Ece…
Merakıma yenik düşüp kahvaltı yapmayı bıraktım. Onun yanına gittiğimde ellerini cebine atmış pencereden camı izliyordu. Sessizce yanına gidip sıkıca sarıldım. Onu seviyordum şuana kadar hiç dile getirmemiş olsam da seviyordum.
“Konuşmamız lazım hayatım.bilmen gereken şeyler var” dedi ve elimden tutup koltuğa doğru ilerledi. Oturup beni de iyice yanına çekip konuşmaya başladı..
Kulaklarıma inanamıyordum. Tunç gerçekten yapmış mıydı böyle bir şeyi? Bir insana zorla sahip olmak.. ah düşüncesi bile berbattı. O Melis ne haldedir kim bilir.
“sana bunları yaşattığım için kendimden nefret ediyorum Ece.”
“ efe bana bak. ilk zamanlarda nefret ediyordum senden gerçekten bak iğreniyordum resmen. Ama sonra ne yaptın bilmiyorum o anları unutmak için çabalarken buldum kendimi en sonunda da başardım. Unuttum ben. sende unut yaşanmamış sayalım.”
“ama kolların,sırtın,…” derken yüzü bileklerime kaymış kesik izlerine bakıyordu.
“unutamam Ece. Sana neler yaşattığımı unutamam.”
“ Sen bir şey yapmadın hayatım benim sakarlığımdı biliyorsun camları fark edememiştim değil mi” diyip gülümsedim. O ise sesli bir kahkaha patlatmıştı. Bu hoşuma gitmişti en azından biraz daha iyi hissediyordu kendini.
“hadi kalk bakalım uyuşuk okula geç kalacağız. Sen şimdi 2 saate hazır olamasın da.”
Ah sinir olmuştum uyuşuk değildim tabi ki de bunu gösterecektim.
15 dakika sonra…
Hazırdım. Hayatım boyunca bu kadar hızlı hareket etmemiştim sanırım. Yanına gittim.koluna girdim
“ Ben hazırım beyefendi hadi gidelim” dedim ve yanağına uzanıp öpücük kondurdum.
“ tarihi bir gün farkındasın değil mi” ah bu çocuk beni deli ediyordu.
“hadi tatlım hadi geç kalacağız” diyip çekiştirmeye başladım.
Okula girdiğimizde gözüm bizimkileri aradı. Sercan’la konuşmalıydım son zamanlarda iyice kopmuştuk ve ben böyle olmasını istemiyordum. Onları gördüğümde Üçü de banklarda oturmuş gülüşüyordu.
“Efe ben bizimkilerin yanına geçiyorum, Sercan’la konuşmam lazım”
“o çocuğu hiç sevmiyorum Ece”
“ Efe lütfen bu yüzden tartışmak istemiyorum o benim en yakın arkadaşım başka bir şey değil tamam mı?”
“onun seni arkadaşı olarak görmediğini biliyorsun”
“ of Efe” oflana oflana yanından uzaklaştım.
“günaydın millet” dedim gülümseyerek. Sercan’ın yanına oturduğumda Efe’nin delici bakışlarına maruz kalmıştım ama şuan onu düşünmeyecektim.
Herkes kendi aralarında konuşuyordu o an arkadaşlarımdan ne kadar uzaklaştığımı anladım. Konuştukları şeyler hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Sercan’a dönüp
“biraz konuşabilir miyiz” dedim. Cevap vermeden yerinden kalkıp başka banka doğru yürümeye başladı bende peşinden gidiyordum. Oturduğumuzda bir süre konuşamadım.
“Sercan bak ben…”
“Sercan. Aşkım gelir misin?” kafamı çevirdiğimde şok olmuştum. Bu kız Efe’den hoşlanmıyor muydu? Bu yüzden yolumu kesmemiş miydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You are my Paradise
Roman pour AdolescentsHer yapılan yanlışın bir nedeni vardır. Bazıları mecburdur bazıları ise pişman. Peki hangisi daha değerlidir bir insanın hayatında? hangisi değer görür bir insanın gözünde ? Pişman olan mı? Mecbur bırakılan mı ?