...Bir anda nefesim kesiliyor. Denizdeki kumlar beni ayagımdan yakalamıs dibe dogru cekiyor. Senelerdir yüzen ben simdiyse dalgası bile olmayan denizde dibe dogru batıyorum.
Yavaş yavaş su cigerlerime doluyor ümidimi kesmisken yaşamaktan gözlerimi sımsıkı kapatıyorum en sevdiğim sarkının melodilerini duyuyorum. Anlıyorum ki sona doğru yaklaşıyorum. Bir anda beni tutan elleri hissediyorum önce ne oldugunu idrak edemiyorum ama Sımsıkı yumdugum gözlerimi açıyorum.
Karsımda boguldugum denizden bile mavi bir cift göz duruyor. Dikkatim bir anlığına o mavi gözlerden ayrılıp beni tutan ele kayıyor. Ne kadar sacma dimi ölmek üzereyken bile takıntım olan güzelim deri bileklik gözüme çarpıyor. Bu sırada hala duymakta olduğum melodi -james arthur impossible- hızlanıyor sıcak kum tanelerini avucumda hissediyorum.
Yavas yavas benliğimi kaybediyorum. Bir anda kendimi yerde yatan bedenime bakarken buluyorum. Etrafım kalabalık, hala tanıyamadığım o mavi gözler beni hayatta tutmaya çalısıyor. Bu sırada sanki bir film karesinin içindeymis gibi bedenime yaklaşıyorum. O sırada birinin cigerlerime dolan suyu çıkartmak icin karnıma basınç yaptığını görüyorum.
Cigerlerime dolan suyun nefes borumdan hızlıca yukarı dogru çıktıgını ve yeniden nefes alabildiğimi hissediyorum. Tekrardan kulağıma o hos melodi geliyor gözlerimi yavaşca aralıyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You are my Paradise
Teen FictionHer yapılan yanlışın bir nedeni vardır. Bazıları mecburdur bazıları ise pişman. Peki hangisi daha değerlidir bir insanın hayatında? hangisi değer görür bir insanın gözünde ? Pişman olan mı? Mecbur bırakılan mı ?