Şey, evet final.
4 yıl sonra
"Hayır, hayır Zayn eğer ben konuşmaya başladığım zaman arkadan müzik başlamazsa olmaz, işin heyecanı orada."
Louis elini saçlarına geçirip duraksadı.
"Niall doğum günü pastasını sipariş etmiştik, geldi mi?"
Niall elindeki boş bira bardağını masaya bıraktı.
"Geldi dostum, bir de o sonradan sipariş ettiğin kapkekler, onlar da geldi."
Louis ellerini beline koydu.
"Güzel, güzel."
Liam kafasını yanında oturan Zayn'nin omzuna yasladı ve yerinde iyice yayıldı.
"Harry'nin doğum günü için bu kadar uğraşmana gerek yok, Louis. Ona küçük bir pasta alsan ve onu sevdiğini söylesen dünyadaki en mutlu insan olurdu."
Louis derin bir nefes verdi.
"Biliyorum Liam, ama sen de biliyorsun ki bu sıradan bir doğum günü olmayacak."
Zayn kıkırdadı.
"Zor bir gün olacak, hm?"
Liam kafasını kaldırıp Zayn'in yanağını sıktı.
"Tekrar söyle."
Zayn kaşlarını çattı.
"Neyi?"
Liam kıkırdadı.
"Az önce söylediğini tekrar et, çok sevimliydin."
Niall öksürdü ve yüzünü buruşturdu.
"Gay cehennemine düştüm, Tanrı beni kurtarsın."
Louis etrafta olan biteni büyük bir stresle izlerken kafasında söyleyeceklerini tekrar ediyordu. Mükemmel bir şekilde ezberlemişti fakat unutmaktan korkuyordu.
Belindeki elinin birini alnına koyup o şekilde amaçsızca beklemeye başladı. Harry için hazırladığı sürpriz doğum günü partisinin başlamasına 5 saat vardı ve o şimdiden fazlasıyla gergindi.
"Niall pastayı kontrol ettin mi? Doğru gelmiş mi?"
Niall yerinden kalkıp Louis'nin dikildiği yere ilerledi ve sıkıca Louis'ye sarıldı.
"Louis, bu kadar endişelenmene gerek yok, her şey iyi olacak, güven bana."
Louis de Niall'ın sarılışına karşılık verdi ve biraz da olsa rahatladığını hissedip geri çekildi.
Liam, Zayn'e dönüp merakla baktı.
"Darcy bugün okula gitmemişti, değil mi?"
Zayn elindeki telefondan gözünü ayırmadan mırıldandı.
"Hmm?"
Liam bu sefer Louis'ye döndü.
"O halde Darcy nerede?"
Niall bardağına biraz daha bira doldururken konuştu.
"Harry'i oyalama görevini ona verdik. Bu kutsal görevi en iyi şekilde yerine getirdiğinden eminiz."
Liam ve Zayn kıkırdadı. Niall onlara dönüp parmaklarıyla ikisini işaret etti.
"Siz ikiniz, dışarıdan sert görünüyorsunuz ama yan yana geldiğinizde kıçımdan daha yumuşaksınız."
Louis kahkaha attı.
"Doğruluk mu cesaret mi oynarken kıçına ellemiştim, cidden yumuşak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
green&blue / larry
FanfictionRoses are red, violets are blue. I remember the day green eyes met blue. × Harry!23, Louis!28 Karmaşık bir hikaye, belki biraz smut? Her şey olabilir.