Acıdan zevk alınabilir mi?
Biri bana bunu Alp ile tanışmadan önce sorsa kesinlikle "HAYIR" derdim.
O bütün hayırları mı "MÜMKÜN" kıldı.
Bir enkaz olan hayatımı ateşe vermiştim, ateş küle dönüşmüştü, ama o tüm külleri yeniden alevlendirdi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beni banyo olduğunu düşündüğüm kapıdan içeri soktu. Yerler gümüş rengi ve parlaktı. Köşede, duvar kenarında gümüş rengi bir duşa kabin yerleştirilmişti. Duvarın diğer tarafı beyaz lavabo ve gümüş rengi dolaplara ayrılmıştı. Belimi bırakınca lavabonun kenarına tutundum, duşu açtı suyu ayarladı. Bana yaklaşıp üzerimdeki kıyafetleri çıkarırken hiç itiraz etmedim. Onunla banyo yapmak harikaydı ve şu an ayılmak için soğuk suya ihtiyacım vardı. Kıyafetlerimin hepsini çıkarınca, içime giydiğim siyah iç çamaşırı takımına iştahla baktı.
"İç çamaşırlarını seviyorum. Çok seksisin."
Yanaklarım kızarırken, iç çamaşırlarımı da kolaylıkla çıkarıp dolabın üstüne koydu. Ellerini saçlarıma götürüp topuzumu tutan tokaları hiç zorlanmadan çıkardı. Uzun ve düz saçlarım, belimden aşağıya dökülürken derin bir nefes aldı.
"Saçların çok seksi, bu şekilde belinden dökülen saçların, çıplak vücudun enfes görünüyorsun." İşaret parmağı ile çenemi tutup yüzümü yukarı kaldırdı. Heyecandan bütün bedenim buz kesmişti.
"Şimdi seni soğuk suyla yıkayalım. Sert bir kahve ile kendine gelince sana biraz acı çektireceğim." Sakin ses tonu titrememe yol açmıştı.
"Acı ne için?" Aslında cevabı biliyordum ama duymak istiyordum.
"Bana bir açıklama yapmadan kaçar gibi gittiğin ve benim olana dokunulmasına izin verdiğin için." Gözlerinde o donukluk yine belirmişti ama son söylediği kanımı dondurmuştu.
"Son söylediğini anlayamadım."
"Nazenin... Kaçar gibi gittikten sonra, beni arayıp seni almamı istedin. Eğer bugün beni aramasaydın seni rahat bırakacaktım bende tatlı bir anı olarak kalacaktın..." Derin bir nefes alıp dudaklarını yüzüme iyice yaklaştırdı ve konuşmasına devam etti. "Ama beni aradın... Bu saatten sonra artık benimsin... Kaçmak, gitmek yok. Önce senin ayılmana yardım edeyim, sana daha ayrıntılı açıklama yapacağım."
Dudakları nazikçe dudaklarımla buluştu ve beni soğuk suyun altına soktu. Sözleri yüzünden mi, yoksa sıcak bedenime değen soğuk su yüzünden mi, bilmiyorum ama her zerrem titriyordu. Beni hızlıca yıkadı aynı onun gibi kokan yumuşak bir havluya sardı. Soğuk su iyi gelmişti artık başım dönmüyordu. İçeri geçince sehpanın üzerinde duran kahveler dikkatimi çekti. Beni yatağa oturtup giyinme odasına girdi. Kısa bir süre sonra elinde bir şort ve tişört ile odadan çıktı.
"En küçük kıyafetlerim bunlar sanırım sana olur." Elinde duran kıyafetleri alıp.
"Teşekkürler," dedim.
Siyah şort ve beyaz tişört bana biraz büyük gelmişti, ama çıplak oturmamdan iyidir diye düşündüm, arkamı döndüğümde saç kurutma makinesini fişe takmış yatağın kenarına oturmuş keyifle bana bakıyordu.
"Benim kıyafetlerim içinde çok ufak kaldın. Ama hala çok seksisin, tam ağzıma layık." Bunu söylerken dudaklarını yalamış ve gırtlağından nefis bir ses çıkarmıştı. Benim ise yanaklarım anında sıcacık oldu. Kızarmamdan zevk aldığı her halinden belliydi.
