Acıdan zevk alınabilir mi?
Biri bana bunu Alp ile tanışmadan önce sorsa kesinlikle "HAYIR" derdim.
O bütün hayırları mı "MÜMKÜN" kıldı.
Bir enkaz olan hayatımı ateşe vermiştim, ateş küle dönüşmüştü, ama o tüm külleri yeniden alevlendirdi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eve doğru ilerlerken beni izliyordu. Onu şimdiden özlemem ne kadar garipti? Siyah camların arkasından apartman kapısından girişimi izlediğine emindim çünkü araba hâlâ hareket etmemişti. Apartmandan içeri girip kapıyı kapattıktan sonra arabanın motor sesini duydum. Evin kapısından içeri girdiğimde Eylül'le burun buruna geldim. Giyinmişti ve muhtemelen alışveriş için beni bekliyordu.
"Pencereden geldiğini gördüm de, vakit kaybetmeden çıkarız diye düşündüm." Tek başına beni beklemesine şaşırdım.
"Burcu nerede?" Omuzlarını silkti.
"Bir sevgili krizi yaşıyor yine Ankara'ya gitti,"
Burcu her zaman böyleydi. Uzatmalı sevgilisi ile tam anlamıyla fırtınalı bir aşk yaşıyordu genelde kavgalarının ardından polar pijamaları ile yere saçılmış sümüklü mendil yığınının içinde ağlardı. Bu sefer farklı bir şekilde olmasını diledim. Hazırlandıktan sonra Eylül'ün favori alışveriş merkezine gitmek üzere yola çıktık.
"Sen alışverişten pek hoşlanmazsın. Kendine bir şeyler alacak mısın?" Evet, aslında öyle çok alışveriş manyağı bir kız değildim. Sadece lazım olan şeyleri alır kafa dağıtmak için alışveriş yapmazdım.
''Evet. Hafta sonu Alp beni çiftliğe götürüyor. At binecekmişiz, binici pantolonu ve çizme almam için kredi kartını verdi." Ceketimin cebinde duran kartı ona doğru salladım. Ufak bir çığlık attı.
"İnanmıyorum! Naz, adam sana alışveriş yapman için kredi kartını mı verdi?" Başımı sallayarak onu onayladım. Nedense bu kartı kullanmam Alp'i memnun edecekmiş gibi hissediyordum ve onu memnun etmeyi her şeyden çok istiyordum.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alışveriş merkezinin yürüyen merdivenlerinden çıkıyorduk Eylül etrafa bakınırken benim ilgimi çeken bir şey yoktu. Ben genelde böyle yerleri çok sıkıcı bulurdum ama ne yazık ki benim çok sevgili arkadaşım Eylül beni her fırsatta buralara getirmeye çalışırdı. Mağazaların vitrinlerine bakarken acaba binici kıyafetlerinin satıldığı bir mağaza var mıdır diye düşündüm.
"Eylül, binici pantolonu ve çizmeyi nereden alabiliriz?" Nadirde olsa Eylül babası ile at binmeye giderdi. Sanırım kıyafetleri nereden alacağını bilirdi.
