Okunmadığı için Niall texting şeysini sildimMDLDMFLD
Kaçırılma olayının üzerinden 2 gün geçmişti. Bu 2 gün içerisinde Harry, Louis'ye mesaj atmamıştı ya da herhangi bir şekilde ikiside birbiriyle iletişime geçmemişlerdi.
Harry, bütün olanlar yüzünden kendisini suçladığı için Darcy'nin bile yüzüne bakamayacağını düşündüğünden kreşe gitmiyordu.
Son 2 gündür olduğu gibi Harry yine yatağında şiş gözlerle yatarken zilin sesiyle derince ofladı.
"Sikeyim herkesi! Bırakın da rahat rahat depresyona gireyim olur mu? Herkes aptal. Kimseyi sevmiyorum."
Söylenirken çoktan sadece şortuyla odasından çıkmış merdivenlere ulaşmıştı.
Yavaş ve isteksiz bir şekilde merdivenlerden indikten sonra kapının önünde durdu. Dağılmış saçlarıyla ve kısa şortuyla olmasını umursamadan ve kimin geldiğini bilmeden aniden kapıyı açtı.
Harry, karşısında dikilen Louis'yi görünce çığlık atıp kapıyı Louis'nin suratına kapattı.
Louis kapının arkasından bıkkınca seslendi.
"Harry, kapıyı açar mısın?"
"Adresimi nereden buldun? Neden buradasın? Git buradan. Ya Zayn gelirse? Aman Tanrım Darcy nerede?!"
Harry bunları söylerken yeniden kapıyı açmış korkuyla Louis'ye bakıyordu.
"Adresini senin sarışından aldım. Pizza karşılığında yapmayacağı şey yokmuş doğrusu. Seni merak ettiğim için buradayım. Gitmeye niyetim yok. Zayn'in buraya gelme şansı yok çünkü şuan adam kaçırma suçundan yargılanıyor. Darcy de kreşte."
"Niall'ı öldüreceğim."
"Onu ben zorladım ve biraz daha bu şekilde kapıda dikilirsen dışarıdaki insanlar ıslanacak."
"İyi de yağmur yağmıyor ki?"
"Gereğinden fazla masumsun." diyerek Harry'nin yanından geçip içeri girdi.
"Bekle ne demek istediğini anlat önce."
Louis, Harry'i elinden tutup içeri çekti ve kapıyı kapattı.
"Yalnızca bir daha bu şekilde kapıya çıkma."
"Ama nede-"
"Hadi bakalım! Ne yiyoruz?"
"Sözümü kesme."
"Bence de, sözünü kesmek yerine şuan pizza kesiyor olmayı dilerdim. Ama malesef pizzayı sarışın kaptı."
"Louis aniden evime dalıyorsun, sözümü kesiyorsun, konuşmama izin vermiyorsun ve beni aşağılıyorsun."
"Çok konuşuyorsun Harry."
"Küstah!"
"Salak!"
"Ne dedin sen?"
"Salak dedim."
"Louis!"
"Harry!" dedi Louis, Harry'i taklit ederek.
"Tamam, hadi bak bunları bırakalım ve yeni gelmişim gibi yapalım olur mu?" diye teklifini sundu Louis.
Harry başını sallayarak onayladı.
Louis fazla yapmacık bir şekilde "Hey! Uzun zamandır yoksun, özlettin kendini. Boyun mu uzadı senin?" diyerek ellerini Harry'nin beline doladı ve kafasını göğsüne yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
green&blue / larry
FanfictionRoses are red, violets are blue. I remember the day green eyes met blue. × Harry!23, Louis!28 Karmaşık bir hikaye, belki biraz smut? Her şey olabilir.