Sınavım fena geçmemişti hatta beklediğimden çok daha iyiydi. Eylül dönemin son sınavını atlatmamızı kutlamak için kızlarla bir sinema günü organize etti, okuldan sonra doğrudan sinemaya gittik. Saçma bir korku filmine gitmiştik ve az daha sıkıntıdan bayılacaktım. Hem korku filmine gidiyor hem de çığlık atıyorlardı, nasıl insanlarla arkadaştım böyle? Sinema çıkışında Alp'ten bir aramam ya da mesaj var mı diye telefonumu kontrol ettim, gün boyu beni hiç aramamıştı. Telefonumda tanımadığım bir numaradan arama olduğunu görerek geri aramaya bastım, ben kenarda telefonla konuşurken kızlar hemen karşıda bir kafeye girmiş oturuyorlardı. Aramam ikinci çalışta hoş bir kadın sesi tarafından cevaplandı.
"Merhaba Nazenin Hanım, ben Alp Bey'in asistanı Lale. Umarım yanlış bir zamanda aramamışımdır," dedi. Şok olarak bir kaç saniye cevap veremedim. Alp'in asistanı beni neden arıyordu ki?
"Yo-yok yanlış bir zaman değil. Bir sorun mu var?" Zarifçe güldü, Neden aradığı hakkında en ufak bir tahminim yoktu ve gerçekten meraklanıyordum.
"Hayır, sorun yok. Sadece Doktor Can Yılmaz'dan sizin için randevu alacağım. Acaba yarın için hangi saatlerde müsait olursunuz? Tabii yarın müsait değilseniz başka bir günde ayarlayabilirim."
Doktor mu? Ah tabii ya şu çiftlik evinde Alp'in bahsettiği psikiyatrist. Demek ki unutmamıştı ve beni oraya göndermekte kararlıydı. Yapacak bir şeyim yoktu çaresiz gidecektim. Cevap vermeden önce bir süre düşündüm ve sonra konuştum.
"Tamam, yarın uygun. Sabahtan ya da öğlen saatlerinde olursa iyi olur akşam çalışıyorum."
Son sınavıma bugün girdiğim için dönem bitmişti ve bir ay kadar gündüzleri boşta olacaktım. Tabii bu öyle bol bir boşluk değildi, bir dahaki dönem için yapmam gereken çizimler ve yılsonunda teslim etmem gereken bir proje vardı.
"Tamamdır o zaman yarın sabah saat 10 olarak alıyorum randevunuzu. Sizi evinizden Alp Bey'in şoförü alacak."
Sabah on uygundu ama bunu yapma tarihinin bu kadar yakın olması midemin burulmasına neden oldu. Yarın tüm hayatımı tanımadığım birine tekrar anlatmam gerekecekti ki bu beni haftalarca etkisi altına alacak bir süreçti. Bunlar hakkında konuşunca uzun süre kendime gelemiyordum. Sadece Alp'e yaşadıklarımı rahatça ve tüm ayrıntıları ile anlatabilmiştim. Keşke bunu yaparken benim yanımda olabilseydi.
"Teşekkür ederim Lale Hanım. İyi akşamlar," diyerek telefonu kapattım ve kızların yanına ilerledim.
Sema ve Gizem kaşlarını kaldırmış şüphe ile beni süzüyorlardı. Eylül ise ne sipariş edeceğini düşünür gibi yaparak menüye bakıyordu. Burcu telefonunda sinirle mesaj yazarken dünya ile olan bağlantısını koparmıştı. Bana bir şey sormalarını beklerken tahmin ettiğim gibi bu vazifeyi Sema üstlenerek konuştu.
"Naz, sevgilin olduğunu biliyoruz. Bizimle ne zaman paylaşacaksın acaba?" Hemen ardından Gizem araya girerek,
"Ayrıca çocuk kim? Kaç yaşında, yakışıklı mı? Resmi varsa görebilir miyim?" dedi. Aynı anda bu kadar çok soruya maruz kalınca afallamıştım. Yerime yavaşça oturdum menüyü elime alarak onlara bakmadan konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAY MÜKEMMEL (Mükemmel Serisi - 1)
RomanceAcıdan zevk alınabilir mi? Biri bana bunu Alp ile tanışmadan önce sorsa kesinlikle "HAYIR" derdim. O bütün hayırları mı "MÜMKÜN" kıldı. Bir enkaz olan hayatımı ateşe vermiştim, ateş küle dönüşmüştü, ama o tüm külleri yeniden alevlendirdi...