“Geçen geceyi telafi etmek istiyorum.” Bir yandan Josh’ın gözündeki mor kısma doğru bakıyordum.
“Ne zaman, nasıl?”
Gülümsedim. “Bu akşam sekiz gibi bizim evin önüne gel.”
“Sizin evde mi buluşacağız?”
“Hayır, seni bir yere götüreceğim. Sadece takım elbise giymeyi unutma.”
Şaşırmış bir biçimde gülümsedi. “Pekâlâ.”
Josh ile randevulaştıktan sonra Ronald’ı bulmaya gittim. Emy, V ve JC ile birlikte yemekhanede oturuyorlardı. “Bir saniyeni alabilir miyim?” dedim Ronald’a.
“Hayırdır?” diye lafa atladı JC.
“Bu ilk değil,” dedi Emy. “Geçen de pek yakınlardı zaten.”
“Ne demek oluyor bu?” V ilk kez sinirlenmiş gözüküyordu. “Dün de eve gelip Ronald’a bağırıp çağırdın. İki iyi davrandık diye kardeşime kafana göre asılabileceğini nereden çıkardın sen?”
“Sadece matematik hocasının söylediği şeyi Ronald’a ileteceğim.” İlk kez üçü birden aynı anda üzerime geliyorlardı. Özellikle V’nin neden böyle davrandığını anlayamamıştım. Daha dün evlerine gittiğimde bile bana çok iyi davranıyordu hâlbuki.
Ronald benimle birlikte yemekhanenin diğer ucuna geldi. “Ne istiyorsun?”
“O üçlüye beni rahat bırakmalarını söyleyeceksin ve Josh’tan ve benden uzak duracaksın.”
Kahkaha attı. “Karşılığında bana ne vereceksin ki?”
“Karşılığında insanların bunu görmemesini sağlayacağım. Çantamdan bodrumda çekilmiş olan fotoğrafı çıkarıp ona gösterdim.”
“Bu… Bunu nasıl çektin?”
“Beni hafife alma. Yakayım dersen, yanarsın.” Bunu söyledikten sonra arkamı dönüp havalı bir şekilde uzaklaşmaya başladım. Tamam, havalara girmiştim. Ve biliyordum ki “isimsiz” olmasaydı hâlâ ezik yaşantıma devam ediyor olacaktım.
*
Saat altıda konser için provalar vardı. Bir saat kadar sürüyordu ve ardından hemen eve gidip Josh ile buluşma için hazırlanmam gerekecekti.
Prova zamanı geldiğinde kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Hâlbuki bizi izleyen tek kişi müzik hocamız olacaktı. Ayrıca şimdiden bu kadar heyecanlandıysam konser zamanı ne yapardım bilemiyordum.
“Rahat ol,” dedi Josh.
“Olamıyorum.”
“O zaman sahnede gerilen herkesin yaptığı şeyi yap. Seni izleyen kişileri iç çamaşırı ile düşün.”
“Denerim.” Gülümsemeye çalıştım.
Sonra tüm ekip toplandı ve şarkıyı söylemeye başladım. Sesim gerçekten heyecandan titriyor ve kısık çıkıyordu. Kesinlikle evde ayna karşısında söylediğimin yanında berbat kalırdı. Sonra Josh’ın dediğini yapıp etrafımdakileri iç çamaşırı ile hayal ettim. Baterist Micheal’ı, piyanist Rachel’ı, bas gitarist Zac’i ve Josh’ı iç çamaşırı ile kafamda canlandırdım. Sonra müzik hocamıza döndüm. Fazlasıyla kilolu birisi olduğu için onu iç çamaşırı ile düşünmek gerçekten gülünçtü ve kafamda canlanan tipi ile kendime engel olamayıp şarkının yarısında kahkahalara boğuldum. Kimse neler olduğunu anlayamamıştı.
“Neler oluyor?” dedi Josh yanıma gelip kısık bir ses ile.
“Sadece söylediğini yaptım.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popülerlik Merdiveni
Teen Fiction14 yaşında yazdığım bir hikaye. Birçok eksik var farkındayım. Ancak lütfen, 14. En azından burada dursun, 14 yaşında iyi iş çıkardığımı düşünüyordum. Dolayısıyla o yaşlardaki kitlenin hoşuna gideceğini de biliyorum. İyi okumalar. -Beyza Doğuç.