“Söz veriyorum bir daha yalnız kalmayacaksın. Hep yanında olacağım”
Böyle bir şeyi beklemiyordum. Danny’nin bana pek iyi davranmadığını düşünürsek hiç beklemiyordum. Peki ne diyecektim şimdi.
“ teşekkür ederim Danny ” dedim. Ah kabul ediyorum çok saçmaydı ama ne yapabilirdim ki. Ne diyebilirdim ki.
Kollarından sıyrılıp “ Hadi aşağıya inelim” dedim
“ Ah hayır o çocuğun suratını görmek istemiyorum inmeyelim.”
“ Ama Katy yalnız kaldı. Olmaz Danny hadi”
“ aşağıya inersem kavga etmem kaçınılmaz olacak Ece” dedi sinirle.
“ hmm sanırım kavga etmenizi istemiyorum. O yüzden sen burada kalıyorsun ben aşağıya iniyorum” dedim gülümseyerek.
Alt kata inerken sesler duyuyordum. Katy’nin kahkahaları her yeri dolduruyordu. O pislikten nefret ediyordum. Katy’i sahte bir mutluluğa sürüklüyordu. Birkaç gün ya da birkaç haftma sonra ondan ayrılacağına emindim ama bunu ona söyleyemezdim.
“ nerede kaldınız Ece”
“ konuştuk biraz.” Diyebildim sadece.
“hadi bir şeyler yapalım” dedi mike.
“ ne gibi bir şeyler tatlım”
“oyun gibi. İçkiler nerede”
“ benim odamda ne yapacasın?”
“biraz eğleneceğiz hemen alıp geliyorum” neler olacağını bilmiyordum.
5 dakika içinde Danny ve mike yanımıza geldi. Ne oldu da Danny aşağı indi merak ediyordum.
“ napıyoruz şimdi mike” danny sıkılmış bir ses tonuyla konuşmuştu.
“ bakın şimdi bilindik bir şey. Herkes sırayla istediği kişiye soru soracak. İster o soruyu cevaplayacak ister içkiyi fondip yapacak.” Zor bir şey değildi.
“ herkes en fazla 5 sorudan kaçabilir. Yani 5 bardak içki sınırı var” ah bu çok kötü olmuştu. Halbuki ben her sorudan kaçmayı planlıyordum.
“ Evet Katy senden başlıyoruz.kime sormak istersin”
“Ece.” Şaşırmamıştım bekliyordum böyle bir şeyi.
“ sevgilin var mı” ne yani bu kadar basit miydi?
“ hayır” dedim gülümseyerek.
“Ece sıra sende” mike. Mike. Mike. Bi sus be oğlum biliyorum yani!
“ Biliyorum ve bende Katy’e soruyorum. Hiç aşık oldun mu Katy”
Katy ne cevap vereceğini şaşırmıştı. Keşke sormasaydım diyorum ama artık çok geç değil mi?
“ Oldum” dedi. Hüzünlenmişti sanki ya da bana mı öyle geliyordu. Mike hemen söze atlayıp
“ kime bebeğim söyle de herkes bana aşık olduğunu bilsin” dedi. Pislik herif.
“ bu bir soru değil ve sıra sende de değil. Ben sadece aşık olup olmadığını sordum. Kim olduğunu sormadım” dedim. Hızlı hızlı konuşarak. Katy ise memnun olmuşcasına gülümsüyordu.
“ Pekala sıra Danny de”
“ En büyük korkun ne Ece?”
Kesinlikle belliydi cevabım
“ Ölüm. Ölümden çok korkarım. Kendimi hiç umursamam ama etrafımdaki insanların ölmesi kaybolması en büyük korkum”
“Evettt cevabını aldığına göre sıra bende. Bende Eceye sormak istiyorum”
“ neden terk edildin?” buda neydi şimdi. Bilerek yapıyordu zayıf noktamı bulmuştu ve bunu kullanıyordu.
“ neden terk edildim güzel soru. Biliyor musun bu seni hiç ilgilendirmez mike” diyip içki bardağını kafama diktim.
…
5. bardağımıda an itibariyle bitirmiştim. Hepside mike’ın sorularından kaçmak içindi. Artık oyunun bitmesi gerekiyordu. Yoksa sorduğu sorulara cevap vermek zorunda olacaktım. Sıra tekrar Mike a gelince gerildim. Resmen korkuyordum çocuğun yaptıracaklarından.
“ Evet Ece. Artık kaçamazsında cevap ver bakalım Danny ile yatıyor musunuz? Ne de olsa senin nasıl biri olduğunu az çok anladık” kafamda kurduğu cümleler yankılanırken ne diyeceğimi bilemedim. Nasıl biriydim ki ben?
“ ha. Hayır” dedim kısık çıkan sesimle.
“ Ama onun senin evine girdiğini gördüm. Neler yapıyordunuz bakalım” dedi pis pis sırıtarak.
Katy zekiliğini kullanarak “ sen Ecenin evini nereden biliyorsun” dedi. Olaylar iyice karışıyordu. Aptal Danny ağzını açıp tek kelime dahi etmiyordu.
“ dannyi görmüştüm arkasından seslendim ama duymadı ona yetişmeye çalışırken eve girerken gördüm.”
Yalan söyleme üzerine doktora yapmış bir herif karşımdaydı.
“ Ben. ben hastaydım. Bir tek onun numarası vardı bende onu aradım. O. O yüzden geldi”
Konuşamamaktan derdimi anlatamamaktan nefret ediyordum.
“ ben artık gitsem iyi olacak” diyip ayaklandım.
“ ben seni bırakıyım” danny şuan konuşmasa daha iyiydi.
“ gerek yok kendim giderim.”
“ yarım saate dönerim Katy. Geldiğimde gitmiş olacaksın Mike. Yoksa olacaklara karışmıyorum”
Kapıdan çıktığımda onu beklememeye karar verdim. Kendim gidebilirdim. Ona ihtiyacım yoktu sonuçta.
“ Ece bekler misin?” arkama bile bakmadan ilerliyordum.
“ Ece bekle dedim sana” uuu sinirleniyordu acaba umrumda mıydı. Ah tabiki de değildi. Beni durdurduğunda tek bir hareketle kucağına aldı.
“ ne yaptığını sanıyorsun Danny. İndir beni”
Cevap vermeme sırası ondaydı. Ne kadar debelensem de indirmedi kucağından. Ta ki arabaya gelene kadar. Zorla arabaya bindirip kapımı kapayıp hızla şoför koltuğuna geçti.
“ neden bekle dediğimde beklemiyorsun!” ses tonu kötüydü. Korkutucuydu.
“beklemek istemedim” dedim. Uzatmak istemiyordum. Konuşmak istemiyordum.
Evin önüne geldiğimizde
“Teşekkür ederim” diyip arabadan indim. Arkama yine bakamıyordum. Anahtarlarımı çıkarırken;
“ neden orada gerçeği söylemedin Ece”
“ Ne deseydim Danny. Ne söyleseydim”
“ gerçeği?”
“ Gerçek. Haklısın Danny bana ne kadar sürtük bir insan olduğumu söylemeye gelmiş deseydim değil mi? Hemde o bana sürtük olduğumu ima ederken. Tam yeriydi gerçekten.”
Cevap veremiyordu. Bunu fırsat bilerek sözlerime devam ettim
“ Ne biliyor musun Danny? Onun bana yaptığı şey veya söylediği şey umurumda değil. Benim tek canımı sıkan sanki aramızda bir şey geçmiş, sanki ben gerçekten öyle biriymişim gibi ses çıkarmaman. Beni o durumda yalnız bıraktın ya işte bu onun dediklerinden daha çok acıttı.”
Yine cevap veremiyordu. Onun cevabını da merak etmiyordum.
Multimedia'da Mike var. yorum ve votlerinizi bekliyorum iyi okumalar:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You are my Paradise
Teen FictionHer yapılan yanlışın bir nedeni vardır. Bazıları mecburdur bazıları ise pişman. Peki hangisi daha değerlidir bir insanın hayatında? hangisi değer görür bir insanın gözünde ? Pişman olan mı? Mecbur bırakılan mı ?