...

Şiirsel DamlalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin