part 32

40 4 0
                                    

Çok üzgünüm biraz geç oldu. pek fırsatım olmadı yazmaya kısa olduğunun farkındayım ama anca bu kadar yazabildim :) yorum ve votelerinizi eksik etmeyin. şimdiden iyi okumalar :))

Güne Danny’nin kolları arasında uyanmak mükemmel bir histi. Sevdiğinize sarılarak uyanmak, onun varlığını hissetmek yanınızda olduğunu bilmek sanırım her şeyden daha değerliydi. Hayatımda ki tüm sorunları şimdilik unutacaktım.

Onun isteğini yerine getirerek yavaşça çenesini, burnunu, yanağını öptüm. Aptal! Yine uyanmıyordu bir türlü. Çabalarımı yarıda kesip kahvaltı hazırlamak için alt kata indim.  İlk iiş olarak dün gece yerde kalan cam parçalarını temizledim ve mutfağa giriştim. Her şeyi hazırdı tek eksik Danny hala uyanmamıştı. Ağır adımlarla odaya çıktığımda yatağın üzerine oturmuş telefonla uğraşıyordu.

“ Günaydın sevgilim” dedim en neşeli sesimle.

“Günaydın” dedi oda en soğuk sesiyle!

“ Kahvaltı hazır hadi kalk”

“ kahvaltı yapmayacağım”

“ Ne! Saatlerdir uğraşıyorum ve ağzıma tek bir lokma bile atmadım. Beraber yeriz diye düşündüm. Hadi kalk Danny”

“ Sana yememk yemicem dedim!”

“ peki” diyebildim sadece. Odaya girişimin aksine koşar adımalarla aşağıya indim. Mutfağa girip söylene söylene yaptığım her şeyi yok etmeye başladım. Tabakları tek tek alıp çöpe boşalttıktan sonra kendimi salondaki koltuklardan birine bıraktım. Ne kadar dengesizdi değil mi! Dün neler diyordu bugün ne yapıyordu! Bu canımı acıtıyordu. Tam tamam hallettik derken bir anda her şey, mahvedebiliyordu. Merdivenlerden ses geldiğinde aşağıya indiğini anlamıştım fakat kafamı kaldırmadım bile. Hızla mutfağa gitmesiyle çıkması bir oldu.

“ kahvaltı?” dedi soru sorarcasına. Tabi ki de cevap vermemiştim.

“ Sana diyorum hani kahvaltı hazırlamıştın” dedi yine sinirle.

“ kahvaltı mı! Gidip çöpe bakmayı denemelisin!”

“ Ne yaptığını zannediyorsun sen!

“ ben mi! Ne yapıyorum! Senin dengesizliklerinle uğraşıyorum ben! bir gün gayet güzel tamam diyorum iste sevdiğim insan sonra bir şey oluyor ve sen her şeyi boka çeviriyorsun! Yeter Danny! Ben yeterince sorunla uğraşıyorum artık mutlu olmak istiyorum!                                                                                            

“ O şerefsiz kendini ne sanıyor Ece. Sen ne yaptın da o sana hala mesaj atabiliyor” dedi tüm konuyu değiştirerek!.

“ Yine ne saçmalıyorsun Danny” dedim bıkkınlıkla. Kavga etmekten yorulmuştum artık.

Telefonu uzattığında alıp mesajı açtım.

“ Bebeğim bana yaşattığın muhteşem gece için- Danny ne kadar mahvetmiş olsa da- teşekkür ederim. En kısa zamanda tekrar bir araya gelmeliyiz .” aptal!

“ Ne demek istiyor bu!”

“ Ne dememi istiyorsun Danny. Saçmalamış işte bu kadar basit.”

Yanıma gelip sıkıca bileğimi kavradı.

“ O muhteşem gece dediği ne!”

“ Saçmalama yeter artık kendine gel!”

“ bana açıklayacaksın! Neyden bahsediyor! Ben gelmeden önce neler yaptınız? Söylesene ha yeterince mutlu ettiniz mi birbirinizi.” Yine Danny ve yine onun sonradan pişman olacağı cümleleri!

“ bana ne dediğinin farkında mısın!  Ben bir gün seninle bir gün başkasıyla günümü gün eden birisi değilim anladın mı! en sen değilim! Bana ikinci kez bu muameleyi yapıyorsun ve bu sefer gerçekten açıklamaya gerek duymuyorum”

“ ne olduğunu anlat dedim sana!”

“ ne duymak istiyorsun ya! Korkma onunla birlikte olmadım yada herhangi bir eğleneceğimiz bir şey olmadı! Ben tüm günümü küçücük bir arabada geçirdim. Sırf onu öpmemek için! Ama yok bu önemli olur mu hiç.! Anlamıyorsun değil mi? Bilerek yapıyor her şeyi seni çok iyi tanıyor ve bunu çok güzel kullanıyor.

Sessizce başını önüne eğdi. Aptal! Hemen sakinleşmişti. Kıskançtı biliyorum ama güvenmesi gerekmiyor muydu sizcede?

“ ben odama çıkıyorum ve yalnız kalmak istiyorum” diyerek odama çıktım. Neyse ki peşimden gelmemişti. Biraz düşünmem gerekiyordu. Ne yapmalıydım? Bu kadar zarar görürken bu kadar üzülürken devam etmeli miydim? Danny beni dinlemeden kafasında senaryo kuruyordu ve ona inanıyordu. Bu ikimize en çok da bana zarar veriyordu. Güvenemiyordum, korkuyordum. Beni önemsemediğini düşünüyordum. Belki yanılıyordum bilmiyorum. Tek bildiğim şey ne yapmam gerektiğine bir an önce karar vermem gerekiyordu.

You are my ParadiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin