Son zamanlarda gerçekten kötü günler geçiriyorum ve internet ortamından uzun bir süre uzak kalmak istiyorum. Bunu hikayeye yansıtırmıyım, bilmiyorum. Ama büyük ihtimalle yine buralarda olurum. Her neyse, iyi okumalar. x
Niall, Harry'i çekiştirerek bağırıyordu.
"Açım Hazza! Açım!"
Harry, caddedeki bütün insanların onlara baktığını görünce yemek yemek için Niall'la buluşmak istediğine pişman oldu.
"Niall sessiz ol, insanlar bize bakıyor."
"Ve, ben açım!"
"Açlık hissinle değişik fantaziler kuracağım Niall James Horan."
"Ugh. Hadi yürü." diye ofladı Niall.
Gerçekten çok açtı. Gerçi o genelde aç olurdu. Kimi kandırıyorum? Niall doğduğundan beri aç. O her zaman aç ve asla doymayacak.
Niall eliyle ilerideki pizza dükkanını göstererek Harry'i çekiştirmeye devam etti.
Pizzacının kapısına ulaştıklarında kulaklarına hıçkırık sesi geldi.
"Hazz, biri ağlıyor?"
"Birileri kötü bir gün geçiriyor olmalı."
"Ya bir çocuksa? Sen çocukları seversin. Hadi gidip bakalım. Lütfen!"
"Bazen o kadar merhametli oluyorsun ki... Tamam bir şey bulamadım. Hadi gidip bakalım Ni." dedi Harry ve ilerlemeye başladılar.
Pizzacının yan tarafına ulaştıklarında Harry'den büyük bir çığlık yükseldi.
Louis koşa koşa Harry'nin yanına ulaşıp elleriyle ağzını kapattı.
Niall yerde yüzü kan içinde yatan Zayn'i görünce bir küfür savurdu.
"Bakın tamam, Zayn piçin teki olabilir ama onu dövmemeliydiniz." dedi Niall. Sakinliği sinir bozucuydu.
Niall, Zayn'in yanına ilerleyip doğrulmasına yardım etti.
"Seni hastaneye bırakacağım ve sonra ne bok yediğin umrumda olmayacak." dedi sinirle.
"Ah, Niall. Beni düşünen tek kişi sensin. Bence iş ortağı falan olmalıyız. Ne dersin?" diyerek sırıttı Zayn. Bu sırada dişlerindeki kan da ortaya çıktı ve bu mide bulandırıcıydı.
"Seni düşündüğümden değil. Eğer ölürsen seni bu hale getiren kişi ceza alır. Onun iyiliğini düşündüğümden, piç?"
"Neden herkes bana piç ya da piç kurusu diyor? Benim de kalbim var..."
"Çünkü öylesin. Hatta piç kelimesi yanında az kalır tamam mı Zayn. Senden nefret ediyorum." diye çıkıştı kızarmış gözleriyle Liam.
Harry yavaşça Louis'nin ağzı üzerindeki elini indirdi. Evet, hala Louis'nin eli Harry'nin ağzındaydı çünkü bıraktığı anda çığlık atacak gibi duruyordu.
"Biri ne olduğunu açıklayacak mı?" dedi Harry.
Louis derin bir iç çekti ve konuşmaya başladı.
"Piç kurusunun otelimde kavga çıkardığını ve benim ondan sinirimi alamadığımı biliyorsun. George'la birlikte hasar gören eşyaların yerine yenisini aldık. Arabaya binerken Liam'ın yanında onu gördüm. Yanlarına geldim ve ikisinin sevgili olduğunu fark ettim. İnanbiliyor musun Liam melek gibi biri ve yanındakine bak..."
"Bir dakika. Liam ve Zayn? Siktir-" Harry şaşkınla ağzını açtı.
"Harry sen Zayn'i nereden tanıyorsun? Buradaki herkes Zayn'i nereden tanıyor?" diyerek doğruldu ve ayağa kalktı Liam.
"Zayn, J-Joe'nun kardeşi."
"Abimin adını ağzına alma sikik herif!"
"Yumruklarımı tekrar hissetmek istiyorsun sanırım, ha?" diyerek hareketlendi Louis. Harry onu kolundan tutarak durdurdu.
"Niall, sen onu hastaneye götür. Louis, sizde arkadaşınla birlikte otelinize dönün isterseniz." dedi sakinlikle Harry.
"Siz ne yapacaksınız? Yani Lee ve sen?" diyerek başıyla hala gözlerinden yaşlar süzülen Liam'ı işaret etti.
"Biz onunla biraz takılacağız."
xxx
Harry, Liam'ı alıp üzgün hissettiğinde gittiği küçük dağ evine götürmüştü. Mevsimlerden yaz olmasına rağmen dağ evi fazla soğuk olduğundan şömineyi yakmışlar, sıcak çikolata hazırlamışlardı. Şimdi ise bir battaniyenin altında ellerinde fincanlarıyla oturuyorlardı.
"Zayn'le ne zaman tanıştınız?" diye sordu ürkekçe Harry. Arkadaşının kalbini kırmak istemiyordu.
"Yaklaşık 3-4 ay önce, o barda çalışıyordu. Bilirsin normalde esmer insanlardan hoşlanmam ama o tuhaf dövmeleri ve çelimsiz vücudu... Sanırım ondan çok hoşlandım."
"Keşke gerçekte nasıl biri olduğunu bilsen..."
"Biliyorum. Yani bugün öğrendim. Sizin dediğiniz gibi piç kurusunun teki."
"Bu yaptığı pisliklerden yalnızca biri. Ama seni kullandığını düşünmüyorum. Neden kullansın ki? Ayrıca eşcinsel olduğunu da bilmiyordum onun. Ben Joe'yla birlikteyken her gün yeni bir kızla gezerdi."
"Sahi, Zayn cidden Joe'nun kardeşi mi?"
"Malesef öyle. Abisiyle alakası yok değil mi?" dedi ve gözlerinin dolduğu gizlemek için yukarı baktı Harry.
"Ağla."
"Ne?"
"Ağla ve rahatla Harry. Bugüne kadar ağlamamak için kendini sıktın. Burada sadece ben varım, ağlayabilirsin." dedi ve destek verircesine gülümsedi Liam.
Harry'nin gözleri yeniden doldu ve bu sefer yukarı bakmadı. Gözyaşlarının akmasına izin verdi.
"Joe gittiğinden beri iyi değilim, biliyorsun. Küçük bir çocuğun annesinden ayrılması gibi oldu. O öldüğü gün içimde büyük bir boşluk oluştu ve kapanmıyor."
"Sana bir sır vereyim, Hazz. Bence en kısa zamanda o boşluk kapanacak."
"Nasıl olacak o?"
"Yalnızca bekle, eminim ki çok daha iyi olacaksın."
Bölüm çok kısa oldu evet ama devam ettirseydim sürprizi kaçardı. All the love. x
ŞİMDİ OKUDUĞUN
green&blue / larry
FanfictionRoses are red, violets are blue. I remember the day green eyes met blue. × Harry!23, Louis!28 Karmaşık bir hikaye, belki biraz smut? Her şey olabilir.