Lanet olsun! lanet olsun! Aptalsın Ece aptal! ne zannettin ki sanki ismini dahi bilmediğin bir adamın peşinden geleceğini mi? Adamın umrunda bile değilsin. Adam kolunun altına aldığı, melekleri kıskandıracak şekilde güzel olan kıza sıkıca sarılıyordu. bu manzaranın canımı sıkmaması gerekiyordu ama kendime engel olamıyordum. Tekrar hızlı adımlarla evimin yolunu tuttum. yatağıma uzanmış derin düşüncelere dalmıştım. birden birisi kapımı adeta yumruklarcasına çalmaya başladı, sanırım yine kirasını ödeyemediğim ev sahibim ziyarete gelmişti. Ama ya o değilse? Düşününce 78 yaşındaki adamın gecenin 2 sinde kapımda ne işi varrdı? Tamam itiraf ediyorum korkmaya başlamıştım. siz siz olun evde tek başınıza yaşamayın. Eger kapıyı açmassam gideceğe benzemiyordu ve sanırım biraz daha oyalanırsam kapımı kıracaktı. Nefesimi tutup kapıya doğru yöneldim ve her zaman ki deli cesaretimle kapıyı açtım.
- Sen..?.....S..en..inn ne işin var burada? hem evimi nereden buldun?
Karşımda o muazzam gamzelerini gösterircesine gülümsüyordu. bense tedirgin bir şekilde cevap bekliyordum.
-Hoşboldum bebeğim :)
Pardoooonn. Bu bana bebeğim mi demişti ben mi yanlış anlamıştım?
-Sen kim oluyorsunda benimle böy...
Birden elini dudaklarımda hissettim. susmam için uğraşıyordu. Beni kucağına alarak kapının pervazından içeri sokup en rahat koltuğuma -sanki biliyormuş gibi- oturttu.
'' Ben Tunç" dedi aniden.
Ece demekle yetindim sadece. Ne diyeceğimi kestiremiyordum.Sahi neden buradaydı ki o ?
''Neden buradasın ?Hem yanındaki kız arkadaşın seni bekler burda olmamalısın.''Ah ne diyordum ben şimdi .
''Yakında anlayacaksın.'' Son söylediklerimimi duymamazlıktan geldiğini fark ettim .
''Şimdi öğrenmek istiyorum Tunç .''
''Sonra güzelim şimdi uyku vakti ...''dedi . Dalga mı geçiyordu ,yoksa ciddi miydi .? Bu gece burada kalacağını dşünmüyordu herhalde .
''artık burada kalacağım '' dedi .sanki aklımdan geçenleri okumuşcasına. Tam itiraz edecekken
"itiraz yok. Benim dediğim olacak"
Hayır ya ben bu adamla aynı evde kalamam! Hem benim sadece bir tane yatağım var oda tek kişilik. Zihnimde bu konularla boğuşurken uykunun beni yavaşça ele geçirdiğini hissetim.
Gözümü rahatsız eden güneş ışıkları uyanmama sebep olmuştu. Yavaş yavaş kendime geliyordum. Bir anda aklıma dün gece yaşananlar gelmeye başladı. Acaba dün gece rüya mı görmüştüm. Etrafıma bakınmaya başladım, o sırada sandalye tepesinde uyuya kalan Tunç'u gördüm. Rüya değildi gerçekten gitmemişti,yanımdaydı. Off yine ne saçmalıyorsun Ece! Üzerimdei pikeyi alıp yavaşça ona ilerlemeye başladım. Yaklaştıkça yüzünün masumluğu ortaya çıkıyordu. Yüzündeki hafif kırışıklıklar ,yeni çıkmaya başlamış sakallar ona olgunluk katmıştı. Aslında görünüş olarak hoş birine benziyordu. Tamam tamam hoş değil hımmm nasıl desem biraz fazla yakışıklıydı sanki. Yavaşça elimdeki pikeyi üzerine örttüm. Hafifçe kıpırdansada uyanmadı. Bu haline gülümsemiştim. Uzun zamandan sonra beni gülümsetebilmişti. Üşengeç adımlara önce duşa ardındanda mutfağa geçtim. Kahvaltılık birşeyler hazırlamam gerekiyordu. Dolabın kapağını açamamla içinde hiçbirşey olmadığını hatırlamam bir oldu. Oflayarak seri adımlarla salona ilerledim elime geçen ilk kağıt ve uzun uğraşlar sonucu bulduğum kalemimle yazmaya başladım.
-Markete gidiyorum. Hemen dönerim...
Tanımadığım bir insana bu açıklama fazla bile ama neyse. En yakın markete uğrayıp alacakalarımı alıp eve dönmek üzere yola çıktım. Kapının önüne geldiğimde ellerim ceplerime gitti fakat anahtarım yoktu.Kahretsin! Evde unutmuştum. Mecbur kapıyı çalacaktım ama ya hala uyuyorsa? Amann banane kendi evime girerkende ona soracak değilim ya, Bir cesaretle zile bastım.
Yaklaşık 10 saniye sonra kapı açıldı ve endişeli gözlerle karşımda duran Tunç'un yüzünü kısa bir süre izledim. Ne olduğunu anlamadan onun dudaklarını dudaklarımda hissettim.Bu.Bu gerçekten güzeldi ama olmamalıydı. Kendime gelerek onu omuzlarından birazda olsa ittirerek kendimden ayırdım . Birden sıkıca sarılarak ; "Neredeydin? Ne kadar endişelendim haberin var mı senin? İyi misin?Bir şey olmadı dimi Ece ?
Neler oluyordu böyle alt tarafı markete gitmiştim yani.
''masanın üzerine not bıraktım görmedin mi ? .''dedim.O anlamayan gözlerle bana bakıyordu .Sonradan gözleri masaya kaydı ve sessizce bir küfür savurdu .
-Ayrıca benim nerede oldugum ,kiminle oldugum ve ne yaptğım seni hiç ilgilendirmiyor Tunc !
O endişeyle bakan gözleri şu an ateş gibiydi.Gerçekten anlamıyordum ama yüzüne baktıgımda dişlerini sıktıgını görebiliyordum.Aniden kapının sertçe kapanmasıyla kendime geldim.Gitmişti....Hem de arkasına bile bakmadan gitmişti.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You are my Paradise
Teen FictionHer yapılan yanlışın bir nedeni vardır. Bazıları mecburdur bazıları ise pişman. Peki hangisi daha değerlidir bir insanın hayatında? hangisi değer görür bir insanın gözünde ? Pişman olan mı? Mecbur bırakılan mı ?