Ben Doğu Anadoluyum

35 2 4
                                    


"Merhaba Adana, İstanbul, Bursa, İzmir, Samsun.... Merhaba İç Anadolu, Ege, Karadeniz, Akdeniz, Marmara.... Herkese merhaba. Ben Ayşe, Ben Ali, Ben Roşat, Ben Fatma, Ben Afşin, Ben Berfin... Ben Doğu Anadolu'yum. Ben Türkiye'yim.
Ben Doğu Anadolu'yum demiştim ya, ben bu ülkenin gıcırdayan kağnısı, at arabası, tezek kokusu, yanmayan sobası, dişleri birbirine çarptıran ayazı... Ben bu ülkenin, kalemi olmayan, parmak ucu kadar kalemle yazı yazmaya çalışan talebesi... Ben okumaya kitabı olmayan, kahvehanelerin önündeki çöpten gazete toplayıp okuyan çocuğuyum. Ben bu ülkenin, kara kışta boyumu aşan karları aşa aşa, okula terlikle giden ama yine de "gitmek istemem demeyen" öğrencisiyim...   Ben özel okullarda türlü markaların, türlü çeşit modellerini beğenmeyip giymeyen çocukların, kalem beğenmeyen, koca bir kütüphanesi olduğu halde kitap okumayı sevmeyen, mikroskobu olan okullarda "deney yapmayı sevmiyorum" diye söylenen, şımarık çocuklardan şikayetçiyim. Ben bu ülkenin ayağındaki ayakkabının önü yırtık diye tenefüse çıkmaya utanan, öğretmenimin sorduğu soruyu çözdüğüm halde, sırf pantolonum yırtık, ayağımda terlik var diye "yapamadım öğretmenim" diyip tahtaya çıkmayı reddeden evladıyım. Ben bu ülkenin, babalar gününde okula gelmeyen yetimi, her babalar gününde, her anneler gününde "Öğretmenim size sarılabilir miyim?" diyen öksüzüyüm...  Ben bu ülkenin sokağa çıkmaya korkan küçüğüyüm... Ben bu ülkenin sinema nedir bilmeyen, hiç tiyatro görmemiş, ülkeyi, hatta dünyayı bulunduğum köyden ibaret sanan masumuyum... Ben bu ülkenin yaz tatillerinde tarlada çalışıp kararan başağıyım... Ben bu ülkenin Van gölünü en büyük deniz sananıyım...  Ben bu ülkenin güneşten kararmış, soğuktan morarmış yüzüyüm... Ben içinizdeki vicdanın kaçıp saklanmış görüntüsüyüm. Ben.... Ben ey ahali, ben bu ülkenin ÇERKEZİ, LAZI, ARNAVUDU, KÜRDÜ, TÜRKÜYÜM... Ben bu ülkede güneşin ilk doğduğu diyarların huzuru, son battığı yerlerin hüznüyüm... Ben mi dostlarım? Ben bu satırların yazarı, ben bu duyguları taşıyan kalbin sahibi, ben bütün bu yaşananların en acılı şahidi, ben bu ülkenin doğusunda, unutulmuş bir şehrin, unutulmuş öğrencilerinin, asla unutmayan, unutturmayan ve asla da unutturmayacak olan, size hep hatırlatan ve bundan da asla utanmayan, sıradan, basit bir öğretmeniyim... BEN BU ÇOCUKLARIN DUYULMAYAN SESİYİM..."

Cemre Oğuz Nam-ı diğer Cemre Hoceee

Şiirsel DamlalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin