12

149 66 11
                                    

Ellerinden kayıp giderken yaşamak
Yüzünü yavaş yavaş terkeder gülücükler
Bir korku bulutu hızla gelir ardından
Etrafını saran, tüm bedeni kaplayan
Daha çok korkarsın bir gün
Eskisinden daha çok...
Ama sonra kaybolur o korkular
Yenilirsin sevgiye
Sevmekten korkmak diye
Birşey kalmaz içinde
Bir gün özlersin belki
Aklına gelir birden
Kırılmış kalpler...
Hüzünler...
Ayrılıklar...
Korkular hışımla kapını çaldığında
Korkularından korkarsın bir anda
Kaçmak istersin önce,
Geç olsa da anlarsın sonra
Bilirsin ki kaçış yok
Kilitlenmiş kapılar
Hapsedilmiş yüreğin göğüs kafesine
Gözyaşların hapsolmuş gözlerine
Çıkış yok...
Ağlamak da gelmez içinden.
Paramparça ettiği,
Fırlatıp attığı kalp yoktur artık.
O'nu istersin birgün
Her şeye rağmen
O'na rağmen...
Acıyla için yana yana O'nu ararsın.
Ama o yoktur artık.
Bilmezsin.... Belki...
Belki az önce terk etti bu şehri
Belki de yıllar geçti
Belki hâlâ sokaklarında nefesi...
Hani hayatın kıymetini anlarsın ya,
Ölüme ramak kala...
İşte sevdiğinin de kıymetini öyle anlarsın,
Ayrılığa ramak kala...
Ama o yoktur, gitmiştir artık.
Kalbini, paramparça kalbini alıp gitmiştir uzaklara
Pişmanlıklarının karanlığına saklanıp
O karanlıkta can çekişerek boğulup gitmiştir o...
Sana bıraktığı hediye ise gün geçtikçe daha çok yakar canını
Keşkeler takılır dilinin oltasına
Sonuç koca bir kova dolusu keşke olur...
Sana bıraktığı hediye acı verir kalbine...
Bıraktığı hediye ne mi?
Canını acıtan,
Kalbini yakan,
O lânet hediye pişmanlıktır.
Delicesine bir pişmanlık...
Ölene dek bırakmaz yakanı...
Ölene dek...

Şiirsel DamlalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin